Siz hala sigarayı bırakmadınız mı?

 

Son yıllarda çıkarılan kanunlarla sigara içenlerin sayısında önemli bir azalma görülmektedir. Sigaranın yol açtığı hastalıklar ve sonuçları dikkate alındığında bu durum hem biz doktorlar için hem de toplumumuz için sevindirici bir durumdur. Sigaranın neler yaptığı konusunda hemen herkes az çok bir şeyler bilmektedir. Okullarda çocuklara verilen eğitimler sonucu bu konuda önemli gelişmeler sağlanmıştır. Ancak toplumumuzda belli bir yaşın üzerindeki insanlar bu konuda hala duyarsız davranmaktadır.
İnsan yeryüzünde iradesini kullanabilen tek varlık olarak yaratılmıştır. İnsana iyiliği ve kötülüğü ayırt edebilme yeteneği verilmiş, çeşitli çabalarla hayatını sürdürecek bilgiye ulaşabilmiştir. Daha önceki bir yazımda belirttiğim gibi vücudumuza girecek her besin bizim irademizle olmaktadır. Eğer buradaki dengeyi kuramazsak çeşitli hastalıklarla karşılaşabiliriz. Aynen besinlerde olduğu gibi, sigara içip içmemek de tamamen bizim irademize bağlıdır. İrademizi içmemek yönünde kullanırsak sigaranın zararlarından korunmuş oluruz.
Sigarada tütün ve bunu saran kağıt bulunur. Tütündeki en zehirli madde nikotindir. Nikotin son derece zehirlidir. Nikotinden bir köpeğin diline 2 damla damlatılırsa köpek birkaç saniye içinde felç olarak ölür. Kağıdın yanması ile de pek çok zararlı madde ortaya çıkar. Bunlar içindeki katran kanserojen bir maddedir. Yani kanser yapar.
Günümüzde yaygın olan bu kötü alışkanlık, insanı, ileri yaşlarda hiç de hoş olmayan durumlara sürükler. Genç yaşta başlanılan bu alışkanlık, gençlikte vücudun çoğu şeylere rahatça direnç göstermesinden dolayı sinsi bir şekilde ilerler, tabir caizse organları içten içe kemirir, bitirir, hiç bir şey olmuyor zannedilir. Yani kendisinin ne aldığını bilemez veya iradesine hakim olarak sorumluluğunu idrak etmek istemez. Halbuki sigaranın ve başka iradesizce yaptığı şeylerin getirdiği bozukluklar vücutta dengeyi bozmaya başlar. En verimli çağa gelindiğinde şikayetler başlar. Boğaz ağrısı, ses kısıklığı, kabızlık veya ishal, görmede bozukluklar, baş ağrısı, unutkanlık, titreme, kalp çarpıntısı, yürürken ağrı gibi şikayetler sadece uzun zaman sigara içmeye bağlı kötü neticelerdir.
Günümüzde gırtlak ve akciğer kanseri sigara içenlerin hastalığı şeklinde gözükmektedir. Uzun yıllar toplum içinde yaşayan birisinin gırtlağının alınıp konuşamayacak olması hem kendisi açısından, hem de toplum yönünden büyük kayıptır. Sigara özellikle mide rahatsızlıklarına ve cinsel fonksiyonlar üzerine de olumsuz yönde etki etmektedir. Sigara içenlerde beklenen ömür kısalmaktadır. Kişi beklenenden daha erken yaşta ölmektedir.
İşin bir diğer yanı Cenab-ı Hak tarafından bize verilen emaneti gelişi güzel kullanmak, imtihan sırrına vakıf olamamak, kısıtlı bir yaşam süresince hastalıklarla uğraşıp ahiretimiz için gerekli çabayı gösterememektir.
Sigara içmek sonuçları yönünden vebali ağır bir sorumluluktur. O halde bir an evvel bu illetten kurtulma çarelerine başvurmak gereklidir. Bu kötü alışkanlık her yaşta terk edilebilen bir alışkanlıktır. Bir an önce bırakma kararını verip uygulamak gerekmektedir.

AYRICA SİGARAYI NEDEN BIRAKMALISINIZ:
Çocuklarınızın sigara içmesini istemiyorsunuzdur. Sigara yüzünden üstünüzün, giysilerinizin, nefesinizin ve evinizin nasıl kötü koktuğunu biliyorsunuz. Çok sevdiğiniz biri sigara içtiği için zamansız ölmüştür. Sigara içmek için kapı dışında beklemekten bıkmışsınızdır. Sigarayı bırakanlar sigara içenlerden daha uzun yaşarlar. Stres ile baş etmenin daha iyi yolları vardır. Sigarayı bırakan hiç kimse ‘keşke bırakmasaydım’ dememiştir. Bir kanser belirtisi olabilecek bir şeyi, doktorunuz sigarayı bırakmanızı söyleyecek diye göz ardı etmeye son. Başka hiçbir canlı kasten duman solumaz. Bırakmak ailenize ve dostlarınıza ‘sizi seviyorum’ demektir. Yaşam hikâyeniz mutlu sonla bitsin istersiniz. İnsanlar ‘neden hala sigara içiyorsun’ diye sor