İnsanın insana ettiği

 

Kokusuna bile tahammül edemiyorum. Hayatım boyunca ağzıma sigara koymadım. Babamın üstüne başına çöken o sigara kokusu belki vazgeçirdi beni Karadeniz'deki tütün memleketinde tütüne düşkün olmaktan.
Ve bu sigara mevzuusuna o Üsküdar motorlarında ne çatışmalar yaşadım. Şimdi de 'vay beee!' diyorum alemin, ortamın durumuna bakarak. Bir 'yasa'ya bakıyormuş her şey. Süt dökmüş kediye döndü millet; Bu millet bir sürü bir baş lazımdı o da ben olacağım! diyen mübarek ne kadar haklıymış gördüm. 40 yıllık tiryakiyim bana hangi çılgın zincir vuracakmış şaşarım! diye ortalıkta kükreyerek dolanan bu necip insan toplulukları nerede? 'Ararım, sorarım her yerde.'

DUMANA BOĞULDUM

İki yakayı birbirine bağlayan o kısa deniz yolculuklarımda ne dayılıklar yapmışlardı bana ne ukalalıklar... Sigara içilmeyen bir bölüm var Beşiktaş-Üsküdar motorlarının üst kısmında. 13-75 yaş arası zevat orada tüttürüyordu sigarasını kış vakti. Benim oturduğum yani sigara içmeyenler için ayrılan bölümde yapıyorlar bunu. Çünkü orası kışın rüzgar almıyor ve başlarını üzerindeki Sigara içilmez tabelasına aldırmadan beni dumana boğuyorlardı o bölümde. Kardeşim yalandan mı yaparlar, biz yasak masak, uyarı muyarı dinlemeyiz, sökmez bize bu yasak tabelaları mı? diye düşünürler anlayamamıştım önce.
1-2 kez uyaracak oldum bütün nezaketimi takınıp; elimin rüzgarından nasiplense baklıklarla arkadaş olacak tipler bile üste çıkmaya çalıştılar; E herkes içiyor! Vay sürü psikolojilim vay. Herkes yaptığı için yapıyorsun ha! Ne güzel sosyoloji değil mi? Herkes yaptığı için yapıyorlardı şimdi de herkes uyduğu için uyuyorlar yasaya... Neden böyle bir yasak geldi? Dahası neden yasağa gerek duyuldu? Bizim seçme ve değerlendirme özgürlüğümüz nerede? Biz gerizekalı mıyız neyin zararlı olduğunu seçemiyoruz? Yasaklar nerede başlıyor özgürlüğümüzün sınırı ne? diye sormaz mı yaa insan bir kere? Ben tiryaki olsam sorardım kardeşim...
Benim garibime gitmez mi şimdi o yüzüme karşı cemşiren, kükreyen aslan yavrularının şimdiki halleri? Noooldu da beş dakikalık deniz yolculuğunda iyot yerine bünyeye ciğere duman yapıp, elleri titreye titreye şekilden şekile giren cengaverler sus pus oldular?
Bu kadar yiğittiniz de şimdi neden sustunuz ve uydunuz 'yasa'ya 'yasak'a? Demek insanın insanla ilişkisini ancak 'yasaklar' düzenlermiş bu memlekette. Bunu anladım. Demek kimsenin ricasının kimsenin üzerinde zırnık kadar değeri yokmuş. Demek kimsenin kimse üzerinde bir dirhem ağırlığı yokmuş.
Madem öyle diğer kötülükler için de yasa çıkaralım. İnsan insanı ezmesin mesela...