İnşallah Türkiye gerçeklerine uygun hale gelmez

İnşallah Türkiye gerçeklerine uygun hale gelmez/Bir talihsiz beyanDünya, 04.12.2007,

Dünya, 04/12/2007, Uğur TANDOĞAN, tandoganu@boun.edu.tr

Geçtiğimiz günlerde gazetelerde Adalet Bakanı'nın bir talihsiz beyanı yer aldı. Bakan, tütün mamullerinin zararlarının önlenmesine ilişkin kanun teklifinin TBMM Adalet Komisyonu'nda benimsenmesine ilişkin bir soru üzerine, söz konusu teklifi tıp profesörü bir komisyon başkanının yaptığını belirterek, şöyle dedi: Doğrusu teklifi ben okumadım. Basına yansıdığı kadarıyla birçok yerde sigara içme yasağı getiriyor. Ben şöyle düşünüyorum, vatandaşımızın zaten elinde bir sigarası kaldı. Ona da fazla müdahale etmeyelim. Söz konusu kanun teklifinin görüşülürken maddelerinin Türkiye gerçeklerine uygun şekilde yeniden gözden geçirilmesine ve uygulama kabiliyeti olacak bir hale getirilmesinde yarar olduğunu düşünüyorum.

 

Kanun teklifi

Şimdi teknoloji müthiş. Adalet Bakanı'nın okumadığı kanun teklifini, ben Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin web sitesine girerek okudum. Trabzon Milletvekili Prof. Dr. Cevdet Erdöl tarafından verilmiş ve içinde Meclis Başkanı'nın da bulunduğu milletvekillerince imzalanmış çok güzel, hayırlı bir teklif. Tütün Mamullerinin Zararlarının Önlenmesine Dair Kanunda Değişiklikler Yapılması Hakkında Kanun Teklifinin genel gerekçesinde bakın ne yazıyor:

Dünyanın en yetkili kurumlarınca Her türlü zararlı alışkanlıklar arasında en fazla ölüme ve hastalıklara sebep olan madde olarak nitelenen sigara, her yıl ABD'de 440 bin, Almanya'da 140 bin, İngiltere'de 120 bin, ülkemizde 160 bin, dünya genelinde ise en az 13 milyon kişinin ölümüne ve çok daha fazla sayıda insanın da hasta ve ömür boyu sakat kalmasına sebep olmaktadır. Bu bağlamda kişisel ve toplumsal zararları artık yaygın olarak bilinmekte olan sigara tüketiminin azaltılması için tüm dünya ülkeleri çeşitli tedbirler almaktadır.

Sigaradan aktif içici olarak etkilenenler dışında içmedikleri halde kapalı yerlerde içenlerin verdiği zarara, en az onlar kadar iştirak eden milyonlarca vatandaşımızın pasif içici olarak kansere ve benzeri hastalıklara yakalanma riski yüzde 40 olarak ifade edilmektedir. Sigara içenle, sigara dumanı ile kirletilmiş havayı teneffüs eden veya duman altı olan kişi arasında zarar bakımından çok az fark ortaya çıkmaktadır.

Anayasa'nın 56'ncı maddesine göre, herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir, çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek, devletin ve vatandaşın ödevidir.

7.11.1997 tarihli ve 4207 sayılı Tütün Mamullerinin Zararlarının Önlenmesine Dair Kanun toplumsal sağlığımıza yönelik bu tehdidin ortadan kaldırılmasına yönelik önlemler öngörmektedir. Ancak bu kanun hükümleri de ilgili alanda uygulama açısından yeterli olmamaktadır. Söz konusu kanunda öngörülen müeyyidelerden dolayı ancak 49 kişi ceza ödeme durumunda kalmıştır.

 Buyrun buradan yakın

Herhalde Sayın Bakan yukarıda aktardığım gerekçeleri okusa böyle bir talihsiz beyanda bulunmazdı. Neden talihsiz diyorum? Çünkü bakan, bırakın sorumlu bir bakanı, sıradan bir yurttaşın zor söyleyebileceği sözler söylemiştir.

Bakan söz konusu teklifi tıp profesörü bir komisyon başkanının yaptığını belirtmektedir. Sağlık konusundaki bir teklifin bir tıp profesörü tarafından yapılmasında ne gariplik vardır, bunu anlamış değilim.

Bakan vatandaşımızın zaten elinde bir sigarası kaldı. Ona da fazla müdahale etmeyelim demektedir. Sigaranın pasif içicilere verdiği zarar ortada iken, bu söze, Buyurun buradan yakın demekten başka bir cevap bulamıyorum.

Türkiye gerçekleri ne?

Bakan, Söz konusu kanun teklifinin görüşülürken maddelerinin Türkiye gerçeklerine uygun şekilde yeniden gözden geçirilmesine ve uygulama kabiliyeti olacak bir hale getirilmesinde yarar olduğunu düşünüyorum demektedir.

Türkiye gerçekleri acaba nedir? Türk insanına sigara dumanı bir şey yapmıyor mu? Hayır; kanunun yukarıda aktardığım gerekçesine göre ülkemizde yılda en az 160 bin kişi sigaradan dolayı ölmektedir.

Peki nedir Türkiye'nin gerçekleri? Türkiye'nin bir acı gerçeği, halkının cahilliğidir. Bundan dolayıdır ki, AIDS'e karşı hamsinin kendisini koruduğunu sanır. Bundan dolayıdır ki, sigara içerek kendisini, çoluğunu, çocuğunu, ailesini, iş arkadaşını zehirler. Bundan dolayıdır ki, radyasyonlu çayı içerek Bakın ben içiyorum, radyasyon falan yok diyebilecek kalitedeki kişileri seçer, hatta bakan bile yapar.

Sonuç

Sigara içmeyenlerin havası, dolayısı ile sağlığı, sigara içenlere karşı korunmalıdır. Bu adalet sağlanmalıdır. Eğer bu dünyada adalet varsa, bu ülkenin adalet bakanının da bu hakkı teslim etmesi gerekir. Ve de bu adaleti sağlayacak her tür tedbiri desteklemelidir.

Şu anda Türkiye Büyük Millet Meclisi gündemindeki kanun tasarısı inşallah Adalet Bakanı'nın söylediği biçimde Türkiye gerçeklerine uygun ve uygulama kabiliyeti olacak(!) hale getirilmez de, mevcut haliyle geçer. Herhalde kanunun Türkiye gerçeklerine(!) uygun hale gelmesini en çok sigara üreticileri isteyecektir.