Ülke Çıkarlarını Düşünen Herkesi Kampanyaya..

Ülke Çıkarlarını Düşünen Herkesi Kampanyaya Destek Vermeye ÇağırıyoruzTTB Tıp Dünyası, 15.02.2001,

http://www.ttb.org.tr/TD/TD73/5.html
TTB, Tıp Dünyası, Sayı:73, 15/02/2001
 
TEKEL'in özelleştirilmesi yönündeki her türlü girişimin karşısında olmayı tarihsel bir görev kabul ediyoruz.

Sivil toplum örgütleri, Tekel'in özelleştirilmesini engellemek için kampanya başlatma kararı aldı. Tekgıda-İş Sendikası, KİGEM, Tütün Platformu, Tütün Eksperleri Derneği, Türk Tabipleri Birliği'nin de içinde yer aldığı Sigara ve Sağlık Ulusal Komitesi, Tarım-Orman ve Gıda Sen  ile Ziraat Mühendisleri Odası tarafından yapılan açıklamada, Türkiye tütüncülüğünün gözbebeği Tekel'in özelleştirilmesi girişimlerine kayıtsız kalınmayacağı ve etkili bir tavırla karşı konulacağı belirtildi.

Açıklamada, Toplumsal ve ekonomik sorunlara duyarsız kalamayacağımız gerçeğinden hareketle ve örgütsel varlığımızın bize yüklediği sorumlulukla,  Tekel'in özelleştirilmesi yönündeki her türlü girişimin karşısında olmayı, tarihsel bir görev kabul ediyoruz denildi.

Yöneticilerin, ülkelerinin ulusal ve toplumsal çıkarlarını düşünmek zorunda oldukları kaydedilen  açıklamada, siyasi iktidar duyarlı olmaya çağrıldı.

Ülkenin tütünden gelen kaynaklarının yeni bir talan ve vurgunla heba edilmesine seyirci kalınamayacağı vurgulanan açıklamada, Bu bilinçle ülke çapında etkili ve sürekli bir karşı koyma kampanyası başlatma kararı almış bulunuyoruz.

Ülkelerinin çıkarlarını, yabancı çok uluslu sigara tekellerinin çıkarlarından üstün gören herkesi ve her kesimi bu kampanyaya destek vermeye çağırıyoruz denildi.

Açıklamada, tekelin özelleştirilmesine şu gerekçelerle karşı çıkıldığı vurgulandı:
- Yabancı ve çok uluslu sigara tekelleri bu güne kadar yasağa rağmen sürdürdükleri reklamları aleniyete dökerek daha da yaygınlaştıracak.
- Politik çıkarları uğruna ülke yararına ciddi bir üretim planlamasına olanak vermeyenler, bugün destekleme alım politikalarından vazgeçerek rekabetin yaşanmadığı bir ortamda, ekicileri alıcının insafına terkedecek.
-Yüzlerce ekici ailesi topraklarından sökülüp atılacak, tutunabilen çok azı da yabancı çok ulusluların sözleşmeli ırgatı haline gelecek.
- Binlerce işçi ve memur işsiz kalacak.
- Tütünde mutlak bir yabancı tekelleşme ortaya çıkacak.
- Çok ulusluların, nikotinin bağımlılık yapıcı etkisini  artıran ve insan sağlığına zararlı, ölümcül hastalıklara yol açan katkı maddelerinin kullanıldığı kendilerince de kabul edilmiş ürünleri piyasaya hakim olacak.
- Kadınlarımız, gençlerimiz, hatta çocuklarımız bile sigara bağımlısı haline getirilecek.
-Toplum sağlığı daha da bozulacak ve gerek hastalıkların tedavisi ve gerek sağlık hizmetlerinin satın alınması için yurt dışına katrilyonlarca lira kaynak aktarılacak.
-Tekel'in az gelişmiş bölgelerdeki işletmelerinin kapanması ile o bölgelerde işsizlik ve gelir dağılımı sorunları ağırlaşacak.(TD)
 

TEKEL'İN ÖZELLEŞTİRİLMESİ SİGARA TÜKETİMİNİ ARTIRIR
Prof. Dr. Elif Dağlı

Prof. Dr. Elif Dağlı, sigaranın insan sağlığına olumsuz etkilerinin yanısıra, bir ülke ekonomisine getirdiği ekonomik yük üzerinde de durdu.

Tekel'in özelleştirilmesi halinde bu iki yükün daha da artacağına dikkati çeken 

Dağlı, sorularımızı şöyle yanıtladı:
-Tekel'in özelleştirilmesi Türkiye'deki sigara tüketimini nasıl etkileyecek? Hekimler neden Tekel'e sahip çıkıyor?
-Dünya Bankası raporunda  yeralan ve Uzak Doğu'daki ülkeleri kapsayan bir veriye göre,  yabancı sigara firmalarının bir ülkeye girmesi, sigara tüketimini ortalama % 10 artırır. Türkiye halen sigara nedeniyle yılda bir katrilyon Türk lirası karşılığı sağlık harcaması yapmaktadır. 3 milyon kronik obstriktif akciğer hastası, 4 milyon astım hastası olan ülkemizde, yılda 50 bin kişiye sigara ile direkt ilişkisi ispat edilmiş akciğer kanseri tanısı konmaktadır. Hastalıklar işgücü kaybına, yetişmiş beyinlerin yararlı olmamasına neden olmaktadır. Bütün bunların yanısıra hasta aileleri tarafından birçok gereksiz acı yaşanmaktadır.
-Yabancı sigara firmaları işgal ettikleri ülkenin halkına karşı hiçbir sağlık endişesi taşımazlar, sadece hissedarlarına daha fazla para kazandırma çabası içindedirler. Ülkemizde daha fazla müşteri beklentisi ile Tekel'i ele geçirmeye çalışan firmalara hekimler bu nedenlerle karşıdır.

Reklam konusunda çok uluslu sigara firmalarıyla  tekel'i karşılaştırdığımızda karşımıza çıkan tabloda; çok uluslu firmaların, direkt ve indirekt en saldırgan   yöntemlerle reklam yaptıklarını, sağlık yasalarına karşı tutumlarında ise baltalama stratejileri belirleyip, politikacıları etkilediklerini görüyoruz. Tekel'in ise buna karşın reklam yapmadığı ve sağlık yasalarına karşı çıkmadığını görüyoruz.

Yine aynı şekilde çok uluslu sigara firmalarının gençleri ele geçirmek için en sinsi uluslararası planları yaptığı göze çarparken, Tekel'in malını var olan müşterilere sattığını görüyoruz.

Tekel'in medya ve iş dünyası ile ciddi bir ilişkisinin bulunmamasına karşın, çok uluslu sigara firmalarının  genellikle medya patronlarının ve iş adamlarının o ülkedeki ''iyi arkadaşları'' ile ortaklık yaptıklarını görebiliriz.  Çok uluslu firmalar basında yer alan sağlık bilgilerini bloke etmeye çalışırken Tekel'in bu  konuda herhangi bir girişimi söz konusu değildir.
-Hekimlerin, zararlarını çok iyi bilmelerine rağmen sigara içiyor olmaları hakkında ne düşünüyorsunuz?
-Hekimler Türkiye'de % 45-50 oranında sigara içmekte olup, toplum ortalamasından daha iyi bir noktada değildir. Diğer insanlar gibi nikotin bağımlısı olan hekimler, uygar ülkelerin hekimleri gibi davranışlarını değiştiremiyorlar. Çünkü sigaraya erken yaşta başlıyor ve konuyu öğrendiklerinde çoktan bağımlı hale gelmiş oluyorlar.
-Tıp fakültelerinde müfredatta bu konuya yer verilmediği gibi, hekimler kendilerini hala toplumun modeli olarak görmüyorlar.
-Hekim olarak sigara içmenin sigara firmaları açısından reklam değeri taşıdığını bilmiyorlar.
-Burada bir anımı hatırlatmak istiyorum. Beş yıl önce Türkiye'yi ziyaret eden bir İngiliz,  sigara içen hekimleri görüce, Narkotik polislerinin toplu halde uyuşturucu kullanması gibi değerlendirmesinde bulunmuştu.