Buram buram kül kokan coğrafyamız,

Buram buram kül kokan coğrafyamız, Aksiyon, 26.05.2008,

Kendisine en yakın isimlerin genel başkanlık seçimi öncesindeki muhalif tutumlarının ardından yaptığı açıklamada, yaşanan hadiseyi derin bir sükût içinde “Ayrılık bizim doğamızda var!” sözüyle ifade eden CHP lideri Deniz Baykal, partisinin fıtratından geldiğine inandığı ‘ayrılık tutumunu’ sigara ile mücadele kampanyasında da yineledi.

Kapalı alanlarda sigara içme yasağının başladığı 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı’nda Sağlık Bakanlığı ile Tütün ve Alkollü İçecekler Piyasası Denetleme Kurulu’nun (TAPDK) el birliğiyle hazırladığı reklâm, “Dumansız Hava Sahası Hareketini Destekliyoruz!” başlığıyla gazetelerdeydi.

Reklâmda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Sağlık Bakanı Recep Akdağ, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, DTP Grup Başkanı Ahmet Türk, DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, ÖDP Genel Başkanı Ufuk Uras ve BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu’nun fotoğrafları vardı. Sigara karşıtlığı ile tanınan CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın fotoğrafının yer almaması herkes gibi benim de dikkatimi çekti.

Bu konuyla ilgili olarak bir yayın organına, “Bizzat ağzımdan Sayın Bakan’a -Sağlık Bakanı Recep Akdağ- onay vermeme rağmen süreç doğru işletilmedi. ‘Bir fotoğraf verin, siz gerisine karışmayın’ demişler. Biz bu konuya böyle bakmadık, ciddiye aldık. Gerekirse yeni ve özel bir çekim yapmak istedik. Kampanyada kimlerin yer alacağı, Başbakan’ın olup olmayacağı konusunda da sağlıklı bilgi edinemedik. Kampanyanın sloganı konusunda da bize makul bilgi verilmedi. Gerisi bakanlığın bürokratik anlayışının bir sonucu olarak şekillendi.” sözleriyle demeç veren Baykal, böylece ana muhalefet partisi lideri olmanın hakkını verdiğini bizlere bir kez daha kanıtlamış oldu!

Zihinlerde kemikleşmiş olan genel kanının aksine; muhalefet partisi olmak ‘her alanda muhalefet olmayı’ kendine prensip olarak addetmemeli. Toplumun çıkarları adına atılacak önemli bir adımda bürokratik engelleri bahane etmek büyük okyanusları aşabilecek donanımdayken küçük bir su birikintisine saplanıp kalmakla eşdeğerdir halkın gözünde.

Bence yürürlüğe giren sigara yasağı kanunu ile paralel yürütülen kampanyanın reklâmında parti liderlerinin verdiği destek toplumun birçok kesimine hitap etmesi açısından oldukça anlamlıydı. Bu reklâmda CHP’yi temsil eden ve bu partiye oy veren kitle adına Genel Başkan Deniz Baykal’ın da diğer liderlerin yanında olması gerekirdi.

Üstelik bu yasakla birlikte coğrafyası buram buram sigara külü kokan Türkiye’nin sadece içinde kanayan yarası kapanmadı, dışarıdaki kötü imajı da kendini rejenere etti. Nitekim yabancı basın da bu konu ile oldukça yakından ilgilendi.

Artık ‘dumansız hava sahasında’ astımlı hastalar, bebekler, sigara dumanından rahatsız olanlar vs. rahat nefes alabilecekler. Tabii ki kötü niyetli insanlar tarafından bağımlılık yapan maddelerin içine katıldığı tütün de kandırılmaya müsait olan gençlerimizin hayatından uzak durabilecek bu vesileyle…

Ben, bu tür sebeplerden dolayı sigara yasağını destekliyorum.

Unutmadan, sizlerle paylaşmak istediğim sigara ile ilgili bir anım var.

Tüm Türkiye’de bu yasak 19 Mayıs 2008 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiş olsa da ben kendime sigara yasağını daha 2000’li yılların başında, Diş Hekimliği Fakültesi’nde öğrenciyken periodontoloji dersi stajında koydum! Dişeti hastalığı şikâyetiyle başvuruda bulunan hastaların diş taşlarını temizleyip, ağız hijyeni konusunda bilgi verdiğimiz bu klinik stajında sigara içen hastaların dişetlerindeki tahribatı gördükten sonra içinde sigara dumanı olan ortamlardan daima uzak durmayı yeğledim