Ulusal Kanser Danışma Kurulu

Ulusal Kanser Danışma Kurulu Basın AçıklamasıUKDK, 14.12.2009,

ULUSAL KANSER DANIŞMA KURULU
BASIN AÇIKLAMASI
Kanserle uğraşan değişik disiplinlerdeki bilim insanlarını bir araya getirerek kanser kontrolu konusunda ülkemizdeki uygulamalara yön veren ve yenilikleri uygulamaya koymak amacı ile kurulan Ulusal Kanser Danışma Kurulu 12-13 aralık 2009’da Ankara’da 100’den fazla bilim insanının katılımı ile toplanmış ve aşağıdaki kararlar alınmıştır. 
1.    Meme kanseri ve taramalar hakkında;
a.    İlk olarak 2004 yılında 11 tane olarak açılan  KETEM’lerin ( Kanser Erken Tanı, Tarama ve Eğitim Merkezi) sayısının 2009’da 120’ye ulaşmış olması çok iyi bir gelişmedir.
b.    Meme kanseri, rahim ağzı kanseri ve barsak kanserleri konusunda ücretsiz tarama yaparak bu kanserlerin önlenmesi için çalışan KETEM lere müracatın arttırılması için halkımızın bilgilendirilmesi gerekmektedir.
c.     Meme kanseri için kadınlarda 49 yaşından itibaren her iki yılda bir mamografi, rahim ağzı kanseri için evlendikten sonra kadınlarda her 5 yılda bir smear testi ve barsak kanseri için 50 yaşından sonra her iki cinsiyette de yılda iki kez dışkıda gizli kan bakılması ücretsiz olarak yapılmaktadır.
d.    Hizmete erişim ve hizmetin kapsamı mutlaka artırılmalı ve çalışmaların verimliliğinin artırılması konusuna ağırlık verilmelidir.
e.    Türk Radyoloji Derneği ile bir akreditasyon kurulu oluşturularak kalite standartları yükseltilecektir.
2.    Yüksek Öğrenim Kurulu ile birlikte çalışılarak insan kaynaklarında nitelik ve nicelik konusunda iyileştirme sağlanmalıdır.
3.     Alternatif ve Tamamlayıcı Tıp Konularında;
a.    Yeterli mevzuat bulunmadığı için yanlış uygulamalar mevcut çalışmalar ile düzeltilmelidir.
b.    RTÜK tarafından yanlış haberlerin daha iyi izlenmesi gerekmektedir.
4.    Psikososyal onkoloji konusunda;
a.    Kanser hastalarının ve ailelerinin yaşam kaliteleri desteklenmeli ve psikososyal destek sağlanmalıdır.
b.    Psikososyal destek ekipleri oluşturulmalı ve eğitimlerine önem verilmelidir.
c.     Kanserle çalışan sağlık mensuplarının tükenmişlik sendromuna yönelik iyileştirme yaklaşımları üzerinde durulmalıdır.
d.    Psikososyal destek konusunda bütçe  ve performans uygulama talimatlarında uygun düzenleme yapılmalıdır.
e.    Yaşam kalitesi ölçülebilir standartlarda değerlendirilmeli bu konuda özellikle onkoloji camiasında farkındalığın arttırılması sağlanmalıdır. Psikososyal durum ölçümü aynen bir vital bulgu , (tansiyon vb.yaşam değeri) olarak değerlendirilmelidir.
5.    İnsan kaynakları konusunda;
a.    Kanser kontrolunda ülkemizin yaşadığı en ağır sorun insan kaynakları konusundaki kısıtlılıktır. Acilen meslek gruplarındaki problem konusunda önlem alınmalıdır.
b.    Sağlık hizmetlerine ulaşım kolaylaştığı için insan kaynakları konusundaki sıkıntı büyümüştür. YÖK’ün bu konuda ciddi bir iyileştirme programını devreye sokması gerekmektedir.
c.     Onkoloji kliniklerinde onkoloji konseyleri oluşturulmalıdır.
d.    Onkoloji ile ilgili uzmanlıklarda mecburi hizmetler merkezi hastanelere yönlendirilmelidir.
                5.Tedavi konusunda;
                                 a.   Ulusal tedavi protokollerine öncelik verilmelidir.
                                 b.   Tedavi merkezleri sayısı ülkenin her köşesinde vatandaşımızın zahmetsizce ulaşabileceği düzeye çıkarılmalıdır.
                                 c.   Toplum ağrı tedavileri konusunda bilinçlendirilmeli ve yanıltıcı bilgilerin önüne geçilmelidir.
                                d.   Kanser tedavisinin en etkin yönteminin sigara ile savaş olduğu mutlaka topluma öğretilmelidir.  
                6.Kanser Araştırmaları konusunda;
                                 a. Bu konuda Ulusal Kanser Enstitüsü zaman kaybetmeden kurulmalı, kanun hızlandırılmalıdır.
                                  b. Sağlık Bakanlığının uluslararası işbirliği ile yeni bir kanser araştırması vizyonu geliştirmesi gerekmektedir.     
            7.Kanserin Önlenmesi ve Tıbbi Amaçlı  Radyasyon Güvenliği konusunda;
               Çevresel kanserojenler
a.Mineral tozlar(asbest, eriyonit) maruziyet sonrası toksik etki nedeni ile olan akciğer zarı kanseri (mezotelyoma) doğal radyasyonla maruziyet(radon gazı) sonrası gelişebilecek kanserler konusunda devam eden çalışmalara hız verilmelidir. Ülkemizdeki yeraltı sularındaki doğal olarak bulunabilen arsenik için, içme sularının düzenli olarak izlenmesi ve arsenikli suların kullanılmaması için gereken önlemler alınmalıdır. Türkiye’deki içme sularının %60 ını yeraltı sularından sağlandığı gerçeği arsenik konusunun önemini arttırmaktadır. Çevresel kanserler konusunda ülke haritası çıkarılmalıdır ve belli aralıklarla güncellenmelidir.
b.     Öncelikle arsenik başta olmak üzere doğal kanserojenlerin sigara ile etkileşimleri ile artan kanser riski için toplumda farkındalık sağlanmalıdır.
c.Çocuk hastalara iyonlaştırıcı radyasyonla yapılan tanı amaçlı incelemelerde düşük doz verilmesine yönelik ileri teknolojilerin kullanılmasının sağlanması gereklidir.
d.     Radyasyon güvenliği konusunun Sağlık Bakanlığının sorumluluğunda şekillendirilmesi uygun olacaktır.
e.Baz istasyonları hakkında ülkemizde devam eden 1000’e yakın davanın çözümü için Sağlık Bakanlığı Kanserle Savaş Dairesi’nin hazırladığı elektromanyetik alanlar konusundaki yönetmelik biran önce yayınlanarak yürürlüğe girmelidir.
f. Kanserden korunmak için temel kurallar olarak topluma şunlar önerilmelidir.
1.   Sigara ve diğer tütün ürünleri kullanmayın, kullanıyorsanız bırakın
2.   Günde en az 5 kez taze meyve ve sebze yiyin
3.   Yağ tüketimini azaltın, kırmızı eti haftada birden fazla tüketmeyin
4.   Alkol kullanımını sınırlandırın
5.   Şişman olmaktan kaçının
6.   Haftada en az 3 kez 30 dakika tempolu yürüyüş ya da benzeri egzersiz yapın
7.   Bölgenizdeki Kanser erken tanı ve eğitim merkezi’ne (KETEM) başvurun ve önerilen tarama programlarına uyun
8.   Güneş ışığının dik olarak geldiği öğlen saatlerinde (saat 10-16 arası) güneş ışınından kaçının
9.   Çalıştığınız yerdeki “İş Sağlığı Kuralları”nı öğrenin ve uyun
10.                     Anormal kanama, iyileşmeyen yara, yeni ortaya çıkan ya da büyüyen ben veya kitle fark ettiğinizde doktorunuza başvurun
11.                     Sigara içilen ortamlardan uzak durun
g.TAPDK’nın yedinci üyesi atanmadığı için son iki yıldır denetimler ve satış noktaları reklamları ile ilgili kararlar alınamamaktadır. TAPDK’nın sigara firmalarının etkilerinden uzak olarak yeniden yapılandırılması gerekmektedir. İçişleri Bakanlılığı’nın sorumluluğundaki denetimler yeterince yürütülmemektedir. Sağlık Bakanlığı’nın çabası tek başına yeterli olmamaktadır.
h.     Yurt dışından bu yıl 83 milyon kilo tütün ülkemize girmiştir. Bu tütünlerin çoğu GDO lu tütün üretimi yapılan ülkelerden gerçekleştirilmiştir. Bu ciddi bir sorundur.
i.   Her türlü nargile kullanımının  ve duman çıkaran her türlü modelin sağlığa zararlı olduğu vurgulanmalıdır ve toplum uyarılmalıdır.
j.   Tütün kanunundaki yeni düzenlemelerden sigaran paketlerinin tütünün zararlarını gösteren resimlerle satılmasını mecburi hale getiren düzenlemenin kamu sağlığını çok yakından ilgilendirmesi nedeni ile bu düzenlemenin 01 Ocak 2010 tarihinden önce yürürlüğe girmesinin sağlanmasının kanser nedeni ile  meydana gelecek ölümleri azaltmakta çok önemli olacağı vurgulanarak konu hakkında ilgili mercilerin hassasiyet göstermesi konusunda tavsiye kararı alınmıştır.
k.Sigara bırakma yöntemleri SGK geri ödeme programına alınmalı, kanserli hastalara yönelik geri ödemeye  öncelik verilmelidir.
l.   Sigara yasağı ile ilgili kanun yanlış iç yazışmalar nedeni ile sulandırılmaktadır ve denetim ciddiyetini kaybetmiştir. Acilen önlem alınmalıdır.
8. Destekleyici Bakım Konusunda
a.     Palyatif bakım konusunda ülkemizde yasal düzenlemeler gerekmektedir. Yeniden canlandırma yapılmaması hakkının yasal bir hak olarak tanımlanmasının yapılması önemlidir.
b.     Ağrı kesicilere ulaşımın kolaylaştırılması gerekmektedir.
c.      Sivil toplumun kanserde palyatif bakım hizmetleri organizasyonu içine alınması gerekmektedir. Bu amaçla kapsamlı bir proje başlatılmalıdır.
d.     Tedaviye cevap vermeyen çok ağır hastaların yaşam kalitelerinin düzeltilmesi veya korunması için palyatif bakım merkezleri açılmalı ve yaygınlaştırılmalıdır.
e.     Yine çok ağır hastalar için evde bakım hizmetlerinin organizasyonu veya hospislerin yapılanması gerekmektedir. Bu yapılanmanın SGK geri ödeme kapsamında tanımlanması uygun olacaktır.
f.       Belediyelerin kanserli hastaların evde bakımları için yardımları alınabilir.
 
 
             Doç.Dr.Nurullah Zengin                                                Prof.Dr.A.Murat Tuncer
Ulusal Kanser Danışma Kurulu Başkanı                 S.B. Kanserle Savaş Dairesi Başkanı