Sigara ve spor,  Yeni Şafak,  20.02.2002,   Ali GÜMÜŞ

Sigara ve sporYeni Şafak, 20.02.2002,

Yeni Şafak, 20.02.2002, Ali GÜMÜŞ, agumus@yenisafak.com

Şehzadebaşı'ndaki sinemalarda 32 kısım tekmili birden oynatılan Amerikan filmleri, bizim kuşağa sigara tiryakiliği aşıladı. Bu ülke insanında genetik olarak zaten tütün severlik bulunuyordu:

 

17. yüzyılda IV. Murat, yakalattığı tiryakileri idam ettirdi ama, yüz yıl sonra Babıali'deki büyükler arasında çubuk içmeyen yoktu. Hatta, çubukçu adı verilen özel görevliler, tütünü biten çubukları doldurmak ve tazelemekle vazifeliydiler.

Amerikan sigara şirketleri, Humbrey Bogard, Garry Cooper gibi yıldızların dudaklarına birer sigara iliştiriyor ve çevrilen filmlerin sponsoru oluyorlardı. Yeni Dünyalılara göre herşey reklamdan geçiyordu, bu da bir reklamdı, hem de etkili türden.

1957'de bir yıl Heidelberg'te kaldım ve orada öğrendim ki, Almanlar'ın bizimle ilgili değişlerinden biri şöyledir: Türk gibi sigara içiyor. Birinci Büyük Savaş sırasındaki silah arkadaşımız Almanlar, birini yermek istediklerinde de Yer, onun en büyük sigara tablasıdır diyerek külleri gelişi-güzel yere silkelemeyi kınarlar.

Avrupalı maceraperestler, Yeni Dünya'nın keşfini takiben oralara akın edip cızcıbıldak yerlileri silahla vurarak öldürdüler. Amerikan yerlileri de onlara dostluk çubuğu adı altında bir ot verdiler, bu tütündü ve o tarihten bu yana kızılderililer, tütün sayesinde milyonlarca beyazı öldürmüş oldular. Aslında sigara, doktor tavsiyeleriyle ortalığa yayıldı. Fransa'nın Lizbon elçisi Jean Nicot de Willemain, yeni bitki ile hekimlik yönünden ilgilenerek, Kraliçe Maria de Medici'ye bir miktar tohum gönderdi. Böylece tütün en yüksek sosyeteye girdi ve yıllarca Elçi otu ve Kraliçe otu adıyla anıldı. Üstelik, daha sonradan, gayet yüksek tıbbi değerinden ötürü (ki bugün artık kimse bunu kabul etmiyor) tütüne Herba Panacea yani devaikül otu (Her illeti geçiren ot), hatta bu da yetmiyormuş gibi Herba Sancta (Kutlu ot) adı verildi.

Bu kutlu otun en önemli reklamcılarından biri Churchill'di. Savaş sırasında ülkesinin zengin olduğunu vurgulamak için puroyu elinden düşürmezdi. Şu anda dünyanın en değersiz parası bizim liramız ama başta bulunan siyasi şahsiyetlerimiz de sigarasız yapamıyorlar.

Şimdilik siyasileri bir yana bırakıp spora dönelim: Halil Mutlu, Naim Süleymanoğlu ve Bünyamin Sudaş da müthiş tiryakiler arasındadırlar. Bütün sporların anası atletizm ise babası da halterdir. Fakat halterciler ağırlık kaldırmaktan başka spor yapamazlar, onlara zarar verir. Sıkı tiryakiler mutlaka sigara içilecekse, aç karna, yatak odasında ve hareket ederken olmaz, derler. Halterci de fazla hareket edemez. Sigara tiryakisi çok sporcu gördüm ve karar verdim ki, bu meret insanı spordan uzaklaştırıyor. Şehzadebaşı sinemalarında oynatılan Amerikan filmleri olmasaydı sanıyorum spor hayatım en az on yıl sürerdi, diye zaman-zaman hayıflanırım...

Istvan Kozma
2 Olimpiyad 3 kez de Dünya Şampiyonlukları kazanan Macar ağır sıklet güreşçi Istvan Kozma, 1968 Vasteros Avrupa Şampiyonası'nda Çek Petr Kment'e (7-0) yenildi. Maçtan önce Kment'i görmüştüm, adeta dumanını yutarcasına sigara içiyordu. Mindere çıktı, yenilmeyen güreşçiyi yendi ama bir daha O'nu güreşirken görmedim, çünki, sigara tiryakiliği yüzünden spordan koptu.

Tevfik Kış
Günümüzdeki Amerikalılar gibi sigara düşmanıdır. 1980 Priavidza Avrupa Şampiyonası'na katılacak Milli Takımımızın antrenörüydü ve Yılın Sporcusu seçilmiş olan Salih Bora'yı sigara içiyor diye kadrodan çıkardı. Birleşik Amerika'da sokakta sigara içenlere dahi bugün ters ters bakıyorlar.

Zülküf Karabulut
Sabah sigarayı dudaklarına götürür ve yatana kadar çıkartmazdı, çakmak kullanmaz, biten sigarasının ateşiyle yenisini yakardı. Kaya gibi sağlam yapılıydı, ne yazık ki bugün ayakları tutmuyor, hem de 5 yıl önce tiryakiliği noktalamasına rağmen.

Meşhur tiryakiler
Tütünü Avrupa'ya Sir Walter Raleigh adında bir İngiliz getirdi. Gözden düşüp idama mahkum olunca son arzusu sorulduğunda tütün çubuğu istedi ve ağzında tütün olduğu halde öldü. Deli Petro ve Bismark, sıkı tiryakilerdendi. Hatta Bismark, Tiryakiler Meclisi bile kurdurmuştu.