Sigara İçme Yasağı 00.06.2008

Sigara İçme Yasağı, 00.06.2008,

          Tütün kullanımı, çok yaygın bir bağımlılık çeşidi olmasının yanı sıra, tütün ve dumanında bulunan maddelerin insan sağlığı üzerine yaptığı olumsuz etkiler nedeniyle dünyanın ve ülkemizin en önemli ve önlenebilir halk sağlığı sorunlarından biridir.
 
Tütün kullanımının giderek artmasına, dünya çapında insan sağlığını tehdit edebilecek boyutlara ulaşmasına ve tütün şirketleri tarafından pazar oluşturma stratejilerine karşı geliştirilen ve bu konudaki ilk uluslararası anlaşma özelliğini taşıyan Tütün Kontrol Çerçeve Sözleşmesi, 21 Mayıs 2003 tarihinde Dünya Sağlık Örgütü’nün 56. Dünya Sağlık Asamblesinde kabul edilmiştir. Mezkûr Sözleşme, 5261 sayılı Kanun ile ülkemiz tarafından da kabul edilmiş ve 30 Kasım 2004 tarihli ve 25656 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu sözleşmenin 8.maddesine göre; “Her bir Taraf, kapalı iş yerlerinde, toplu taşıma araçlarında, kapalı kamu alanlarında ve gerektiğinde, kamuya açık diğer yerlerde tütün dumanına maruz kalmayı engellemek için, ulusal yasalarla belirlenen mevcut resmi yetki alanlarında, etkin yasal, icrai, idari ve/veya diğer önlemleri alacak ve uygulayacak ve bu önlemlerin, yetkisine giren diğer düzeylerde de kabulü ve uygulanmasını etkin bir şekilde teşvik edecektir.” 19.maddesinde ise “. Taraflar, tütün kontrolü amacıyla, gerekirse tazminatı da içeren cezai veya hukuki sorumlulukları düzenleyecek yasaları çıkarmayı veya mevcut yasaları geliştirmeyi göz önünde bulunduracaklardır.”yükümlülüğü düzenlenmiştir. Bu sözleşme çerçevesinde “Ulusal Tütün Kontrol Programı” oluşturularak Başbakanlığın 2006/29 sayılı genelgesi ile  7.10.2006 tarih ve 26312 sayılı Resmi gazetede yayınlanmıştır. Programda “ 2006 yılı sonuna kadar kamu hizmet binalarının kapalı alanlarında tütün mamulü tüketiminin tamamen engellenmesi” hedefi ancak 2008 yılında yapılan ve çalışma konumuz olan yasa değişikliği ile gerçekleştirilmiştir.
 
Yeni adıyla 4207 sayılı Tütün Ürünlerinin Zararlarının Önlenmesi ve Kontrolü Hakkında Kanunda 5727 sayılı yasa[1] ile yapılan değişiklik ile sigara içme yasağının alanı oldukça genişletildi.Genişletilen sigara içme yasağı 19.05.2008 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanacaktır.Sigara içme yasağının genişletilmesini savunanlar olduğu gibi sigara içme özgürlüğünü savunanlar da bulunmaktadır.[2] Sigara içme yasağının temelinde “genel sağlığın korunması “amacı yatar.Anayasanın 13.maddesine göre de bu amaçla temel hak ve hürriyetler ile sınırlandırılabilir.[3]
 
            Kamuoyunda sigara içme yasağı olarak bilinse de kanunla “tütün ürünü” yasaklanmış olup buna göre;tütün ürünü ibaresi tüttürme, emme, çiğneme ya da buruna çekerek kullanılmak üzere üretilmiş, hammadde olarak tamamen veya kısmen tütün yaprağından imal edilmiş maddedir(4207 s.m.2/6.fıkra)[4] Bu kapsama sigaranın yanı sıra,pipo,nargile vb.de yasak kapsamındadır.Ancak biz konunun anlaşılması için hepsini kapsar şekilde sigara ifadesini kullanacağız.
           Konuyu ele alırken sigara içme yasağı ile ilgili olduğundan  5326 s. Kabahatler Kanununun (KK) 39. maddesinde düzenlenen “ Tütün mamullerinin tüketilmesi Kabahati”[5] üzerinde de duracağız.
          Kabahatler Kanunun 39.maddesinin 1.fıkrasında “Kamu hizmet binalarının kapalı alanlarında” tütün mamulü tüketen kişiye para cezası verileceği düzenlenmiş iken 4207 sayılı yasanın 2.maddesinde;
 
             a) Kamu hizmet binalarının kapalı alanlarında,
 
          b) Koridorları dahil olmak üzere her türlü eğitim[6], sağlık[7], üretim[8], ticaret[9], sosyal kültürel[10], spor[11], eğlence[12] ve benzeri amaçlı özel hukuk kişilerine ait olan ve birden çok kişinin girebileceği (ikamete mahsus konutlar hariç) binaların[13] kapalı alanlarında,
 
          c) Taksi hizmeti verenler dahil olmak üzere karayolu, demiryolu, denizyolu ve havayolu toplu taşıma araçlarında,
 
          ç) Okul öncesi eğitim kurumlarının, dershaneler, özel eğitim ve öğretim kurumları dahil olmak üzere ilk ve orta öğrenim kurumlarının, kültür ve sosyal hizmet binalarının kapalı ve açık alanlarında,
 
          d) Özel hukuk kişilerine ait olan lokantalar ile kahvehane, kafeterya, birahane gibi eğlence hizmeti verilen işletmelerde, ( d bendi 10.madde gereğince 19.07.2009 tarihinde yürürlüğe girecektir.)[14]
 
          tütün mamulü tüketen kişiye para cezası vereceği düzenlenmiştir. [15] .(m.5/1.fıkra) Ancak (d) bendinde yer alan yerlerde yürürlük tarihi olan 19.07.2009 tarihine kadar idari para cezası verilemez.
 
.Ulusal Tütün Kontrol Programında yer alan “ başta çocuklar olmak üzere içmeyenlerin  halka açık alanlarda özellikle kamu kurum ve kuruluşları, eğitim kurumları, özel ve tüzel iş yerleri, toplu taşıma araçları, lokanta, bar, pastane, kafe, kıraathane, kulüpler, alışveriş merkezleri, oteller ve diğer konaklama tesisleri, kültür hizmeti veren yerler, otobüs, tren, havaalanı terminalleri, spor alanlarında. pasif maruziyet (içicilik)[16] yaygındır. İçmeyenlerin başta çocuklar olmak üzere pasif maruziyetten korunması için güçlü düzenlemelerin uygulanmasına ihtiyaç vardır. “ hedefinin gereği olarak sigara içme yasağının alanı genişletilmiştir.
 
          Başbakanlığın 2008/6 sayılı genelgesine[17] göre “Sabit veya seyyar bir tavanı veya çatısı (çadır, güneşlik vb. dahil) olan, kapıları, pencereleri ve giriş yolları dışında bütün yan yüzeyleri geçici veya kalıcı olarak tamamen kapatılmış alanlar ile aynı şekilde tavanı veya çatısı olup yan yüzeylerinin yarısından fazlası kapalı bulunan yerler kapalı alan olarak değerlendirilecek ve bu alanlarda tütün ürünleri tüketilmesi önlenecektir.”
         
 
          Yasak olduğu halde sigara içilmesine müsaade edilmesi veya yetkililerce göz yumulması halinde; İşletme izni veren kurum (açılış ruhsatını belediye veriyorsa belediye) önce o işletmenin sorumlusuna gerekli tedbirleri alması için yazılı olarak uyarı yaparak uygun bir süre verecektir. Bu uyarıya rağmen,verilen sürede yükümlülüklerini yerine getirmeyenlere belediye sınırları içinde olanlara belediye encümeni (belediye sınırları dışında vali veya kaymakam )500 YTL-5.000 YTL idari para cezası verilir.( 4207 s.m.5/2.fıkra) Ancak Kamu hizmet binalarının kapalı alanlarında sigara içilmesi halinde kamu idaresine yazılı uyarı yapılamaz ve para cezası verilemez.
Kamu kurumlarına ait binalar ve özel hukuk kişilerine ait üretim, ticaret, sosyal, kültürel, spor, eğlence ve benzeri amaçlı, birden fazla kişinin girebileceği binaların kapalı alanları ile açık havada yapılan her türlü spor, kültür, sanat ve eğlence faaliyetlerinin yapıldığı yerlerde ve bunların seyir yerlerinde asılacak yasal uyarı yazıları, en az on santimetrelik puntoyla, italik olmayacak şekilde Haettenschweiler yazı fontu kullanılarak kırmızı renkli büyük harflerle yan yana yazılmış “SİGARA İÇİLMEZ” ibaresi ile en az iki santimetrelik puntolarla italik olmayacak şekilde Helvetica Heavy yazı fontu kullanılarak siyah renkli küçük harflerle yazılan “Burada tütün ürünleri tüketilmesi yasaktır. Tüketenlere ve tüketilmesine göz yuman sorumlulara 4207 sayılı Kanun uyarınca idari para cezası uygulanır.” ve “Şikayet için:” ibarelerini içermelidir. .”(4207 s.m.4/1.fıkra)[18]
.Toplu taşıma araçları olan Taksi,Dolmuş,Halk Otobüsü,Belediye Otobüslerinde ise bu uyarı levhası üç santimetrelik puntolarla yazılarak herkes tarafından görülebilir yerlere asılır.[19] “Yasal uyarı yazıları, sürekli ve kalıcı olmak kaydıyla; dijital ekrana yansıtmak, cama yapıştırmak, duvara asmak, tavandan sarkıtmak gibi dikkat çekecek ve rahatlıkla okunabilecek şekillerde uygulanabilir.”[20]
Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurulu Kararı   12.05.2008 tarih ve 4201 sayılı kararına göre;“ tütün ürünleri tüketiminin yasaklandığı yerlerde asılması zorunlu olan yasal uyarı yazıları;
1) Tütün ürünleri tüketilmesi yasaklanan yerlerin tüm girişlerinde (personel girişleri dahil), giriş yapanlar tarafından görülebilecek ve okunabilecek uygun bir yere asılmalıdır.
2) Binaların her katındaki merdiven boşlukları ile asansör giriş ve çıkışları gibi ikincil girişlerde, geçiş yapanlar tarafından görülebilecek ve okunabilecek uygun yerlere asılmalıdır.
3) Alışveriş, üretim, ticaret, sosyal, kültürel, spor, eğlence ve benzeri amaçlı binaların kapalı alanlarında yer alan her kattaki koridorlarda (çalışanlar tarafından kullanılanlar dahil), geçiş yapanların tümü tarafından görülebilecek ve okunabilecek uygun yerlerde bulunmalıdır.
4) Gar, otogar, havalimanı ve limanlar, alışveriş merkezleri veya otelcilik hizmeti verilen işletmeler gibi insanların yoğun olarak bulunduğu yerlerin kapalı alanlarında yer alan yiyecek-içecek ve diğer hizmetlerin sunulduğu alanlar ile bekleme salonları veya lobi gibi yerlerde, o mekanda bulunanların tümünün görmesine ve okumasına imkan verecek sayıda asılmalıdır.
5) Okul öncesi eğitim kurumlarının, dershanelerin, özel eğitim ve öğretim kurumları dahil olmak üzere ilk ve orta öğrenim kurumlarının, kültür ve sosyal hizmet binalarının, açık havada yapılan her türlü spor, kültür, sanat ve eğlence faaliyetlerinin yapıldığı yerlerin ve bunların seyir yerlerinin, bahçelerini de kapsayacak şekilde ana giriş kapılarında ve açık alanlarında, o mekanda bulunanların tümünün görmesine ve okumasına imkan verecek sayıda asılmalıdır. [21]
Eğer bu uyarı levhası asılmadığı takdirde  mahallî mülkî amir tarafından 1.000.YTL idarî para cezası ile cezalandırılır.(4207 s.m.5/11.fıkra)Bu yükümlülüklere uymayanları tespit edilmesi halinde ceza verilmesi için mülki idare amirine gönderilmesi gerekir.Örneğin Halk Otobüsünde 3 cm puntolarla yazılmış bir uyarı levhası yoksa Trafik Zabıtası bunu tutanakla tespit ederek para cezası verilmesi için mülki idare amirine göndermesi gerekir.Kamu idareleri kapalı hizmet binalarına ve otobüslere gerekli uyarı levhaları 19.05.2008 tarihinden itibaren asılması gerekmektedir. 
Kabahatler kanunun39.maddesinin 1.fıkrasına göre ;”Bu fıkra hükmü, tütün mamulü tüketilmesine tahsis edilen alanlarda uygulanmaz.” Tütün mamulü tüketilmesine tahsis edilen alanlar/sigara içme bölümü olması şartıyla sigara içilmesine izin verilen yerler 4207 sayılı yasada şöyle düzenlenmiştir;
         a) Yaşlı bakım evlerinde, ruh ve sinir hastalıkları hastanelerinde, cezaevlerinde,
          b) Şehirlerarası veya uluslararası güzergâhlarda yolcu taşıyan denizyolu araçlarının güvertelerinde,tütün ürünleri tüketilmesine mahsus alanlar oluşturulabilir. Bu alanlara onsekiz yaşını doldurmamış kişiler giremez.
           (3) Otelcilik hizmeti verilen işletmelerde, tütün ürünleri tüketen müşterilerin konaklamasına tahsis edilmiş odalar oluşturulabilir.
          (4) Açık havada yapılan her türlü spor, kültür, sanat ve eğlence faaliyetlerinin yapıldığı yerler ile bunların seyir yerlerinde tütün ürünleri kullanılamaz. (Böyle yerlerde kullanılması halinde 5.maddenin 1.fıkrasına göre kabahatler kanunun 39.maddesine göre kişiye idari para cezası verilir.) Açık havada yapılan her türlü spor, kültür, sanat ve eğlence faaliyetlerinin yapıldığı yerler ile bunların seyir yerlerinde tütün ürünleri kullanılmayacak, bu tesislerde tütün ürünlerinin tüketilmesine mahsus alanlar oluşturulması halinde bu alanlar toplam seyir alanının %50’sini geçmeyecek ve ortamda bulunan diğer kişilerin etkilenmesini önleyecek şekilde düzenlenecektir.
 
          Ancak yaşlı bakım evlerinde, ruh ve sinir hastalarının yatarak tedavi gördüğü birimlerde ve ceza infaz kurumlarında, şehirlerarası veya uluslar arası güzergâhlarda yolcu taşıyan denizyolu araçlarının güvertelerinde toplam alanın %10’unu geçmeyecek şekilde tütün ürünleri tüketilmesine mahsus alanlar oluşturulabilecektir.
Başbakanlık Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü’nün 22/05/2008 tarih ve B.02.1.SÇE.0.65.01.00-010.07-1550 sayılı genelgesine göre;  Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezlerimiz ile Yaşlı Dayanışma Merkezlerimiz dışında kalan yatılı ve gündüzlü hizmet veren sosyal hizmet kuruluşlarımızın kapalı alanları ile birlikte açık alanlarında da tütün ürünleri tüketilmeyecektir.
             Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezlerimiz ile Yaşlı Dayanışma Merkezlerinde talep olunması halinde, hizmet alanlar için toplam alanın % 10’unu geçmeyecek şekilde tütün ürünlerinin tüketilmesine mahsus alanlar oluşturulabilecektir. Bu tür alanların oluşturulması halinde de Başbakanlık genelgesi ile Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurulu kararının 4. maddesinde yer alan “Tütün ürünleri tüketimine tahsis edilen alanlarda bulunması gereken sağlık uyarılarına ilişkin esaslar”a dikkat edilmesi gerekmektedir. Bu alanlardan hizmet verenler yararlanamayacaktır.
            Sigara içme odasının koku ve duman geçişini engelleyecek şekilde tecrit edilmiş ve havalandırma tertibatı ile donatılmış, tavanı, kapı ve pencereleri dışında dört tarafı sert zemin veya duvarla kaplı olacaktır. Alanların kapıları, yangın talimatları da dahil olmak üzere, mevcut diğer düzenlemelere uygun, mekanik kapanan kapılar şeklinde olacaktır. Kapılarında tütün ürünlerinin tüketimine mahsus alan olduğunu belirtir uyarı yazıları bulunacaktır. Denizyolu araçlarının güvertelerindeki alanlar ise, diğer yolcuların etkilenmesini önleyecek şekilde tecrit edilecek ve girişlerine gerekli uyarı yazıları asılacaktır. Otelcilik hizmeti verilen işletmelerin, tütün ürünleri tüketen müşterilerin konaklamasına tahsis edilmiş odaların mümkün olduğunca aynı kat, koridor gibi müstakil ve tecrit edilebilir ayrı bölümlerde yer alması sağlanacaktır.
 
Sigara içme odalarının birer işkence odası,gaz odası halinde tasarlanmaması gerekir.Sigara içme odalarının geniş olmalı ve havalandırma tertibatının iyi olması gerekir. Ayrıca sigara içme odasında,tütün ürünleri kullanımının tehlikelerini anlatan sağlık uyarıları[22] herkes tarafından görülebilir ve okunabilir yerlere asılmalıdır. (4207 s.m.4./1.fıkra) Baskı, çıkartma, yapıştırma veya afiş gibi yöntemlerle uygulanabilir.
Bu alanların 18 yaşın altındaki kişiler tarafından kullanılmasına izin verilmeyecektir.Sigara içme odasında bu uyarı yazılarının asılmaması halinde mahallî mülkî amir tarafından 1.000 .YTL idarî para cezası ile cezalandırılır.(4207 s.m.5/11.fıkra)
Kabahatler kanunun 39.maddesinde “ilgili idari birim amirinin yetkili kıldığı kamu görevlileri tarafından” denildiğinden Örneğin; Belediye hizmet binalarının kapalı alanlarında sigara içilmesi halinde belediye başkanının yetki verdiği kişiler para cezası verebilir. Belediye başkanının bu yetkisini uygun gördüğü kişilere verebilir ancak bize göre diğer maddelere göre ceza verme yetkisi olan   Zabıta görevlilerine yetkisi vermesi daha uygun olacaktır.Eğer belediye başkanı kimseye yetki vermemiş ise sadece kendisi belediyede sigara içen kimseye idari para cezası verebilir.Yasal uyarı yazılarında yer alan “Şikayet için:” ibaresindeki boşluğa, yasal uyarı yazısını asma sorumluluğunu taşıyan tarafından, o yerde tütün ürünü tüketilmesi halinde idari yaptırım uygulanması için başvurulacak kişi veya kurumun adı ile telefonu yazılmalıdır.[23]
Toplu taşıma araçlarında(Taksi,Dolmuş,Halk Otobüsü) sigara içilmesi halinde;
Kabahatler kanunun 39.maddesine göre ceza ilk başvurulan kolluk birim yetkilileri tarafından verilir.Eğer şikayet Zabıtaya yapılmış ise zabıta para cezası verir.
Belediyeye ait otobüslerde sigara içilmesi halinde belediye başkanın yetki verdiği kamu görevlileri (Zabıta vs.) eğer yetkilendirme yapılmamış ise belediye başkanı para cezası verebilir.
Özel hukuk kişilerine ait olan ve herkesin girebileceği binaların kapalı alanlarında sigara içilmesi halinde,
Kabahatler kanunun 39.maddesinin 3.fıkrasında “ Özel hukuk kişilerine ait olan ve herkesin girebileceği binaların kapalı alanlarında, tütün mamullerinin tüketilemeyeceğini belirtir açık bir işarete yer verilmesine rağmen, bu yasağa aykırı hareket eden kişiye, elli Türk Lirası idari para cezası verilir. Bu ceza, şikayet üzerine en yakın kolluk birimi yetkililerince verilir.”hükmü yer almaktadır.
 
           Başbakanlık genelgesine göre,dershaneler, özel eğitim ve öğretim kurumları dahil olmak üzere ilk ve orta öğrenim kurumları ile okul öncesi eğitim kurumlarının, kültür ve sosyal hizmet binalarının kapalı alanları ile birlikte açık alanlarında da tütün ürünleri tüketilmeyecektir.
Örneğin dershanelerde sigara içilmesi halinde sigara içene ceza verilebilmesi için o yerde “tütün mamullerinin tüketilemeyeceğini belirtir açık bir işaretin/ uyarının” bulunması gerekir.Eğer uyarı levhası yoksa sigara içen kişiye idari para cezası verilemez ancak uyarı levhaları olmadığı için dershane hakkında tutanak tutularak mülki idari amire gönderilir.Mülki idari amiri tarafından 1.000.YTL idarî para cezası ile cezalandırılır.(4207 s..5/11.fıkra) Özel hukuk kişilerine ait olan ve herkesin girebileceği binaların kapalı alanlarında sigara içenlere ceza verilebilmesi için şikayet edilmesi şarttır.Şikayet hakkı olanlar kanunda ve gerekçesinde belirtilmediğinden olayın kamuyu ilgilendirdiği dikkate alındığından herkesi şikayetçi olma hakkının olduğu sonucuna varılmalıdır.” İhbar ve şikâyet yoluyla ilgili düzenlemelere aykırı hareket edildiği bilgisine ulaştığı halde harekete geçmeyen veya herhangi bir sebeple denetim yükümlülüğünü yerine getirmeyen yetkililer hakkında Türk Ceza Kanunu’nun 257/2. maddesinde düzenlenen “Görevi kötüye kullanma” suçunu işlediği gerekçesiyle suç duyurusunda bulunulabilir.[24] Ayrıca bu yönde davranış sergileyen görevlilerin bağlı oldukları Belediye veya Valilik Makamlarına memurun disiplin sorumluluğunun doğduğu gerekçesiyle başvuru veya şikâyette bulunulması da mümkündür.”[25]
İdari para cezasının verilmesi halinde yapılacak işlemler
4207 sayılı Tütün Ürünlerinin Zararlarının Önlenmesi ve Kontrolü Hakkında Kanunun 2. maddesinde belirtilen kamu kurum ve kuruluşlarına ait yerlerde tütün ürünü tüketenlere, Kabahatler Kanununun 39. maddesi gereği ilgili idari birim amirinin yetkili kıldığı kamu görevlileri[26] tarafından idari para cezası verilir.
 
Bu yerlerde tütün ürünleri tüketildiği haber alındığında yetkili kamu görevlisi gerekli araştırmaları ivedilikle yapar. Araştırma sonucu yeterli delil bulduğunda ya da tütün ürünleri tüketildiğini tespit ettiğinde “idari yaptırım karar tutanağı”nı düzenler.
 
Genel anlamda ispat aracı olarak    Usulüne uygun olarak tanzim edilen tutanak ve/veya olay raporu,varsa ihbarda bulunan, şikâyetçinin veya diğer kişilerin beyanlarını içeren tutanak,İspata yarar görsel dokümanlar (fotoğraf, video kaydı vs.) bilgi, belge ve deliller kullanılabilir.
 
İdarî yaptırım karar tutanağı üç nüsha düzenlenir. Düzenlenen idarî yaptırım karar tutanağının bir sureti ilgili kişiye verilir, bir sureti yaptırım kararını uygulayan birimde muhafaza edilir, bir sureti ise tahsil edilmemiş idari yaptırım kararlarının kesinleşmesi üzerine idari para cezasını (tahsil yetkisi bulunan idareler hariç olmak üzere) tahsil için ilgilinin ikametgâhının bulunduğu vergi dairesine gönderilir. Yapılan işlem, “idari yaptırım karar defteri”ne kayıt edilir. Tutanağın ilgili bölümüne idarî yaptırım karar defterinin sıra numarası yazılır. Tutanak yetkili en az iki görevli tarafından imzalanır. Tutanakların iptali gerektiğinde iptal işlemi tutanağın üzeri çizilmek ve iptal şerhi konulmak suretiyle gerçekleştirilir.
 
Aynı kabahatin birden fazla işlenmesi halinde her bir kabahatle ilgili olarak ayrı idarî yaptırım karar tutanağı düzenlenir.
 
Kararın uygulandığı kişiye;
 
Kararın tebliği tarihinden itibaren idari para cezasını bir ay içinde ödemesi gerektiği,
İdarî yaptırım kararının kendisine tebliğ veya tefhim edildiği tarihten itibaren en geç 15 gün içinde karara karşı sulh ceza mahkemesine bizzat veya yasal temsilcisi ya da avukatı aracılığıyla başvurabileceği,
Bu süre içinde başvuru yapılmaması halinde idarî yaptırım kararının kesinleşeceği,
İdarî para cezasını, kanun yoluna başvuru süresi içinde ödemesi halinde kendisinden cezanın 3/4’ünün tahsil edileceği,
Peşin ödemenin kişinin bu karara karşı kanun yoluna başvurma hakkını etkilemeyeceği,
hususlarında bilgi verildikten sonra, kişinin karar tutanağını imzalaması istenir.
 
Kişinin imzadan kaçınması hâlinde, bu durum idarî yaptırım karar tutanağının “idari yaptırım uygulanan şahsın imzası” bölümünde belirtilir. İdarî yaptırım karar tutanağının bir nüshası ilgili kişiye verilir.  
 
İdarî para cezası uygulanan kişinin cezanın yazıldığı anda ödemeye rıza göstermesi ya da kanun yoluna başvurmadan cezayı ödemek istemesi hâllerinde, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununa tabi kurumlarda muhasebe yetkilisi mutemedi olarak görevlendirilen personel tarafından yapılan tahsilâtta “idarî para cezasının toplam miktarı, indirilen tutar ve tahsil edilen tutar” ayrı ayrı belirtilmek suretiyle muhasebe yetkilisi mutemedi alındısında gösterilir. (Örnek: Kapalı alanda tütün ürünü tüketen kişiye idarî yaptırım kararı uygulanması ve yaptırım kararı uygulanan kişinin cezayı hemen ödemeye rıza göstermesi durumunda, para cezası tutarı 2008 yılı için 62 YTL, indirim tutarı 15,5 YTL ve tahsil edilen tutar 46,5 YTL şeklinde ayrı ayrı belirtilmek suretiyle muhasebe yetkilisi mutemedi alındısında yazılır.)   
 
Kişinin ekonomik durumunun müsait olmaması ve bir ay içinde başvurması halinde idari para cezasının ilk taksidinin peşin ödenmesi koşuluyla bir yıl içinde ve 4 eşit taksit halinde ödenmesine karar verilebilir. Taksitlerin zamanında ve tam olarak ödenmemesi halinde, idari para cezasının kalan kısmının tamamı tahsil için (idari para cezasını tahsil yetkisi bulunan idareler hariç) vergi dairesine bildirilir. Taksitlendirme başvurusu idari yaptırım kararının tebliğini müteakip bir ay içinde bu kararı veren idareye yapılır ve talepler bu idareler tarafından değerlendirilip karara bağlanır.
 
İdarî para cezasına ilişkin idarî yaptırım kararı, kararın tebliği ya da tefhimi tarihinden itibaren ilgilinin 15 gün içinde sulh ceza mahkemesine başvurmaması hâlinde kesinleşir. İlgilinin sulh ceza mahkemesine başvurması halinde, yargılama sonuçlanıncaya kadar idari yaptırım kararı kesinleşmez.
 
İdarî yaptırım kararı, kesinleşmesini müteakiben tahsil için (idari para cezasını tahsil yetkisi bulunan idareler hariç) yazı ile ceza kesilen kişinin ikametgâhının bağlı olduğu vergi dairesine gönderilir.
 
Fiili işlediği sırada 15 yaşını doldurmamış çocuk ile akıl hastalığı nedeniyle, işlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılayamayan veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneği önemli derecede azalmış olan kişi hakkında idarî yaptırım karar tutanağı düzenlenir ancak idarî para cezası uygulanmaz.
 
İdarî yaptırım karar tutanakları, ilgili diğer evrak ve tutulan defterler, bu işlemleri yapan yetkili birimde zamanaşımı süresince saklanır. 
 
Dünya sağlık örgütünün Sigaraya ilişkin raporunda devletlere yaptığı tavsiyeler;
 
-Sigara vergilerinin ve fiyatlarının yükseltilmesi,
-Sigara reklamlarının,promosyonlarının ve sponsorluklarının yasaklanması,
-Fertlerin pasif sigara içiciliğinden korunması,
-Kişilerin sigara kullanımının tehlikeleri hakkında uyarılması,
-Sigarayı bırakmak isteyen içicilere yardımcı olunması,
-Sigara kullanımının yaygınlaştığının anlaşılabilmesi ve azaltılabilmesi için tütün kullanımının takip edilmesi.
 
TÜTÜN POLİTİKASI KONUSUNDA AVRUPA KONFERANSI
 TÜTÜN MÜCADELESİ ŞARTI[27]
      (Madrid, İspanya, 7-11 Kasım 1988)
 
  • Tütün dumanı içermeyen temiz hava,sağlıklı ve kirlenmemiş bir havaya sahip olma hakkının en önemli öğesidir.
  • Her  çocuk ve genç,her türlü tütün tanıtımından korunma hakkına ve herhangi bir tütün ürünü kullanımına başlamaları için yapılan özendirmelere karşı koymak için gerekli bütün eğitim ve yardımları alma hakkına sahiptir.
  • Bütün vatandaşlar kapalı kamu alanlarında ve toplu taşıma araçlarında dumansız bir have soluma hakkına sahiptirler.
  • Her çalışan işyerinde tütün dumanı ile kirlenmemiş bir hava soluma hakkına sahiptir.
  • Her içici alışkanlığının üstesinden gelebilmek için teşvik edilme ve yardım alma hakkına sahiptir.
  • Her vatandaş tütün kullanımının sonucunda ortaya çıkan çeşitli sağlık risklerine karşı bilgilendirilme hakkına sahiptir.
 “Sigara içmek 50 ayrı hastalığa neden olurken, sigara içmeden başkasının dumanını solumak kalp krizleri, ve çeşitli kanserlere neden olmaktadır. Sigaranın kapalı ortamlarda yasaklandığı ülkelerde ilk altı ayda kalp krizleri % 60 oranında azalmıştır.[28]  2005 yılında dünyada sigaraya bağlı hastalıklardan yaklaşık 5 milyon kişi, ülkemizde ise 100.000 kişi hayatını kaybederken, bu sayının 2030 yılına kadar her yıl dünyada 10 milyon kişiye, ülkemizde ise 240.000 kişiye yükseleceği tahmin edilmektedir. “[29].Dünya Sağlık Örgütü’nün raporuna göre,sigara tiryakilerinin en fazla olduğu ülkeler arasında Türkiye 10.sıradadır.[30] Türkiye’de özellikle kadınlar arasında sigara içme sıklığı geçmiş yıllara göre artmaktadır. Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması’na göre kadınların sigara içme oranı 1998 yılında % 18 iken, 2003 yılında % 28’e çıkmıştır.
 
 Yararlanılan kaynaklar;
 
1-YALÇIN,İsmail,Tüm Yönleriyle Kabahatler Hukuku,Seçkin yayıncılık,Ankara,2007
 
2-KARAGÜLMEZ,Ali,Suç olmaktan Çıkarma-İdari Para Cezaları-Açıklamalı Kabahatleri Kanunu, Seçkin yayıncılık,Ankara,2005
3-ERBAŞ,Bahattin,”Sigara,Sigaranın (Tütün Ürünlerinin)Yasak olduğu yerler ile istisnaları ve ilgili cezalar” Yerel Yönetim ve Denetim Dergisi Nisan 2008 C.13 S.4 s.31-36
4-Prof.Dr.Nazmi Bilir,”Sigarayı bırakma metodları,önemi ve ülkemizdeki durum” http://ssuk.org.tr/admin/uploaded/sigarayi.pdf
4-www.tapdk.gov.tr/
5-www.dumansizhavasahasi.org.tr/


*Şanlıurfa Belediyesi Hukuk İşleri Müd.V.
[1] Yasağı genişleten 5727 sayılı yasa 19.01.2008 tarih ve 26761 sayılı resmi gazete yayınlanmış ancak kanun 19.5.2008 tarihinde yürürlüğe girecektir. 1 Mart 2008 tarih ve 26803 Sayılı resmi gazetede yayınlanan 5739 sayılı kanunun 9.maddesi ile “7/11/1996 tarihli ve 4207 sayılı Tütün Mamullerinin Zararlarının Önlenmesine Dair Kanunun 6 ncı maddesi 19/5/2008 tarihinden itibaren yürürlükten kaldırılmıştır.
 
[2] Geniş açıklama için bkz.:Kemal Gözler, “Sigara İçme Özgürlüğü ve Sınırları: Özgürlüklerin Sınırlandırılması Problemi Açısından Sigara Yasağı”, Ankara Barosu Dergisi, Yıl 47, Sayı 1, Ocak 1990, s.31-67. (www.anayasa.gen.tr/sigara.htm. Erişim : 26/02/2008).
“Sigara kötü bir şey, bunu kabul ediyorum ama alışkanlık! Ben de bırakmak isterim, günün birinde belki bırakırım ama bunun devlet eliyle insanlara bu kadar sert bir şekilde empoze edilmesine karşıyım. Diyorum ki bu insan haklarına müdahaledir! Eğer sigara içmeyenlerin hakkı varsa sigara içenlerin de hakkı var. Mesela otobüslerde, taşıtlarda içilmemesinden yanayım ben de. Sigara içen biri olarak, sigara kokusu sinmiş bir taksiye binmek istemiyorum, rahatsız oluyorum. Ama sigara odalarını bile kaldır, açık havada bile yasakla, maçta bile yasakla, bu nedir? Eğer bu kadar ciddi bir tehlikeyse, sigara üretimini yasaklarsın. Sigara kartellerine güçleri yetmiyor, halka yapıyorlar yapacaklarını...”(Yazar Pınar Kür’le yapılan röportajdan) (http://www.moralhaber.net/40461_Kur:--Sigara-karsitlari-terorist,-paranoyak-.htm)
 
“Ünlü Fransız yazar Colette, “sigaram sizi rahatsız ediyor olabilir ama beni öldürüyor” sözü yasağa karşı olanların dilinden düşmüyor.”(  http://www.aksam.com.tr/haberprn.asp?a=121657,104)
 
“Bu yasakla ilgili olarak benim en çok dikkatimi çeken ise tiryakilerin, sigara yasağını destekleyenlere, sigara içmeyenlere karşı takındıkları tavır oldu. Yasağı destekleyenlerin, sigara içenlerin özgürlüğünü kısıtladıklarını, faşist bir düşünceye sahip olduklarını söyleyen tiryakilere rastladık. Hatta yazar Pınar Kür sigara karşıtlarını teröristlere benzettiğini söyledi. (1) Tiryaki olmayıp özgürce sigara içmeyi nefes almaktan öncelikli algılayanlar da sigara içme özgürlüğünü savundular.
İngiliz The Guardian gazetesi, sigara yasağının “milyonlarca Türk için çok büyük bir kültürel şok olacağı”nı belirtmişti. “Gazetenin haberinde, bugünden başlayarak aşamalı olarak uygulanacak sigara yasağının, “bulundukları mekana aldırmaksızın, dokunulmaz bir şekilde sigara yakabilen milyonlarca Türk için büyük bir kültür şoku yaratacağı”öne sürüldü.” deniyordu.
Yasak gündeme girene kadar, sigara içmeyenlerin, özellikle çocukların, gençlerin maruz kaldıkları haksızlık pek gündeme getirilmiyordu. Bu da hayal kırıklığımı büyütüyor açıkcası. Sgara içenlerin özgürlüğünü savunanlara sormak lazım: Neden içmeyenlerin temiz nefes alma haklarını bugüne kadar savunmadınız? Sanki bu dünya sigara içenlerin dünyası ve onlara haksızlık yapılıyor. Sanki sigara içmek nefes almaktan öncelikli bir hak ve eylem!
Tiryakilerin ve savunucuların ilk şaşkınlıkları geçtikten sonra, yıllarca, sigara içmeyenlerin en temel hakkının yani temiz hava teneffüs etme hakkının gasp edildiğini anlayacaklarını ümit ediyorum. “(Bahar Pınar ,Nefes Alma Özgürlüğü # Sigara İçme Özgürlüğü   http://www.derindusunce.org/2008/05/28/nefes-alma-ozgurlugu-sigara-icme-ozgurlugu/)
 
[3] “İtiraz konusu kuralla tütün ve tütün mamullerinin isim, marka   veya alametler kullanılarak her ne suretle olursa olsun, reklam ve tanıtımının yasaklanmasının Anayasa’nın 48. maddesinde öngörülen özel teşebbüslerin çalışma özgürlüğünün sınırlandırılması sonucunu doğurduğu açıktır. Ancak, yasanın gerekçesinden sigaranın insan sağlığı, çevre ve ekonomi üzerindeki olumsuz etkileri gözetilerek bu sınırlamanın yapıldığı anlaşılmaktadır.Tütün ve tütün mamullerinin reklamı, bunların kullanılmasını teşvik ve özendirerek toplum sağlığını olumsuz yönde etkilediğinden itiraz konusu kuralla getirilen sınırlamaların benzerine çağdaş ülkelerde de rastlanmaktadır. Anayasa’nın 48. maddesinde özel teşebbüslerin sosyal amaçlara uygun olarak çalışmasını sağlayacak önlemeleri almak devlete görev olarak verilmiş, 13. maddesinde de, temel hak ve özgürlüklerin, genel sağlığın korunması amacıyla da sınırlandırılabileceği öngörülmüştür.
Bu nedenle, yapılan sınırlama demokratik toplum düzeninin gereklerine ters düşmediği gibi öngörüldüğü amaç dışında da kullanılmadığından Anayasa’nın 2., 13. ve 48. maddelerine aykırı değildir. İtirazın reddi gerekir. (Anayasa Mahkemesi Kararı E : 1998/24  K : 1999/9 Karar Günü : 13.4.1999)
 
[4] Dünya Sağlık Örgütü Tütün Kontrol Çerçeve Sözleşmesi’nin 1/(f) maddesine göre ; tütün ürünü, tüttürme, emme, çiğneme ya da buruna çekerek kullanılmak üzere üretilmiş, ham madde olarak tamamen veya kısmen tütün yaprağından imal edilmiş maddeyi tanımlamaktadır.
[5] Kabahatler Kanunu
Tütün mamullerinin tüketilmesi
MADDE 39.- (1) Kamu hizmet binalarının kapalı alanlarında tütün mamulü tüketen kişiye, ilgili idari birim amirinin yetkili kıldığı kamu görevlileri tarafından elli Türk Lirası idari para cezası verilir. Bu fıkra hükmü, tütün mamulü tüketilmesine tahsis edilen alanlarda uygulanmaz.
(2) Toplu taşıma araçlarında tütün mamulü tüketen kişiye, elli Türk Lirası idari para cezası verilir. Kabahatin özel hukuk kişileri tarafından işletilen toplu taşıma araçlarında işlenmesi halinde bu ceza ilk başvurulan kolluk birim yetkilileri tarafından verilir. Kamuya ait toplu taşıma araçlarında işlenmesi halinde idari para cezası verme yetkisi bakımından birinci fıkra hükmü uygulanır.
(3) Özel hukuk kişilerine ait olan ve herkesin girebileceği binaların kapalı alanlarında, tütün mamullerinin tüketilemeyeceğini belirtir açık bir işarete yer verilmesine rağmen, bu yasağa aykırı hareket eden kişiye, elli Türk Lirası idari para cezası verilir. Bu ceza, şikayet üzerine en yakın kolluk birimi yetkililerince verilir.
 
[6] okul, üniversite, dershane, kurs ve benzeri tüm kurum ve kuruluşlar
[7] Sağlık (hastane, sağlık merkezi, laboratuar, muayenehane, eczane ve benzeri kuruluşlar)
 
[8] Üretim (fabrika, imalathane, tamirhane, servis ve benzeri tüm birimler)
 
[9] Ticaret (şirket, depo, mağaza, dükkân, market, büro, iş hanı, alışveriş merkezleri ve içinde yer alan tüm bölümler, apartmanların ortak alanları, fuarlar, fuar içindeki stantlar, benzeri tüm birimler)
[10] Kültürel (sinema, tiyatro, konser, sergi, konferans, kütüphane ve benzeri kültürel amaçlı tüm binalar)
Eğlence (internet kafeler, bovvling salonları, ganyan, iddia gibi oyunlar oynan bayiler)
[11] Spor (spor salonları, spor kulüpleri ve spor yapılan, spor ile bağlantılı tüm binalar)
Stadyumlar başta olmak üzere, açık havada yapılan tüm spor etkinlikleri, açık havada gerçekleştirilen konser, tiyatro ve benzeri sanat ve eğlence aktivitelerinin yapıldığı hem saha ve sahnede hem de seyircinin yer aldığı yerlerde tütün ürünleri içilemez. Bu tesislerde gerekirse yine açık havada olmak kaydı ile tütün ürünleri tüketenler için bir bölüm ayrılabilir. Bu bölümden diğer bölümlere duman koku gitmeyecek önlemler alınır. Bu alanlara 18 yaşını doldurmamış kişiler giremez.
 
[12] Eğlence (internet kafeler, bovvling salonları, ganyan, iddia gibi oyunlar oynan bayiler)
 
[13] Özel hukuk kişilerine ait (avukat, mühendis, mimar, doktor, dişçi, veteriner gibi serbest meslek sahiplerinin büroları, berber, kuaför, güzellik salonu, her türlü hizmet veren ofisler, dükkânlar, bayilikler) (hiçbir kapalı alan istisna olmamak üzere) birden çok kişinin girebileceği (ikamete mahsus konutlar hariç) tüm binaların kapalı alanlarında, tütün ürünü içilecek hiçbir bölüm ayrılamaz.
 
[14]  Ancak 2008/6 sayılı Başbakanlık Genelgesi gereğince kapalı alanlarında tütün ürünleri tüketilmesi mümkün olmayan ticaret merkezi, iş hanı, sinema, tiyatro, havaalanı, otogar, spor ve eğlence tesisi, alışveriş merkezi ve benzeri yerlerin içinde olup tütün ürünlerinin tüketilmesine müsaade edilmeyen alanlardan tecrit edilmemiş ve hava geçişi engellenmemiş şekilde faaliyet gösteren lokantalar ile kahvehane, kafeterya, birahane gibi eğlence hizmeti veren işletmelerde tütün ürünleri tüketilmeyecektir. (http://www.tesk.org.tr/tr/mevzuat/08/0852.html)
[15] Bu gibi yerlerde tamamen yasaklanması yerine sigara içme alanları oluşturulması şartı getirilmesi daha uygun olacaktır. Bir nargile evinde veya kahvehanelerde bu yasağın uygulanması mümkün değildir. Yasağın amacı başkalarının sağlığını korumak olduğundan bu yere gelenlerin tümü sigara içmek için bir araya geliyor ve hiç kimse şikayetçi değilse durum ne olacaktır?
 
“Sigara içme yasağının, özellikle ‘keyif’ ağırlıklı mekânlarda, mutlak biçimde uygulanmasını despotizm kapsamında görüyorum. Gelgelelim, bağcıların dövülmesi yönünde niyetlenilmiş bir kere. Sigara üreticilerine hepten yasaklama neden getirilemiyor,
 
Kim söylüyordu geçenlerde, “paketin üzerinde ‘Sigara öldürür’ yazısını görünce içimden hemen bir tane yakmak geçiyor” diye, herhalde bir mizahçıydı. Öyle değil tabiî; gene de, gerçekte paketlerin üzerine “korkunun ecele faydası yok” yazmak en doğrusu.
 (ENİS BATUR,”Tütün kültürünü anlamıyorlar”, http://www.ntvmsnbc.com/news/432818.asp , Erişim 26/02/2008)
 
[16] Pasif içicilik: Başkalarının içtiği tütün ve tütün mamullerinden dolayı kişinin kendi rızası dışında tütün içeriğine maruz kalması durumudur. Ayrıca annenin aktif veya pasif içimine bağlı olarak fetusun tütün içeriğine maruz kalması da pasif maruziyet olarak tanımlanmaktadır. “Dünya genelinde her yıl 600.000 masum insan başkasının dumanından-duman altı olmaktan-ölmektedir.Ülkemizde her yıl 8.750 kişinin başkasının dumanından öldüğü hesaplanabilir.” (Karlıkaya C. Ve ark.”Tütün Kontrolü”-Turaks Dergisi2006;7(1),s.51-64 http://ssuk.org.tr/admin/uploaded/tt.pdf
[17] Bkz .: 16.05.2008 tarih ve 26878 sayılı Resmi gazete
 
 
yasal uyarı yazıları ve sağlık uyarıları örnekleri, www.tapdk.gov.tr adresinden temin edilerek de bastırılabilir.
[19] Aynı uyarı levhası A5 kağıdı ebadında olacaktır. Taksi hizmeti verilen toplu taşıma araçlarına asılacak yasal uyarı yazısı (asgari ebat) A6 olacaktır. Taksi hizmeti verenler dahil toplu taşıma araçlarında, taşıtın büyüklüğüne göre tüm yolcuların görebileceği ve okuyabileceği sayıda uygun yerlere asılmalıdır. Demiryolu, havayolu ve denizyolu taşımacılığında kullanılan araçların yolculara tahsis edilmiş her bir bölümünde, rahatlıkla görülebilecek ve okunabilecek şekilde asılmalıdır.
 
[20] Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurulu Kararı   12.05.2008 tarih ve 4201 sayılı kararı
 
[21] Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurulu Kararı   12.05.2008 tarih ve  4201 sayılı kararı
 
[22] SAĞLIK UYARILARI LİSTESİ
1. Sigara içenler genç yaşta ölür.
2. Sigara içmek damarları tıkar, kalp krizine ve felçlere neden olur.
3. Sigara içmek ölümcül akciğer kanserine neden olur.
4. Hamile iken sigara içmek bebeğe zarar verir.
5. Çocukları koruyun: Dumanınızı onlara solutmayın.
6. Sağlık kuruluşları sigarayı bırakmada size yardımcı olabilir.
7. Sigara içmek yüksek derecede bağımlılık yapar, başlamayın.
8. Sigarayı bırakmak ölümcül kalp ve akciğer hastalıkları riskini azaltır.
9. Sigara içmek ağrılı ve yavaş bir ölüme neden olabilir.
10. Sigara içmek kan akışını yavaşlatır ve cinsel iktidarsızlığa neden olur.
11. Sigara içmek cildin erken yaşlanmasına neden olur.
12. Sigara dumanında kanser yapıcı maddeler bulunur.
 
[23] Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurulu Kararı   12.05.2008 tarih ve 4201 sayılı kararı
 
[24] Türk Ceza Kanunu, “Görevi kötüye kullanma” madde 257 - …(2) Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan haller dışında, görevinin gereklerini yapmakta ihmal veya gecikme göstererek, kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olan ya da kişilere haksız bir kazanç sağlayan kamu görevlisi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
 
 
[25] http://www.ssuk.org.tr/belgeler/ozcelik.doc
[26] Kamu Kurum ve Kuruluşlarına Ait Yer, Araç, Bina ve Tesislerde Tütün Ürünü Tüketenlere Verilecek İdari Yaptırım Kararlarının Uygulama Usul ve Esasları Hakkında Tebliğ (27.05.2008 tarih ve 26888 sayılı resmi gazete)
Yetkili kamu görevlilerinin belirlenmesi
MADDE 11 – (1) Bu Tebliğin yayım tarihinden itibaren ilgili birim amirleri idari yaptırım uygulamaya yetkili kamu görevlilerini belirler ve duyururlar.
 
[27] Çeviri:  Prof.Dr.Nazmi BİLİR, http://www.ssuk.org.tr/belgeler/4.doc
 
[28] http://www.ssuk.org.tr/belgeler/ssuk_basin28.06.2008.doc
[29] 7.10.2006 tarih ve 26312 sayılı Resmi gazete Başbakanlığın Ulusal Tütün Kontrol Programına ilişkin 2006/29 sayılı genelgesi (Programın temel hedefi, 2010 yılına kadar ülkemizde 15 yaş üzerinde sigara içmeyenlerin oranını % 80'in üzerine çıkarmak, 15 yaş altında ise % 100'e yakın olmasını sağlamaktır.)
 
[30]Türkiye’de 45 milyon kişi sigara içmemektedir. Sigara içmeyenlerin zehirli sigara dumanına zorla maruz bırakılması bir insanlık suçudur.( http://www.ssuk.org.tr/belgeler/ssuk_basin28.06.2008.doc)