Bırakmıyorsanız Azaltın

Bırakmıyorsanız Azaltınwww.turizminsesi.com, 17.03.2011,

http://www.turizminsesi.com/yazi/birakmiyorsaniz-azaltin-405.htm
Turizminsesi, 17.03.2011, Bahattin KURT, iletisim@turizminsesi.com
 
Fransız diplomat olan Jean Nicot Portekiz büyükelçiliği yaptığı 1559 ile 1561 yılları arasında tütün tohumlarını Fransaya yollayarak adını tütünde bulunan aktif maddelerden biri ve son derece zehirli madde olan Nikotine verilmesini sağladı. Nikotine adını veren adam, tütün yapraklarında bulunan ve uyarıcı özelliği olan yağlı bir sıvı buldu. Sigaranın alışkanlık yapmasına yol açan da içindeki bu nikotin oldu.
 
Sigaranın içinde nikotin haricinde vücudumuza zarar veren 6 binden fazla madde mevcuttur. Sigara kağıdının ve kağıdın sarıldığı tutkalın yanmasından kaynaklanan zehirli gazları da unutmamak gerekir! Yapılan bir araştırma, sigaranın 24ten fazla hastalığa neden olduğu gösterilmiştir. Günde 1 paket sigara tüketen bir kişi, 1 yılda sigarayı 70 bin kez içine çeker ve üfler. Bu sırada bazı maddeler direkt olarak toksik etki yaparken, bazıları kana karışır ve tüm vücudun zarar görmesine neden olur. Sigara dumanının her milimetreküpünde nefes ile çekilebilir boyutlarda 3 milyar partikül bulunur. Oluşan gazlar, sigara dumanının tüm ağırlığının % 92-95ini oluşturur.
 
Sigara içinde yer alan bu binlerce toksik madde, sadece halk arasında bilindiği gibi öksürükle kendini belli eden solunum sistemi hastalıklarına değil, cinsel fonksiyon bozukluğu, mesane, kolon ve diğer kanser türleri, mide ve bağırsak hastalıkları, kalp damar ve beyin damar hastalıkları gibi çeşitli hastalıklardan sorumludur. Bunların hepsi de önlenebilir hastalıklardır. Sigara, kanser ölümlerinin en büyük ve önlenebilir nedenidir. Tüm kanser ölümlerinin % 30undan, akciğer kanserinden ölümlerin % 85inden sorumlu tutulmaktadır. Örneğin, sigara tüketiminin dramatik bir artış yaptığı 1960lardan sonra akciğer kanseri ölüm hızı da artış göstermiştir.
 
15. yüzyılın sonlarında ise Kristof Kolomb, Amerika kıtasını keşfettiğinde Amerika yerlilerinin Tobaccos adını verdiği bir bitki yaprağını sararak yakıp dumanını içlerine çektiklerini ve bu dumanın insana keyif verdiğini gördü. Kolomb, faydalı olur düşüncesiyle bu bitkinin tohumlarını alarak denizciler vasıtasıyla diğer ülkelere yayılmasına neden oldu. Daha sonra tüm dünyaya yayılan tütün bitkisi yetiştirilip ilk olarak küçük tesislerde daha sonra ise kurulan büyük fabrikalarda sigaraya dönüştü.
Osmanlılar ise tütünün ne kadar keyif verici bir şey olduğunu 17. yüzyılda Venedik ve Cenovalı denizcilerden öğrendiler. Tütün kullanımını kıvrak zekalarıyla çabucacık aştılar ve ince bir kağıt arasına kıyılmış tütün koyarak keyifle tüttürmeye başladılar. Böylece bugün tüketilen sigaraya dönüşecek adımları da atmış oldular.
 
Bir dönem zenginliğin göstergesi olan, sonrasında seri üretimle halka inen sigara, üretim kaybının, önüne geçilebilir hastalıkların, maluliyetin ve erken ölümlerin ana nedeni oldu. Kızılderililerde barış çubuğu olarak karşımıza çıkan, Red Kitin ağzından düşmeyen, İkinci Dünya Savaşı sırasında kampanyalar düzenlenerek kolilerle efkar dağıtmaları için askerlere gönderilen sigarayı bir an önce bırakmanızda fayda var! Uzun yıllar insanlar tütünü keyif verici olarak kullandılar. Tabii bu arada başka maddeler de keşfedildi ve kullanıldı, haşhaş (afyon), koka, hint keneviri (kokain), marihuana, esrar, alkol bunlardan sadece bir kaçı. Ancak bunların zararları hemen fark edildi ve gerekli yasaklar getirildi. Toplumsal izolasyon ve kanuni yasaklama sayesinde, keyif verirken bağımlılık yaratan maddelerin kullanımı kısıtlanmış oldu.
 
Sigara ise zararlı etkileri ancak uzun dönemde ortaya çıktığından sanki zararsızmış gibi görüldü ve ne toplumsal izolasyon ne de kanuni yasak gibi önlemlerle kullanımı engellendi. Bu arada sigara endüstrisinin büyüklüğü ve ne kadar çok kişinin geçimini sağladığı da bunda çok etkili oldu.
 
Günümüzde ameliyatlar sonrasında hastanın ağrı çekmesi pek çok farklı nedene bağlı olduğu ortaya çıktı. Bazı nedenler değiştirilebiliyorken bazılarına çözüm bulmak mümkün olamıyor. Amerika'da yapılan bir araştırma ameliyat sonrasında hastaların çektikleri ağrıları azaltan yeni bir faktörün varlığını ortaya koydu. Araştırmaya göre sigara içen hastalar ameliyat sonrasında daha fazla ağrı çekiyor. Yeni yapılan bu çalışmaya göre de sigara içmeyen hastaların ameliyat sonrası daha az ağrı duymalarının kanıtlanmasıyla ağrıya neden olan değiştirilebilir faktörlere bir yenisi daha eklenmiş görünüyor.
 
Hepimizin bildiği gibi ameliyat sonrası görülebilecek bulantı, solunum güçlüğü ve öksürük gibi sorunların sigara içmeyenlerde daha az görülmesine ek olarak daha az ağrı duyuyor olmaları da yapılacak en basit ameliyat öncesi en azından 1 - 2 hafta kesmeleri daha konforlu ve ağrısız bir ameliyat sonrasını sağlıyor. Genelde üst solunum yollarında karsinojen etki(halk dilinde kanserojen),çok fazla alımında ise kokarsinojen etki (bozunmuş hücre, kanserli doku)görülür, damarları büzme etkisinden dolayı ise kalp dolaşım sisteminde problemler oluşturur. Yüksek tansiyon, kalp krizi riskinin 20 kat artması, kalp durması, koroner arter hastalığı; hamilelikte kullanımda erken doğum, düşük doğum ağırlığı, düşük oluşturduğu bilinmektedir. Ayrıca ağız, damak, gırtlak kanserlerinin %90ından fazlası sigaraya bağlı olup, akciğer kanseri olanlarda birinci sıra sigara kullananlarındır.
 
Sigarayı aktif kullananların yanı sıra pasif olarak maruz kalan kişilerin düzenli sağlık kontrollerinden geçmesi gereklidir. Mutlaka bir akciğer filmi, bir takım kan tahlilleri, gerekirse AC tomografi çektirmeleri, hekim gerekli görürse solunum fonksiyon testleri ile değerlendirilerek, olası riskleri öğrenip alınacak önlemleri almalıyız. Elbette bu kadar zararlı bir madde olan sigaranın bırakılması gerektiğini söyleyerek konuyu tamamlamalıyız. Ancak sigarayı bırakmak son derece zor, ama bırakmak için güçlü bir irade gerektirir