Takvimlerimizi İşaretleyelim

Takvimlerimizi İşaretleyelim; 19 Temmuz 2009 Pazar Günü Türkiye Artık Tamamen Dumansız…Sahip Çıkıyoruz…ATO, 22.06.2009,

http://www.ato.org.tr/index.php?option=com_content&view=article&id=283:takvimlerimizi-aretleyelim-19-temmuz-2009-pazar-guenue-tuerkiye-artk-tamamen-dumanszsahip-ckyoruz&catid=7:komguebilnot
Ankara Tabip Odası, 22.06.2009                                                            
 
 
Ankara Tabip Odası Halk Sağlığı Komisyonu Değerlendirme Notu 
Tütün mücadelesi sağlık alanında yapılan önemli ve öncelikli bir mücadeledir. Konunun önemi; tütünün insan sağlığı başta olmak üzere yarattığı sorunlar üzerinden tanımlanmalıdır. Dünyada tütün kullanımı KÜRESEL BİR SAĞLIK SORUNU olarak tanımlanmakta; KORUNABİLİR HASTALIK VE ÖLÜM NEDENLERİ ARASINDA BİRİNCİ SIRADA yer almaktadır. Bu kadar önemli olan sorunun çözümü de bellidir: TAMAMEN TÜTÜNSÜZ ORTAMLAR/TOPLUMLAR. Bu konuda farkındalık düzeyi yüksek olan ülkeler bu mücadelede daha ön sıralarda yer almaktadır. Ancak ne yazık ki Dünya nüfusunun sadece %5’i bu mücadelenin çok güçlü olduğu ülkelerde yaşamaktadırlar.
 
T.C. Başbakanlık Türkiye İstatistik Kurumu tarafından yapılmış ve bu yıl Nisan ayında sonuçları açıklanmış olan Küresel Tütün Kullanımı araştırmasına göre; ülkemizde 15 yaş üzerinde her 100 erkeğin 48’i ve her 100 kadının da 15’i tütün kullandığı tespit edilmiştir. Sigara dumanından pasif etkilenim (pasif içicilik) düzeyi de yapılan farklı çalışmaları sonuçlarına göre oldukça yüksek düzeylerdedir.  
 
Aktif ve pasif içiciliğin bu denli yüksek olduğu ülkemizde memnuniyetle belirtmek gerekir ki tütün mücadelesi gün geçtikçe artan bir ivme ile güçlenmektedir. Ülkemiz 2008 yılından bu yana yaptığı kanun ve ilgili düzenlemelerle Dünyada bu konuda ön sıralarda yer almıştır.  
 
Son dönemlerde neredeyse toplumun tamamının bilgisi dahilinde olan; ancak özellikle tütün endüstrisinin de çabalarıyla (!) sigara içenlerle içmeyenleri karşı karşıya getirmiş olan bir durumun; TAMAMEN TÜTÜNSÜZ TÜRKİYE hedefinin/serüveninin son aşamasına gelmiş durumdayız. Bu hedefe doğru atılan adımlar 1996 yılında yürürlüğe girmiş olan “Tütün Mamullerinin Zararlarının Önlenmesine Dair Kanun” ile başlamıştır. Daha sonra pratikte yaşanan/tespit edilen aksaklıklar ve Dünyada tütün ile küresel bir mücadele kararlılığı Türkiye’de de karar vericileri toplumun da desteğinin alınması kaydıyla yeni düzenlemelerin yapılması noktasında birleştirdi.  
 
Bu motivasyon ve ulusal düzeyde kamu ve sivil örgütlenmelerin birlikte çalışması ve üretmesi “Ulusal Tütün Kontrol Programı ve Eylem Planı”nın ortaya çıkmasını sağlamıştır. Eylem planı; 2008-2012 tarihlerine yönelik oluşturulmuş ve temel hedefi ülkemizde 15 yaş üzerinde sigara içmeyenlerin sıklığını %80’in üzerine çıkarmak; 15 yaşın altında ise %100’e yakın olmasını sağlamak olan olmuştur. Bu eylem planında yer alan başlıklar (“Tütün ürünlerine olan talebin azaltılmasına yönelik önlemler”, “Tütün arzının ve tütün ürünlerinin kullanımının azaltılmasına yönelik önlemler” ve “Tütün kullanımı ve ulusal tütün kontrol programının izlenmesi, değerlendirilmesi ve raporlanması”) tütün mücadelesinin her boyutunu kapsamıştır. Eylem planı yasal düzenlemelerin de önemli bir dayanağı olmuştur. Bu gelişmenin hemen ardından 2008 yılında 5727 sayılı “Tütün Mamullerinin Zararlarının Önlenmesine Dair Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” un kabulünü gerçekleşmiştir.  
 
Tütün kontrolü konusunda kapsamlı yasal düzenlemesi bulunan sayılı ülkeler arasına girmiş olan ülkemizde kanunun iki aşamada uygulanması söz konusudur. Toplum; kanunun ilk aşamasının uygulanmaya başladığı 19 Mayıs 2008 tarihinden bu yana düzenlemelere alışmış; hatta son dönemlerde hızlı bir artış içinde olan duyarlılık artırma çalışmaları sayesinde de ikinci ve son aşama olan 19 TEMMUZ 2009’u bekler duruma gelmiştir. Yasanın sigara içmeyenlerin haklarını koruyan; bir başka ifadeyle pasif etkilenimi engelleyen bu yasa sayesinde 19 Mayıs uygulamalarına ek olarak restoran, bar, kafe ve kahvehanalerin hiçbir kapalı alanında tütün ürünü içilmeyecektir.  Yasaya ilişkin toplumda bazı YANLIŞ bilgiler (EFSANELER) ve ilgili konulardaki DOĞRULAR belirtilmiştir: 
 
EFSANE 1. Sigara dumansız ortam yasaları ikram ve turizm sektörlerini iş kaybına uğratacak ve istihdamı azaltacaktır.
DOĞRUSU; yapılan kanıta dayalı bilimsel araştırmalar, sigara dumansız ortam yasalarının ikram veya turizm sektörleri üzerinde olumsuz ekonomik etkilerinin bulunmadığını göstermiştir olduğudur. 
 
EFSANE 2. Sigara dumansız ortam yasalarını toplum benimsemez; uygulanmaları da imkânsızdır (!)
DOĞRUSU; sigara dumansız ortam yasaları halk tarafından son derece iyi karşılandığı ve uygulama sırasında ve sonrasında ise daha da fazla benimsendiğidir. Sigara dumansız ortam yasalarına en fazla destek verenler, pasif etkilenimin sağlığa zararlı olduğunu en iyi bilenledir. 
 
EFSANE 3. Klima sistemleri kapalı ortamlardaki sigara dumanını temizler (!)
DOĞRUSU; HİÇBİR KLİMA SİSTEMİNİN BU KONUDA %100 BAŞARI SAĞLAMADIĞIDIR. Bu konuda çözüm %100 DUMANSIZ HAVA SAHASININ YARATILMASIDIR. 
 
EFSANE 4. Sigara dumansız ortam yasaları insanları evde sigara içmeye mahkum eder. Çocuklar yasa öncesine göre sigara dumanından pasif etkilenim konusunda daha fazla risk altında olurlar. (!)
DOĞRUSU; araştırma bulguları sigara dumansız ortam yasalarının çocukların sigara dumanından pasif etkilenimlerini azalttığını gösterdiğidir. Ayrıca; sigara dumansız ortam yasaları yetişkinleri sigarayı bırakmaya teşvik eder.  
 
EFSANE 5. Sigara dumansız ortam yasaları sokaklarda çok büyük çöp sorunu yaratır (!)
DOĞRUSU; çöp sorununun, sigara dumanından pasif etkilenime bağlı sağlık riskleri ile karşılaştırıldığında çok gerilerde kaldığıdır. Çöp sorununun olası artışı ile yerel düzeyde yönetmelikler ve düzenlemeler aracılığıyla baş edilebilir. 1
 
9 TEMMUZ 2009; toplumda gelecek nesillerin sağlıklı bir yaşam sürmeleri için BİR DÖNÜM NOKTASIDIR.  
 
Ankara Tabip Odası Halk Sağlığı Komisyonu bütün üyelerini ve yurttaşları bu anlamlı yasaya destek olmaları için birlikte hareket etmeye davet etmektedir.. 
Kamuoyuna saygı ile duyurulur..