Sigarada Radyoaktivite Var Mıdır?

Sigarada Radyoaktivite Var Mıdır?http://www.taek.gov.tr/bilgi/sss/sigara.html, 01.04.2005,

Sigaranın pek çok zararından biri de içindeki radyoaktif maddelerin soluma yoluyla insan vücuduna alınmasından kaynaklanmaktadır.

Sigara içilen kapalı mekanlarda havadaki partiküllerin ana kaynağı sigaradır ve bu partiküllerin çoğu da kanserojendir. Boice ve Lubin yaptıkları çalışmayla akciğer kanserine yakalanma olasılığının, günde 1-9 adet sigara içilmesiyle 4.6 kat, 10-19 sigara içiminde 7.5 kat, 20-39 sigara içiminde 13.1 kat ve 40 sigaranın üzerinde bir tüketimde ise 16.6 kat artmakta olduğunu ortaya koymuştur.. Yani günde iki paket sigara içen bir kimse içmeyene oranla 16 kez daha fazla akciğer kanserine yakalanma olasılığına sahip olmaktadır. Günde 1-9 adet sigara içiminin sonucu kansere yakalanma riskinin Japonya'ya atılan atom bombasına maruz kalanların sadece %1'inden azının almış olduğu 3 Sv'lik bir dozun neden olacağı riske eşdeğer olduğu da belirtilmektedir. 3 Sv'lik bir doz ancak 10,000 göğüs röntgen filmi çektirilmesiyle alınabilen çok yüksek bir dozdur. Günde iki paket sigara içen bir kimsenin akciğer kanserine yakalanma riskine eşdeğer risk oluşturan atom bombası dozu ise anında öldürücüdür.


Tablo Sigara içimi ve oransal doz
( Boice ve Lubin araştırma sonuçları)

Oransal risk

Günde içilen sigara miktarı

Atom bombası dozu, (Sv)

1

0

0

4.6

1-9

3.4

7.5

10-19

6.1

13.1

20-39

(11.4)

16.6

40+

(14.1)

 
Sigara içimi sadece içenlerin değil aynı havayı soluyan kişilerin de solunum hastalıklarına yakalanmalarına neden olur. Araştırmalara göre ABD'de velilerin sigara içmesi yüzünden yılda 6,200 çocuk ölmekte, hastalanan çocuklar için her yıl 4.6 milyar dolar tıbbi harcama yapılmaktadır. Bu nedenle ABD'de 15 eyalette çocuklu evde sigara içme yasağı getirilmesi gündemdedir.

Kimyasal-Zehirlilik Ve Radyo-Zehirlilik
Yiyeceklerden, içeceklerden, solunan havadan vücuda alınan eser elementlerin gereğinden az ya da çok olmasının türlü hastalıklara yol açtığı tıp dünyasınca bilinmektedir. Vücudun gerekenden fazla alınan bazı eser elementleri atabilme yolları vardır, ama elementlerin bulunuş şekilleri ve vücuda girme yolları bazen onların vücuttan atılmalarını engelleyebilmektedir. Örneğin bir eser elementin vücuda tuz halinde yiyecek yoluyla girmesiyle onun organometalik ve hatta katransı bir madde ile birlikte solunum yoluyla girmesi (örneğin sigara içimi) arasında, vücutta kullanılış ve dışarıya atılış mekanizmaları açısından büyük fark vardır. Vücudumuza soluma yoluyla alınan zehirli eser elementler yiyecek yoluyla alınandan çok daha fazla tehlikelidir. Örneklersek, uranyumun kimyasal-zehirliliğinde onun soluma yoluyla yıllık alım limiti 0.6 g iken yiyecek yoluyla yıllık alım limiti 40 g'dır. Yani aynı uranyum miktarı soluma ile vücuda girerse besin zincirinden alınmasına oranla kimyasal zehirlilik açısından 65 kez daha tehlikelidir.

Uranyumun aynı zamanda radyo-zehirliliği vardır. Doğal uranyumun soluma ile vücuda alınmasının yıllık alım limiti 0.06 g iken, yiyecek yoluyla vücuda alınmasında çözünebilen uranyum bileşikleri için yıllık alım limiti 20 g, çözünemeyen uranyum bileşikleri içinse 300 g'dır. O halde doğal uranyumun radyo-zehirliliği soluma yoluyla alınırsa besin zinciriyle alınmasına oranla 300 ile 5000 kez daha fazla tehlikelidir. Ayrıca, bu oranlar yetişkinler için verilen değerlerdir. Soluma ile alınan radyoaktivite ile bebekler ve çocukların yetişkinlere göre 10 kez daha fazla radyo-zehirliliğe maruz kaldığı belirlenmiştir .
Eser Elementler Ve Kimyasal-Zehirlilik
Diğer bitkiler gibi tütün de çok sayıda eser element içerir. En çok rastlanan 26 element; Al, As, Ba, Br, Ce, Cl, Co, Cr, Cs, Eu, Fe, Hf, K, Ca, Mg, Mn, Na, Ni, Rb, Sb, Sc, Se, Sr, Th, V, Zn'dir. Bunlardan bazıları faydalı (Zn, Cu, Fe, I, Br, F, Ca, Co, vb.), bazıları da zehirli, radyoaktif ve çoğunlukla kanserojendir (K, Pb, As, Cd, Hg, Th, U, Po vb.). Aşağıdaki tabloda Türk, Amerikan ve İran tütünlerindeki önemli eser elementler ve bunların konsantrasyon değerleri (kilogramda miligram, ppm) verilmektedir. Bunlardan arsenik deride bozukluklara, deri kanserine, mide ve bağırsak bozukluklarına neden olmaktadır. Diş çürümelerine, kansere, denge bozukluklarına yol açtığı saptanan selenyumun zehirleyici etkisi arsenikten on bin kez daha fazladır. Cıva ise beyinde ve sinir sisteminde tahribata yol açmaktadır. Bu tabloda verilen değerlerde arsenik miktarı Amerikan tütünlerinde, Türk tütünlerinden üç-dört kez fazladır. Tütünde arseniğin yanında ondan onbin kez daha zehirli olan selenyumun kimyasal zehirliliğini mutlaka göz önünde bulundurulmalıdır. Tabloda selenyum miktarlarının Türk tütünlerinde daha az olduğu görülmektedir.

Radyo-Zehirlilik
Sigara içiminin kimyasal zehirliliğinden çok radyo-zehirliliğinin daha etkili olduğu saptanmıştır. Sigaradaki radyonüklitlerden en zararlısı, sigaranın yaklaşık 600-650 °C'lik alev sıcaklığında tamamen buharlaşan polonyum-210'dur (Po 210 ). Filtreli sigaralar ve porositesi yüksek sigara kağıtları, sigara içilmesi sırasında oksijen miktarını artırıp tütünde tam yanmayı sağlayarak sigaranın alev sıcaklığını artırdığından toryum, uranyum ve potasyum gibi buharlaşma sıcaklığı yüksek diğer radyonüklitlerin de buharlaşarak ciğerlerimize alınmasına neden olmaktadır. O halde katransı maddeleri süzmesi için ilave ettiğimiz filtreler vücudumuza kanser yapıcı radyonüklitlerin alınmasını kolaylaştırmaktadır.


Türk, Amerikan ve Iran Tütünlerindeki Eser Element Konsantrasyonları

Element

Türk
ortalama

Amerikan
A

Amerikan
B

Amerikan
C

Iran
A

Iran
B

Na

394.

 

 

 

241

376

K

26000

 

 

 

2400

2700

Sc

0.35

0.59

0.56

0.11

0.192

0.311

Cr

7.10

1.3

0.24

1.9

4.26

6.21

Fe %

0.10

 

 

0.07

0.06

0.1

Co

0.70

0.42

0.79

1.06

0.349

0.6

Zn

35.0

18.0

25

69.0

51.0

55.8

As

1.0

7.3

5.2

3.37

 

 

Se

0.18

5.8

1.5

1.25

1.23

0.90

Br

59.2

36.0

58.0

123.0

108.0

206.0

Rb

17.7

 

 

 

21.8

16.7

Zr

 

7.1

16.3

 

 

 

Ag

 

2.5

0.64

0.20

0.20

0.05

Sb

0.10

14.1

7.4

0.15

0.063

0.117

Cs

.20

 

 

0.07

0.14

0.18

Ba

64.60

 

 

 

5.8

4.7

La

1.00

0.51

0.33

1.96

0.394

0.670

Ce

1.87

 

 

 

0.98

1.54

Eu

0.034

 

 

0.08

0.019

0.036

Hf

0.15

 

 

 

0.124

0.146

Au

 

 

 

 

0.024

0.021

Hg

0.08

 

 

0.18

1.19

0.90

Th

0.32

 

 

 

0.183

0.194

Radford ve Hunt sigaradaki alfa parçacığı aktivitesinin %75'inin havaya karıştığını, yani odada bulunanların ciğerlerinin alfa ışınımına maruz kaldığını göstermiştir. Hiç sigara içmeyen kimselerde de rastlanan polonyum-210 miktarlarının, onların sigara dumanına maruz kalmalarından kaynaklanmaktadır. Alfa parçacıkları vücut içinde en fazla 40 mikron ilerleyebildiğinden, bir organın almış olduğu doz çok küçük de olsa, 5-6 mikron boyutlarındaki tek bir hücre 10 Sv gibi çok yüksek bir doz almış olabilir.

A) Potasyumdan Alınan Radyasyon
Potasyum doğada K39, K40, K41 adlarında üç nüklidin karışımı olarak bulunur. Bunların doğadaki bolluk oranları sırasıyla %93.08, %0.0118 ve %6.91'dir. Bu üç izotoptan sadece K40 radyoaktiftir. Türk tütününde 26000 ppm olan potasyumda, K40 miktarı 1 Bq/g tütün olarak hesaplanır. Yani günde iki paket (35-40 g tütün) sigara içen bir insan sadece potasyumdan yaklaşık 35-40 Bq'lik bir radyasyona maruz kalır. Bu da yaklaşık yılda 0.1 mSv'lik önemli bir radyasyona maruz kaldığımızı gösterir. Sigaradaki radyasyon sadece potasyumdaki K40'dan gelen radyasyonla da sınırlı değildir. Bunun yanında toryum, uranyum ve en önemlisi polonyum-210 (Po 210 ) radyonüklitlerinden gelen radyo-zehirlilik mutlaka incelenmelidir.

B) Uranyum ve Toryumdan Gelen Radyo-Zehirlilik
Yukarıdaki tabloda görüldüğü gibi tütünlerde 0.2-0.3 ppm mertebesinde toryum vardır. Bu miktar toryum günde 30-40 sigara içen bir insanın yaklaşık 1000 Bq'lik bir alfa radyasyonuna maruz kaldığını gösterir. Alfa radyasyonunun radyozehirliliği, beta ve gama radyasyonuna oranla 20 (bazı kaynaklara göre 1000) kez daha fazladır. Doğada toryumun olduğu her yerde uranyuma da rastlanmaktadır. Th/U oranı 1 ile 6 arasında değişmektedir. Rawat'ın Hint tütünlerinde yaptığı bir çalışmada 0.066-0.106 ppm arasında uranyum tespit edilmiştir . Rawat makalesinde polonyum 210'un tütünde fazla miktarda bulunduğunu ve tütünün yanma sıcaklığında tamamen buharlaşarak ciğerlere geçtiğini belirtmenin yanısıra, tütündeki potasyum-40, uranyum ve uranyumun diğer bozunum ürünlerinin (örneğin Radyum-226 vb.) de kısmen de olsa akciğerlerimize geçerek, akciğerlerimizi alfa radyasyonuna maruz bıraktığını açıklamaktadır.

C) Polonyum-210'dan Gelen Radyo-Zehirlilik
Polonyum-210 tütüne fosfat gübrelemesi ile geçer. Ayrıca, Hill'in yaptığı araştırmalarda , doğal Radon-222'nin atmosferik yolla bitkilerin üzerine çökelmesinin de bitkilerde Po 210 miktarını artırdığından bahsedilmektedir. Po-210 yiyecek ve içeceklerle vücuda alınır. Aşağıdaki tablolarda yiyeceklerde, havada ve tütünde bulunan Po 210 miktarının ortalama değerleri verilmiştir.


Yiyecek ve havada Po-210 miktarı

Yiyecek ve Hava

Aktivite Konsantrasyonu (mBq kg -1 )

süt ürünleri

60

et ürünleri

60

taneli yiyecekler

100

yapraklı besinler

30

meyveler

30

balık

2000

su

5

hava

50 ( m Bq m -3 )

 

Tütündeki Po 210 miktarı[16]


Marka

Po 210 Miktarı mBq/sigara

Marka A

11.1

Marka B

11.5

Marka C

11.9

Marka D

15.7

Marka E

15.7

Marka F

16.1

Marka G

17.1

Marka H

17.6

Marka I

21.1

Marka J

19.4

Marka K

19.4

  

Sonuçlar
Sigaranın insan sağlığına zararını değerlendirirken kimyasal zehirliliğinin yanısıra radyoaktif zehirliliğinin de dikkate alınması gerektiği yapılan çalışmalardan anlaşılmaktadır. Little ve Radford, günde 2 paket sigara içenlerin sadece Po-210 'dan 25 yılda 2 Sv'lik (ortalama 80 mSv/yıl) önemli bir doz alabileceklerini belirtmektedirler. Bir radyasyon işçisinin maruz kalabileceği izin verilen en büyük doz değeri 20 mSv/yıl'dır. Martel, sigara içen ve akciğer kanserinden ölenlerin ciğerlerinde Po-210 'dan kaynaklanan 16 Sv'lik önemli doz değeri hesaplamıştır. Cohen, akciğer kanseriyle mücadelede, içindeki zift ve benzer kanserojen maddeleri tutmak üzere filtreli sigaralar üretmek yerine, Po-210 'dan arındırılmış sigaralar üretilmesini tavsiye etmektedir.
İnsanların yedikleri, içtikleri ve soludukları hakkında bilgi sahibi olmalarının, temiz bir çevrede yaşama hakkının bir parçası olduğunu düşünerek sigara paketlerinin üzerinde yazan sağlığa zararlıdır yazısının yanına radyoaktif madde işaretinin de konulması önerilmektedir.