Yasakla Çözülür mü?,  Milliyet,04.01.2008

Yasakla Çözülür mü?Milliyet, 04.01.2008,

http://www.milliyet.com/2008/01/04/yazar/gunes.html
Milliyet, 04.01.2008, Hurşit GÜNEŞ, hgunes@milliyet.com.tr

Sigara kadar insan sağlığını bozan bir başka insan icadı herhalde olmamıştır. Bununla beraber üretimi hâlâ yasaklanamamıştır. Önceki gece Meclis'te yasalaşan karar da sadece tüketimin kamusal yerlerde sınırlandırılmasıdır. Kuşkusuz amaç, insanları sigara içmekten alıkoymak...
İnsan sağlığına zararlı olduğu bu kadar bilinen bir maddenin üretimi neden yasaklanmıyor diye sorulabilir. İşte burada da sigara içme özgürlüğü denen garabet karşımıza çıkıyor. Kimileri Sigarama karışma diyor. Sanki bir insanın kendini hastalandırma ya da öldürme özgürlüğü olabilir.
Oysa insanların yaşama sorumluluğu vardır. Üstelik sigara içen her kişi bu maddeyi başkalarına da özendirdiği ya da pasif içici durumu yarattığı için zararı kendisiyle sınırlı kalmıyor.

Meclis'i kutluyoruz
Şimdi merak edilecek konu, sigara içme yasaklarının etkinliği olacaktır. Peşinen belirtelim; sigara yasaklarının Batı ülkelerinde son derece etkili olduğu ortaya çıkmış, sigara içenler sigarayı azaltmış, ayrıca sigara içen oranı da düşmüştür. Bizde de bu olacaktır. Türk halkı için son derece hayırlı bir karar alınmıştır. Peki, bu yeter mi? Hayır.
Sigara hâlâ Türkiye'de fiyat olarak ucuzdur. Araştırmalar sigara fiyatlarının da içme oranında etkili olduğunu ortaya koyuyor. Hele Türkiye gibi orta gelir grubunda olan ülkelerde bu daha da etkili olacaktır.
Türkiye'de ortalama 1 paket sigara içen bir kişi asgari ücretin neredeyse dörtte birini ödemektedir. Bunu mutlaka yarıya doğru çıkarmakta yarar vardır. Çünkü unutmayalım ki (tıpkı Batı'da olduğu gibi) daha eğitimsiz, daha düşük gelir gruplarında sigara alışkanlığı daha yüksektir. Ekonomik yaptırımları da yürürlüğe koymak gerekir.
Elbette Türkiye'de sigara içme alışkanlığının dünyanın ikinci en yüksek oranda olmasının bir başka nedeni de sigaraya karşı bilincin yetersizliği. Kamusal bir baskı olmadığı gibi, bireyler de sağlıkları konusunda duyarsızlar. Kimse birbirine Bırak diye baskı yapmıyor. Oysa o bile yetmez, Paranla kendini öldürme diye baskı gerekiyor.

Bilinçlendirme şart
Televizyonlarda son zamanlarda sigaraya karşı sert açıklamalar, bilgiler ve bilinçlendirmeler başladı. Bu konuda çok geç kalınsa da bunlar önemli gelişmeler. Daha fazlasını yapabiliriz. Özellikle çocukların sigara içmeye özenmemeleri sağlanmalı. Bazı ülkelerde sokaklarda bile içmek yasak. Yani daha epeyce yol bulunuyor.
Bugüne kadar sigaraya karşı mücadele edenleri kutluyoruz. Son yıllarda çok önemli zaferler elde ettiler. Üstelik sigara tekellerine karşı mücadele çok zordur. Çünkü bu tekeller önemli bir reklam işverenidir. Bu anlamda medyayı da kutlamak gerek. Onlar da bu tekellere esir olmadılar. Sigaraya karşı mücadelede yardımcı oldular.
Şimdi artık bu mücadeleyi toplumsal olarak sürdürmek ve başarıya götürmek zorundayız. Herhangi bir kamusal yerde sigara içmek isteyeni ya da yasayı gevşetmek isteyen kuruluşu ikaz etmemiz gerekir.
Bu yasa sigara içenleri öylesine küçük düşürecektir ki, lokantanın dışında, kapıda sigara içenler olacaktır. Zamanla bu durumdan ancak bırakarak kurtulabilirler. Yasaklar elbette işe yarar.