Sigara mekruh mu, haram mı?

Sigara mekruh mu, haram mı?www.kirikkalemuftulugu.gov.tr, 23.08.2011,

http://www.kirikkalemuftulugu.gov.tr/index.php?option=com_content&view=article&id=194:sgara-mekruh-muharam-mi&catid=35:sadullah-bek&Itemid=115
Kırıkkale Müftülüğü, 23.08.2011,  Sadullah BEKİ,Müftü Yardımcısı
 
Batı’da yaklaşık on asırlık bir geçmişi bulunan tütün ve sigara, on beşinci yüzyıldan itibaren yeni dünyadan İslam dünyasına da sirayet etmiş,bu alışkanlığın yayılmaya başlamasıyla,dini hükmü üzerinde tartışmalar başlamış ve çeşitli kanaatler ileri sürülmüştür.
 
Tütün bilgisinin asıl yurdunun Meksika olduğu söylenir. Daha sonra bin beş yüzlerde ABD’ye gelen
İspanyollar, Kızılderililerinin tütün yetiştirdiklerini ve mısır yapraklarına sararak içtiklerini görürler.
Türkiye’de ise tütün ziraatının bin altı yüzlerde başladığı bilinmektedir. Özellikle on yedinci yüzyıldan
sonra ülkemizde ve dünyada ince kağıda sarılarak sigara biçiminde tüketilmeye başlanmıştır.
 
Osmanlı Padışahı dördüncü Murat, bin altı yüzlerde kahvehanelerde ve evlerde tütün içilmesini yasaklamış.Emre uymayanlar için idam ve sürgün gibi cezalar uygulanmıştır.Büyük tarihçi Yılmaz Öztuna, İsveç Hükümetinin son 25 yılda uyguladığı programlarda, 15 yaşındaki küçüklerin yıllık sigara tüketimlerini 1600 adetten 300’e indirdiğini ifade eder.
 
Sigara bağımlısı, kendi kendisini tehlikeye atmakta, dolaylı olarak intihara yeltenmektedir. Bu iki husus, Evrensel Beyan’da Bakara 195 ile Nisa 29’da yasaklanmıştır. Sigara mahza israftır, pis ve habis işlerden olup insanlara eziyet etmektir. Bunlara da; İsra 27’de, En’am 141’de ve A’raf 157’de işaret edilmiştir. Dinimizde zorlanmak ve zarar vermek yasaklandığı gibi, mal ve sağlık ziyanına da müsaade edilmemektedir.
 
Uzmanlar, içinde mevcut bulunan bir hayli maddelerden söz ederler: Polonyum-210/ kanserojen, Radon/radyasyon, Metanol/füze yakıtı, Toluen/tiner, Kadmiyum/akü metali, Bütan/tüpgaz, DDT/böcek öldürücü, Hidrojen siyanür/gaz odası, Aseton/oje söktürücü, Arsenik/fare zehiri, Amonyak/tuvalet temizleyicisi, Karbon/eksoz monoksit gazı, Nikotin/bağımlılık yapıcı, katran/zift ve toksit gibi katkı maddelerinden bahsedilmektedir.
 
Sigaranın teneffüs edilen kısmı olan dumanın içilmesi haramdır, sigara hiçbir yararı olmayan safi bir israftır, abesle iştiğaldır. Oysa insan boş yere yaratılmamıştır. Sigara bid’attır, bir sünnetin kaybolmasıdır, o da ağız temizliğidir. Çağımızın alimlerinden Muhammed el-Hamid, tütünün habis bir şey olduğunu ifade eder. Aynı zamanda bir hekim olan Şafii bilgini Kalyubi,sigaranın haram olduğunu söyler. Sigara gıda değil, şifa değil, deva değil ,zehirdir, israftır. Resulullah; müskir ve müftir olan her şeyi yasakladı, hadisinde geçen müftir; içildiği zaman vücuda hararet veren, organlarda kırıklık, güç azalması göz kapaklarında mahmurluk ve zayıflama meydana getiren şey anlamına gelmektedir.
Acı bir gerçektir ki, günümüzde sigaraya başlama yaşı 11-13’e kadar inmiştir. Türkiye’de bu oran %40’a, Avrupa’da ise %25’e tekabül etmektedir. Önce bir özenti, arkadaş ve ebeveyn teşviki ile başlar. Ünlü kişileri taklid ve kaderine terk edilme gibi faktörlerle devam eder. Öyle ise,Allah ve Peygamber sevgisi, ahiret inancı, sevgi, şefkat ve ilgi gösterme gibi yöntemlerle terk edilebilir.
 
Sigara ve Tütünün Fıkhi Boyutu
 
1. Aynı zamanda rüya yorumcusu olarak da bilinen Abdülgani Nablusi, tütün hakkında kesin şeri bir hüküm bulunmadığını, sarhoşluk ve uyuşturuculuk vasfının da olmadığını savunarak helal saydığını belirtmiştir.
 
2.Katip Çelebi şöyle der: Eşyada asıl olan mubahlıktır, fıkıh kitaplarında tütün ve ürünlerinden söz edilmediği için helal sayılabilir. Ayrıca şu talihsiz cümleyi de kullanmıştır: “Allah’a hamd ederim ki, cesetlerdeki fazla rutubeti kurutmak faydasıyla tütün kullanmayı yarattı”.
 
3.Mısır Ezher Üniversitesinden İbrahim el-Bacuri, tütünün mekruh, ancak zararı kesinleşir ve artarsa haram olduğunda şüphe kalmayacağını söylemiştir.
 
4.Medine İsl.Ünv.Öğ.Üyesi Ebu Bekir el-Cezairi, tütünün haram olduğunu ifade ederek şöyle der: Sigara içmek, dumanı ve ateşi yutmak demektir. Tiryakilerde bir gevşeme meydana gelir. İbadette var olması gereken dikkat, huzur ve samimiyeti zedeler.
 
5.Ürdünlü bilgin Abdülhamit, yazdığı “Sakal ve Sigara Hakkında Dinin Hükmü” adlı risalesinde; sigaranın soğan ve sarımsak kokusundan daha çirkin ve nefret edici olduğunu ifade eder.
 
6.Hanbeli hukukçusu Abdülvahhab, çok kullanılan tütünün haram olduğunu söyler. Suriye’li alim Nesimi’nin yaklaşımı şöyledir: Onu kullanan kişinin konumu; bünyesi, sağlığı ve ekonomik durumuna göre, haram, tahrimen veya tenzihen mekruh olur.
 
7.Katar Din Enstitüsü Müdürü Kardavi’nin mütalaası şudur: Zararı isbat edildiğine göre, haramdır.
 
8.Halil Gönenç hoca efendinin kanaati şudur: Sigara hakkında ayet, hadis ve müçtehid sözü yoktur. O dönemde afyon da yoktu ve tanınmıyordu. Hakkında kati nas bulunmadığı için, bazıları mübahtır, demişlerdir. Ancak zararı kesin olur, nafakasını ona harcıyorsa, haram olmasında şüphe yoktur.
 
9.Ülkemizde fıkhi bilgisine ve fetvalarına güvenilen alimlerden Hayrettin Karaman hoca efendi de şu görüştedir: Doktor tarafından zararlı olduğu söyleniyorsa, haramdır. Malı zayi ettiği, tehlikeye soktuğu ve başkalarını rahatsız ettiği için tahrimen mekruhtur. Mubahlığı hakkında fetva verenler, sağlığa ne ölçüde zarar verdiğini bilmedikleri için, böyle söylemiş olsalar gerekir.
 
10.Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu, kararını şu cümlelerle halkımızla paylaşmıştır: Hakkında kesin yasaklayıcı hüküm bulunmadığını söyleyen bazı alimler mekruh olduğunu; israf ve fena kokusunu dikkate alanlar da haram olduğunu söylemişlerdir. Fakat en azından mekruhtur.
Sigaranın yol açtığı hastalıklar, zararlar ve kirlenme konusunu ele alan araştırma sonuçları yayınlanmış, bu konuda müstakil eserler kaleme alınmıştır. Bu tip çalışmalar, sigaranın insan vücudunda tiryakilik meydana getirdiğini, terk edilmesi giderek güçleşen bir alışkanlık halini aldığını
belirtirler.
 
Ağız, boğaz ve üst solunum yollarında tahribata; mide ve kalp hastalıklarına, damarlarda ve sinirlerde fonksiyonel bozukluklara yol açmakta, hatta kansere bile davetiye çıkarmaktadır. Ayrıca
sigara içmenin oluşturduğu ağız, beden ve çevre kirliliği, diğer şahıslara verdiği zarar ve eziyet, çok
ciddi boyuttadır.
 
Sonuç
 
Şimdiye kadar derlediğimiz görüşleri üç maddede özetlemek mümkündür:
 
1- Sigaranın zararlarını bilmeyen veya önemsemeyen bir bilgin, pipo ve nargile dahil tütün kullanma, sigara içme hakkında açık bir hüküm olmadığını ileri sürerek bunun mubah olduğunu söylemiştir.
 
2- Diğer bir grup, sigara içmeyi doğru bulmamakla beraber, mekruh olarak nitelendirmişlerdir.
 
3- Üçüncü bir görüş de; sağlık açısından zarara ve ekonomik yönden israfa yol açtığı, nafaka yükümlülüğünü ihlal ettiği gerekçesiyle haram saymışlardır. Bize göre de üçüncü görüş daha isabetlidir.
 
Her şeyden önce, sigara içme hakkında dini bir hükmün ve şariin yasağının bulunmadığını söylemek doğru değildir. Dini hükümler, belli ilkelere dayalıdır ve bir takım gayelere yöneliktir.
 
Naslar her mesele hakkında ayrıntılı ve münferit hüküm vermek yerine, genel kurallar ve ölçüler
koymuş olup, Müslümanlar bu ilke ve gayelere göre anlamak ve değerlendirmek zorundadır.