Ferdi Tayfur niye olamadı?
Ferdi Tayfur niye olamadı?, http://www.candundar.com.tr/index.php?Did=1289, 01.06.2000,
Düne kadar Hadi köyümüze geri dönelim çağrısını yapan Ferdi Tayfur kimseyi dönmeye razı edemeyince O halde kentli gibi olalım dedi ve son klibinde kadehi yere atıp sigarayı bıraktı.
27 yaşındaki Gonca geçen hafta Beşiktaş'taki evinde bıçaklanarak öldürüldü. Asıl adı Cüneyt Vağdar'dı. Travestiydi.
Evine getirdiği üç kişiyle pazarlık yaparken çıkan kavgada bıçaklanmış ve kan kaybından ölmüştü.
Cüneyt olarak doğmuş, gençliğinde Gonca olmuş, sonunda yine Cüneyt olarak er kişi niyetine kılınan namazla gömülmüştü.
Geride bıraktığı tek iz, Ferdi Tayfur'un Hadi Gelin Köyümüze Geri Dönelim klibinde oynadığı rol oldu. Orada köyden şehre göçenlere ricat çağrısı yapan Tayfur, yolda Gonca ile karşılaşıyor ve mini eteğiyle ayakta küçük su döken bu eski köylüsünü memlekete dönmeye ve Fadime'nin düğününde birlikte halay çekmeye davet ediyordu.
Oysa Gonca bir daha dönemeyecek haldeydi artık...
Kalmasının da mümkün olmadığı geçen hafta anlaşıldı.
* * *
Ferdi Tayfur, bu geri göç kampanyasından pek kısa bir süre önce Mercedes'iyle köye, emmoğlunun cenazesine gitmiş, onun şerefine gitar nağmesi, güzel sevgilisi ve meleşen kuzuların sesi eşliğinde bir kadeh rakı içmiş, cenazesinin ardından da yanık bir şarkıyla seslenmişti.
Ne köyü eski köydü artık, ne kendisi eski köylü...
O yüzden hadi dönelim davetinin nostaljik bir haftasonu gezisinden öteye gitmeyeceğini herhalde kendisi de biliyordu.
Nitekim Goncanın dönüş umutlarının sol karın boşluğuna saplanan bir bıçak darbesiyle yok edildiği günlerde Ferdi Tayfur yeni klibiyle çıktı ortaya...
Bu kez sevdiği kızın kapısında siyah takım elbisesi içinde, elinde bir buket çiçekle günah çıkarırken “sigarayı bıraktım” diyordu.
Gece hayatım bitti / kadehi yere attım
Beni kutlamalısın/sigarayı bıraktım.
* * *
Kadehi atmış, sigarayı bırakmış bir arabeskçi, kalemini kırmış bir yazardan farksız...
Anlaşılan o ki, Ferdi Tayfur köye dönelim çağrılarının sonuç vermeyeceğini görmüş ve kente uymayı seçmiş.
Ülkenin nabzını popüler kültürün ürettiği şarkı sözlerinden tutmaya çalışan Orhan Tekelioğlu, NTV Mag'daki yazısında Tayfur'un son klibini Arabeskin şehre ruhunu teslim etmesi olarak yorumladı.
Şarkının son dörtlüğündeki Hor gördüğün herşeyi / çıkardım hayatımdan mısraları, Orhan Gencebay'ın çeyrek asır önceki Hor görme garibi isyanının nasıl bir teslimiyete dönüştüğünü kanıtlıyordu.
Aslında bu tavrı, Ferdi Tayfur'da -ve daha büyük ölçüde de- İbrahim Tatlıses'te simgeleşen bir kıvraklıkta aramak lazım.
60'larda büyük kentlere göçenlerin çocukları artık evlilik çağına geldiler ve babaları gibi kafa çekip sigara tüttürerek tutunamayacaklarını anladılar.
Tayfur'un hicran yüklü hıçkırıklarla dolu, karamsar aşk şarkılarından bu noktaya gelişinde yeni kuşağın intibak arayışına ayak uydurma ya da onu duyurma çabası var.
Ancak bir yanda da aynı göçmenler arasında, hiçbir değişim umudu kalmamış, daha doğrusu değişimden hep zararlı çıkmışlar var ki, onlar herşeye rağmen Müslüm Gürses dinliyor ve başkalarına yansıtamadıkları öfkelerini kendi bedenlerine yöneltiyorlar.
O nedenle de Müslüme Baba diyorlar.
Belki de o yüzden, her rüzgârda ayrı evlat edinip, ayrı bir çarenin şarkısını söyleyen Ferdi Tayfur, babalığa terfi edemiyor bir türlü...
O, sigarayı bıraksa da, hayranları sigarayı değil kendisini bırakıyor.
sigarayı bıraktım'' şarkısının yer aldığı Ah Bir Zengin Olsam kasetinin satış listelerinde ilk 50'ye bile girememesi bunu göstermiyor mu?