Tiryaki Destanı, Âşık RUHSATİ

Tiryaki Destanı / Âşık RUHSATİ (1835 - 1911)

Bir destan söylesem tiryakilere,
Acep tiryakiler darılır m'ola ?
Kızıl üzüm olsa koysam beline,
Gözü tabakadan ayrılır m'ola ?

Tiryaki tütünü gayet pek sever.
Birini sarmadan birini eğer.
Tütün tükenince karıyı döğer.
Erkeğim diye de kurulur m'ola ?

Güzel paranızı vermen tütüne.
Yazık ömrünüze bütün bütüne.
Düşünün bir kere ondan kötü ne.
Bu kötüyle kabre girilir m'ola ?

Ağızlık tabaka takım beş olur.
Yorgunlukta murdar tütün hoş olur.
Beş kuruşa kâğıt nasıl baş olur.
Tutulursa hapse girilir m'ola ?(*)

Tabaka ambardır ağızlık yaba.
Kimi ince sarar kimisi kaba.
Darağacı kurulsa edemez tövbe.
Buna da bir şifa bulunur m'ola ?

Kalın kâğıt kaba verir dumanı.
Öksürük gelince vermez amanı.
İmiği saz çalar döşü kemani.(**)
Otuz iki makam çalınır m'ola ?

Tiryakiler durmuş ederler merak.
Hele birer daha cigara sarak.
Çoluk çocuk çıplak kendi dal....k.
Bununla maksada erilir m'ola ?

Tütünün ağusu ciğeri sarar.
İçmeyen fehmetmez içene zarar.
Göğüs tutulunca hendeği yarar.
Aceb kazma kürek bulunur m'ola ?

RUHSATÎ' yim sözüm haklı değil mi ?
Bu destan tiryaki aklı değil mi ?
Şimdi kaçak tütün saklı değil mi ?
Kesede bir tutam bulunur m'ola ?