Sigaraya Kurban Giden Ünlü Sinema Sanatçısı

Sigaraya Kurban Giden Ünlü Sinema SanatçısıSağlığınsesi, 06.01.2008,

http://www.sagliginsesi.com/face/index.php?sayfa=ani_devam&hid=72b32a1f754ba1c09b3695e0cb6cde7f

Sağlığınsesi, Dilek SÜZEN
Erişim tarihi: 06.01.2008

Yıllardır sigaranın zararları doktorlar tarafından dile getirilir. Basında da zaman zaman bu yönde haberler yer alır. Sigaradan kanser olan bacağı , parmakları kolu kesilen insanlar…

Ünlü onkolog Prof. Dr. Erkan Topuz’ la kanser üzerine röportaj yapıyordum. 1980’li yılların sonlarıydı. Konuşmamız sırasında ünlü bir sinema sanatçısının sigara yüzünden kansere yakalandığını ve tüm uğraşlarına rağmen hala ona sigarayı bıraktıramadıklarını anlattı. İlgimi çekti.

Nedenleri, korunma yolları kısaca her yönüyle kanser konulu bir yazı dizisi hazırlıyordum. Toplumda belirli yerlere gelmiş, bu hastalığın pençesine yakalanmış kişilerle yapacağım röportajlar yazı dizimi tamamlayacaktı. Arzumu Erkan Hocaya söyledim.

Sanatçıyla görüştükten sonra eğer o isterse izin verebileceğini söyledi. Aradan birkaç gün geçti ama haber yoktu. Erkan Hocayı aradım, hastanın iyi olduğunu, evinde dinlendiğini, bu nedenle isteğimi ona söyleyemediğini anlattı.

Aradan bir hafta geçti, tekrar Erkan Hocayı aradım. Çünkü kanserli sanatçının bir süre sonra hastaneye yatıp ışın tedavisi göreceğini Erkan Hocadan önceki görüşmemiz sırasında öğrenmiştim. Nitekim aradığımda hastanede yattığını söyledi ama görüşme talebim için araya girmediğini, bunun için benim o sanatçıyla görüşmem gerektiğini söyledi. O, bir zamanların ünlü sinema sanatçısı Mine mutlu idi.

Bir iş adamıyla evlendikten sonra evinin kadını, çocuklarının annesi olmuştu. Evlenmeden önce magazin gazetelerinde sık sık boy gösteren sanatçı, evlendikten sonra magazin gazetelerine bir kez bile malzeme olmamıştı.

ÇEKTİKLERİMİ YAZIN İBRET OLSUN

Hemen hastaneye gidip yattığı odanın kapısını çaldım. Fotoğraf makinem çantamdaydı. Yani gazeteci olduğum belli değildi. Sanatçı, yatağında yorgun bir vaziyette yatıyordu, yanı başında annesi vardı.

Mine Mutlu ,hastalığından ötürü çökmüştü, beyazlamış saçları kısacıktı, makyajı da yoktu ama yine de güzeldi. Geçmiş olsun dileğinden sonra kendimi tanıttım. Erkan Hocayla görüşmemden bahsedip, kendisinden bir hasta olarak memnun olduğunu, azmi sayesinde hastalığı yeneceğine inandığını söyledim.

Gülümsedi o bir zamanların ünlü sinema sanatçısı,
“ Demek öyle söyledi. İnşallah. Bana da öyle diyor. Belki de moral veriyor. İnanın Dilek Hanım, yaşamayı daha çok çocuklarım için istiyorum. Burada yattığım sürece çocuklarımı görememek beni kahrediyor. Biran önce iyileşip yuvama, çocuklarıma kavuşmak istiyorum.”

Uzun yıllar sigara içtiğini, son yıllarda miktarı artırdığını, bir yıl önce de hastalığının ortaya çıktığını, tedaviye başladığını anlattı. Erkan Hocanın kendisine bol bol havuç yemesi, sigarayı bırakması şeklindeki ısrarını yerine getirememekten dolayı duyduğu üzüntüyü de dile getirdi.
Konuşurken çabuk yoruluyordu Mine Mutlu, dinlenerek konuşuyordu.

Röportajım 15 dakika sürmüştü, fotoğraf çekerken gülümsemeye çalıştı. Yıllar sonra çekilen ve bir gazetede yer alacak bu fotoğrafında iyi görünmek istiyordu. Ama bu fotoğrafın çekilen son fotoğraf olacağını ikimiz de bilmiyorduk. Odasından çıkarken son arzunu söyledi,
Dilek Hanım lütfen hastalığımla ilgili şeyleri, sigaradan neler çektiğimi yazın. Ama sohbet sırasında, dertleştiğimiz konulara lütfen değinmeyin, çocuklarım okursa üzülürler. Bazı şeyler benimle birlikte mezara gitsin, olmaz mı?”

Gözlerim doldu, odadan çıktım.
İki gün sonra Mine Mutlu’ nun öldüğünü öğrendim.

Gazetemde ise o gün hasta odasında çektiğim, o son fotoğrafı yayımlandı. Altında da 10-15 satır. Sigara yüzünden yakalandığı kanser hastalığına yenik düşen Mine Mutlu… Hepsi o kadar…