İçki Serbestti Sigara da Serbest Olsun

İçki Serbestti Sigara da Serbest OlsunHaberx, 07.07.2010,

http://www.haberx.com/icki_serbestti_sigara_da_serbest_olsun(19,w,6933,203).aspx
Haberx, 07.07.2010, Dr. Hamid AYDIN, haydin@haberx.com
 
Yakın bir zamanda hastalığı süresince daha yakından tanıma fırsatı bulduğum eski tüfek solcu bir arkadaşım Akciğer Kanserinden ötürü öldü. Tanının konması ile ölümü arasındaki süre yaklaşık 6 ay. Oysa yaşadığı büyük dramlardan çıkardığı dersler onu tam da yeni bir hayata başlama noktasına getirmişti. Yeni işler kuracaktı, bana ortaklık teklif ettiği işten büyük paralar kazanacaktı, yeni ilişkiler üzerine kurduğu yeni hayatında daha mutlu olacaktı. Tam da bunları konuşuyorken bir başka doktor arkadaşın tavsiyesi ile uzun zamandır devam eden öksürüğünün sebebini araştırmaya karar verdi İsmet. Birkaç tahlil, akciğer filmleri ve korkulan sonuç…
 
 Akciğer kanseri olanlarda sigara içiyor olma olasılığı yaklaşık %98. Çok büyük bir oran. Bu oran sigara içenlerin %98 inde akciğer kanseri ortaya çıkacağı anlamına gelmiyor tabi. Ancak bütün akciğer kanseri olanların %98 inde sigara içme öyküsü olduğu gerçeği yeterince ürkütücü.
 
Tahmin edildiği üzere sigara içiyordu İsmet. Hem de fazla içiyordu. Uzun yıllar devam eden mapusluk ve gece hayatı boyunca sürekli sigara içmişti. Şimdi bırakmaya niyeti olsa bile sigaranın onun bedeninde bıraktığı hasarın onu öyle kolay kolay bırakmaya niyeti olmayacaktı. Çıkan sigara yasağını görmeye de vefa etmedi ömrü.
 
Malumunuz Sağlık Bakanlığı’nın ısrarlı takibi neticesinde çıkan yasa ile kapalı mekanlarda sigara içilmesi yasaklandı. Önce “bir nefes alıyoruz galiba” diyerek pek bir sevindik ama ne mümkün. Daha haftası dolmadan Fatih’te yurtdışından gelen misafirlerimizin de bulunduğu bir grupla sigara içilmeyen bir mekan bulmak için beşten fazla yer gezmek zorunda kaldık. Mekan sahipleri sigara içen kadim müşterilerini ürkütmemek (belki de belaya bulaşmamak) için seslerini çıkarmıyorlar. Vatandaş vereceği tepkinin ertesi gün gazetelerin 3. Sayfa haberiyle sonuçlanması olasılığını hesaba katarak yandaki masaya bulaşmamayı daha doğru buluyor. Şikâyet etme mekanizması yerleşmemiş bir toplum olduğumuzdan ötürü hakkını aramak; gammazlamak, fitlemek, ihbar etmek gibi kelimelerle karşılık buluyor. Vatandaşta ne yapsın yıllardır tanıdığı kahve arkadaşını mı polise ihbar edecek, sürekli gittiği kahveyi mi? Hem kahve kapansa gidecek yeri mi var? Arkadaşları kendisine küsse konuşacak kimsesi mi var? Ya polis? Zamanı mı var? Bütün ihbarlara yetişecek polisi mi var? Bunu takiple yükümlü bir müessese mi var? İhbar hattı olarak vermişler Sağlık Müdürlüklerinin numarasını bi de. Ne yapsın Sağlık Müdürlüğü? Sağlık Grup Başkanlıkları? Ellerindeki çevre sağlık teknisyenlerini su numunesine mi yollasınlar, lokantaları denetime mi, barajlara mı, otel havuzlarına mı, gürültü yapan mekanlara mı?
 
Velhasıl tüm bu ihlaller ve ihbarsızlıklar devam ederken bir de Danıştay 10. Dairesinin sigara yasağını kaldırma ihtimali geldi gündeme. Müracaat eden İzmir Kahveciler Odası. “Müşterilerimiz çok düştü, insan haklarına aykırı” dediler, başvurdular. Dünya Sağlık Örgütü isyanda. Dünyanın uygar bütün ülkelerinde başarıyla uygulanan yasak Türkiye’de yargının eliyle sekteye uğramak üzere. Dünya Sağlık Örgütü Tütün Direktörü Toker Ergüder; “- Yasaktan sonra açılan kahvehane sayısı arttı” diyor. “Çünkü sigara dumanından ötürü buraları terkeden insanlar uygulanan nisbi yasakla nefes alabilecekleri bu alanlara geri döndüler.” 
 
Bu girişimlerin tümümün sigara lobilerinin işi olduğunu herkes biliyor aslında. Basın destek vermek zorunda çünkü bu güçlü gruplar öbür faaliyet alanlarının reklamlarını vermemekle tehdit ediyorlar gazete ve televizyonları.
 
 E kaldırın, kaldırın yasağı tam olsun. Zaten içki boy boy serbest bütün gazetelerde. Gençler yeterince rakı ve bira reklamı görerek sarhoş olmaya ikna ediliyorlar, e sigarasız gider mi ? Gitmez. O da serbest olsun ki Danıştay önündeki bilboardlarda keyifle sigarasını tüttüren yeni İsmet ‘lerin fotoğrafına bakarak merhum arkadaşlarımızı analım bari.