Tekel İşçisini Sefalete Sürükleyen Zihniyet

Tekel İşçisini Sefalete Sürükleyen Zihniyet, Tütün Fonu’nu Kaldırarak Ülke Tütüncülüğü, Ekonomisi ve Kamu Sağlığına Da Zarar Veriyor…Tütün Eksperleri Derneği, 31.12.2009,

 Bilindiği üzere, 28/05/1986 tarihli ve 3291 sayılı Kanun ile düzenlenen ancak, 21/02/2001 tarihli ve 4629 sayılı Kanun ile kesintileri Genel Bütçe’ye irat kaydedilen Tütün Fonu; Virginia, Burley ve vasıflı şark tipi tütün ekiminin iyileştirilmesi, geliştirilmesi, tütün ekicilerinin desteklenmesi ve eğitilmesi, tütün borsasının kurulması, tütün üretici kooperatiflerinin finansmanı, sektörce kurulacak hangar ve kurutma tesisi gibi yatırımların, ülke dışında Türk tütününden mamul sigara fabrikalarının kurulması, TEKEL'in tütün mamullerinin, ihracatının, desteklenmesi, amacıyla, çıkarılmıştı.
 
Tütün fonu amacına uygun kullanılmamakla birlikte ithalata karşı piyasayı koruması bakımından ülkemiz tütün sanayicisini ve tütün üreticisini korur nitelikte ve sigara üretiminin de ithalat yerine yurt içinde üretilmesini teşvik eder mahiyetteydi.
 
Bilindiği üzere, 05/11/2008 tarihinde yayınlanan “Avrupa Komisyonu Türkiye 2008 İlerleme Raporu”nun Vergilendirme” başlıklı 16. Faslında, “…Tütün Fonunun ayrımcı olduğu, sadece ithal edilen tütün ve sigaraya yerli ürünlere uygulanmayan özel bir vergi olarak uygulandığı…” ifadelerine yer verilmiştir.
                  
          31/12/2008 tarihli ve 27097 sayılı (5 inci mükerrer) Resmi Gazete’de yayımlanan “AB Müktesebatının Üstlenilmesine İlişkin Türkiye Ulusal Programı”nın “Vergilendirme” başlıklı faslında “…ithal tütün ve ithal sigaralara ilişkin ayrımcı vergilendirmenin önemli ölçüde azaltılmasına yönelik uygulanabilir adımların atılması ve bunların dışında kalan ayrımcı vergilendirmenin ivedilikle kaldırılması amacıyla, Komisyon’un da kabul ettiği ve kilometre taşlarının, belirlendiği, bir, planın, sunulması…,istenmiştir.
 
2009 senesinin Mayıs ayında basın yayın organlarında çıkan haberlerde, Tütün Fonu kesintisinin 2010’dan başlayarak 2018’e kadar sıfırlanmasının taahhüt edildiği bildirilmiştir.
 
14/10/2009 tarihinde yayınlanan “Avrupa Komisyonu Türkiye 2009 İlerleme Raporu”nun “Vergilendirme” başlıklı 16. Faslında da, “. Tütün Fonu ayrımcı bir uygulamadır. Sadece ithal edilen tütün ve sigaraya, yerli ürünlere uygulanmayan özel bir vergi uygulanmaktadır. …ithal tütün üzerindeki ayrımcı vergilendirmenin aşamalı olarak tamamen kaldırılmasına yönelik açık hedefler ortaya koyan bir eylem planının 18 Mayıs 2009 tarihinde kabul edilmesi ile birlikte, özel tüketim vergileri konusunda bazı ilerlemeler kaydedilmiştir…” ifadeleri yer almıştır.
 
        29/12/2009 tarihli ve 27447 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Bazı Mallara Uygulanacak Tütün Fonu Tutarlarının Belirlenmesine Dair Bakanlar Kurulu Kararı”nın 1inci maddesinde,  25/12/2008 tarihli ve 2008/14483 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan İstatistik Pozisyonlarına Bölünmüş Türk Gümrük Tarife Cetvelinin aşağıda belirtilen gümrük tarife istatistik pozisyon numaralarında yer alan mallardan alınan tütün fonu tutarı 0 (sıfır) TL olarak belirlenmiştir.”denilmektedir.
 
        Ancak, yayımlanan Bakanlar Kurulu Kararı dikkatle incelendiğinde tütün mamulleri ithalatından alınan fonun yanı sıra tütün ithalatından alınan fonun da, kullanılan tütünlerin büyük bir kısmı için sıfırlandığı anlaşılmaktadır
 
Tütün Fonu’nun amacına uygun kullanılmaması yüzünden;
 
ü    Ülkemizde tütün üretimi azalmış, buna karşılık 1988 yılında sadece 600 ton olan ithalat 2009 yılı sonu itibarıyla 90.000 tonlara ulaşmış ve ülke ekonomisi zarar görmüştür,
 
ü    Sadece tütün yetiştirilebilen kıraç toprakların sağladığı rant ortadan kalkmıştır,
 
ü    Kıraç topraklar erozyona, üreticileri ise büyük kentlerin varoşlarında işsizliğe mahkûm olmuştur,
 
ü    TEKEL’in sigara birimi özelleştirilmiş, yaprak tütün birimlerinin 2010 yılı başında kapatılması kararı alınmış, 4-C’ye mahkûm edilen çalışanlar ise Ankara’da üzerlerine biber gazı sıkılarak havuza dökülmüştür,
 
ü    Pazarın tamamı çokuluslu sigara şirketlerinin eline geçmiş, dışarıya gelir transferi artmıştır.
 
29/12/2009 tarihli ve 27447 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Bazı Mallara Uygulanacak Tütün Fonu Tutarlarının Belirlenmesine Dair Bakanlar Kurulu Kararı” ile ithal edilen tütünlerin bir kilogramı üzerinden 3 dolar, bir paket sigaradan 40 sent olarak alınan Tütün Fonu, 01/01/2010 tarihinden itibaren her türlü tütün mamulünün ithalatında kaldırılırken, “homojenize tütün veya yeniden tertip edilmiş tütünler”de de kaldırılmaktadır.
 
Bu Karar’dan rahatlıkla çıkartılan sonuç şudur:  “Avrupa Komisyonu Türkiye 2009 İlerleme Raporu”nda Tütün Fonu konusunda ülkemizden istenenden daha fazlası Avrupa üzerinden çokuluslu sigara şirketlerine yeni yıl hediyesi olarak ikram edilmiştir.
 
Tütün Fonu’nun amacına uygun kullanılmaması yüzünden oluşan yukarıda saydığımız kayıplar, bu Karar ile daha da artmakta, hatta kamu sağlığına ilişkin boyut kazanmaktadır.
 
Çünkü, bu yeni yıl hediye paketi içerisinde çokuluslu şirketlerin ürettikleri 1 kg sigaranın maliyetini, hammadde maliyetinin ucuzlatılması nedeniyle en az yüzde 15 azaltan sponsorluk söz konusudur.
 
Bu gün için Amerikan Blend harmanlarda kullanmak üzere ithal ettiği tütününün yaklaşık %25’ini oluşturan “homojenize tütün veya yeniden tertip edilmiş tütünler” in bu yıldan başlayarak harmanlarda daha çok kullanılmaya başlayacağını, dolayısı ile daha çok ithal edileceğini söylemek için kahin olmaya gerek yoktur. Üretim maliyetlerini direkt olarak ilgilendiren bu düzenlemeden sigara endüstrisi azami ölçüde faydalanırken Hazinemiz de o oranda kayba uğrayacaktır.
 
Tütün fonunun varlığının sadece gelir getiren bir unsur olmayıp aynı zamanda ülkemiz tütün üretiminin de sigortası olduğunu, ithalatı artıracak her adımın tütün üretimimizi olumsuz etkileyeceğini ve ancak bu fon sayesinde Türk tütüncülüğünün, büyük oranda desteklenen uluslararası rakiplerine karşı korunabileceğini yeterince anlatamamış olmalıyız ki yönetenlerimiz, hiç olmazsa AB ve ABD gibi ülkelerde hala üreticiler desteklenirken Türk tütüncülüğünü desteklemek bir yana onu koruyan yegane unsur olan tütün fonunu kaldırmakta sakınca görmemişlerdir.
 
01 Ocak 2010 tarihinden itibaren 22 tütün ürününden fon kaldırılırken aynı tarihten itibaren tütün mamullerinden alınan maktu ve nispi vergilerin yükseltilmesinden anlaşıldığına göre yönetenlerimiz yine tüccar hesabı yapmış, tütün fonunun kalktığı kalemlerdeki gelir kaybını yükseltilen vergilerle telafi yoluna gitmiş sigara endüstrisinin maliyetini düşürürken tütün mamulü tüketen insanlarımızın cebinden bunu telafi ederken Türk tütüncülüğünü ve tütün üreticilerini ilgilendiren olumsuz sonuçlarını da görmezlikten gelmeyi seçmiştir.         
 
          Ülkemizin de 2004 yılında imza koyarak taraf olduğu Tütün Kontrolü Çerçeve Sözleşmesinin (TKÇS) 5/3 maddesi, “Taraflar tütün kontrolü ile ilgili halk sağlığı politikaları geliştirilmesinde ve uygulanmasında, ulusal kanunlar doğrultusunda, bu politikaları tütün endüstrisinin ticari ve diğer çıkar çevrelerinden koruyacaklardır.” hükmünü taşımaktadır.
        
          Tütün Kontrolü Çerçeve Sözleşmesi (TKÇS) esas alınarak hazırlanan Ulusal Tütün Kontrol Programı (UTKP) ve Eylem Planının “Fiyat ve Vergilendirme” başlığının hedefi, “Sigara vergi yükünü 2012 yılına kadar % 80’in üzerine çıkarmak” şeklindedir.
 
Bu durumda Tütün Fonu’nun kaldırılması, kamu sağlığı açısından uluslararası sözleşmenin hükümlerine ve ulusal programın hedeflerine aykırıdır.
 
TÜTÜN VE TÜTÜN ÜRETİCİSİ GÖZDEN ÇIKARILDI…
 
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın hazırladığı “Türkiye Tarım Havzaları Üretim ve Destekleme Modeli” ile hangi havzada hangi ürünlerin destekleneceği kamuoyu ile paylaşılmıştır. Ülkemiz tarım arazilerini 30 ayrı tarım havzasına ayıran ve hangi havzada hangi ürünlerin yetiştirileceğinin, hangi ürünlere ne oranda destekleme yapılacağının belirlendiği bu projede, maalesef tütün bulunmamaktadır. Yılda 400 milyon dolarlık ihracat getirisi olan tütünün, uygulama kapsamı dışında tutulmuş olması tarafımızca şaşkınlıkla karşılanmaktadır. Zira, 30 havzanın 23’ünde tütün yetiştirilmekte, Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu (TAPDK) verilerine göre, halen 180.735 üretici ailesi 145.000 hektar alanda 93.403 ton tütün üreterek geçimlerini temin etmekte, Onbinlerce sektör çalışanı da tütün sayesinde istihdam edilmektedir. 
         
    Yönetenlere ve yetkililere sormak istiyoruz;
 
Ø 400 senedir bu topraklarda tütün üreten üreticiler neden görmezden  gelinmektedir?
 
Ø Ülkemizde üretilen tütünlerin % 75’i ihraç edilmektedir. Tütün ihracatından sağlanan gelire ülkemizin ihtiyacı kalmamış mıdır?
 
Ø Şark tipi tütün üretiminde ve ihracatında dünya birincisi ülke Tütün Fonu kaldırılarak ithalatçı konumuna düşürülmektedir. Neden?
 
Ø Üreticiler tütün üretmekten vazgeçerek alternatif ürün ve geçim yolları mı keşfetmişlerdir?
 
Ø Ulusal Tütün Kontrol Programı ve Eylem Planı’nda belirtilen “tütün üretiminden vazgeçen veya vazgeçirilen üreticilerle, sektörden uzaklaşmak durumunda kalan tütün işçilerinin alternatif ürünlere ve ekonomik faaliyetlere geçişlerini tamamlama, sürdürülebilir alternatif geçim yollarının geliştirilmesini sağlamak” hedefi ne zaman gerçekleştirilecektir?
 
Sonuçta, Tütün Fonu kesintilerinin devam ettirilerek amacına uygun kullanılması, tütün üreticilerinin ve tütün işçilerinin mağdur edilmemesi, TEKEL’in yaprak tütün biriminde çalışan Tütün Eksperlerinin mesleklerini icra edebilecekleri kurum ve kuruluşlarda istihdamlarının sağlanması için yönetenleri bir kez daha göreve çağırıyoruz.
 
 
 
                                                                                    YÖNETİM KURULU