Takdir-İ İlahi Değil Sigara

Takdir-İ İlahi Değil SigaraAkşam, 14.07.2008,

http://www.aksam.com.tr/yazar.asp?a=123725,10,16
Akşam, 14.07.2008, Dr. Murat KINIKOĞLU, muratkinikoglu@yahoo.com
 
Ünlü kişilerin hem sağlıkları hem de vefatları kamuoyunun merakını çeker. Söz konusu olan kişi Federasyon Başkanımız Hasan Doğan gibi seveni çok biri olursa ilgi daha da fazla olur. Bu merak ülkemize has bir durum değildir, Batı ülkelerinde de ünlü kişilerin vefatından sonra (ister bir kaza ister hastalık sonucu olsun) medyada uzun süren tartışmalar olur. Bir farkla, onlar “Takdir-i ilahi” deyip geçmez, cenaze töreninde tabutu kim omuzladı teferruatı yerine “benzer kayıpların yaşanmaması için” ne yapılması gerektiğini tartışırlar. Örneğin NBC’nin TV yapımcısı Tim Russert’in ani ölümü geçen ay Amerika’da uzun süre gündemde kaldı. 58 yaşındaki ünlü sunucu aynı rahmetli Hasan Doğan gibi geçirdiği ani kalp krizi ile hayatını kaybetmişti. Açıkoturumlarda her gün düzenli spor yapan, kolesterol ve tansiyon ilaçlarını aksatmadan kullanan birisinin nasıl olup da kalp krizinden korunamadığı tartışıldı. Doktorlar otopsi sonuçlarını kamuya açıkladıklarında Russert’in tüm kalp damarlarında ileri derecede darlıklar olduğu anlaşıldı.

Tüm bu tartışmaların sonucunda halka bazı mesajlar verildi:

1 Hiçbir şikâyetiniz olmamasına rağmen kalp damarlarınızda ileri derecede darlıklar olabilir bu yüzden düzenli kontrol yaptırmayı ihmal etmeyin.

2 Bel çevresinin geniş olması kötü kolesterolün yüksek olmasından bile daha tehlikeli bir risk faktörüdür bu nedenle düzenli spor yapmayı ihmal etmeyin.

Bizim ülkede her türlü olumsuzluğun takdir-i ilahiye bağlanması olayların kamuoyunda yeteri kadar tartışılmasını engelliyor. Yola dökülen mıcırın üzerinde kayan arabada ölenlerin yakınları “mıcırı oraya kimin döktüğünü ve neden uyarı işareti koyulmadığını” sorduklarında yetkililer omuzlarını sallayıp “takdiri-i ilahi” diyorlar. Doğan’ın vefatından sonra bir doktorun “vadesi gelmişse gerisi boş” şeklindeki açıklaması işin vahametini yeteri kadar açıklıyor sanırım.

Geçen hafta yazdığım makaleden sonra okurlarım beni arayarak Sayın Doğan’ın ani vefatında rol oynayan en önemli risk faktörünü atladığım konusundan beni ikaz ettiler: Hasan Bey günde iki paket sigara içiyor, bir kahveyle üç sigara bitiriyormuş. Çok sigara içtiğini söyleyenlere “Az kaldı, bırakacağım, eşim de bundan çok şikâyetçi” dediğine bakılırsa muhtemelen kendisi de yaptığı hatanın farkındaydı.

Bir doktor olarak şunu kesinlikle söyleyebilirim: “Hasan Doğan günde iki paket sigara içmeseydi 53 yaşında enfarktüs geçirmezdi.” Bu savıma karşılık “Sigara içmeyenler de enfarktüs geçiriyor” diyebilirsiniz. Doğrudur, sigara kalp krizine neden olan tek faktör değildir ama ülkemizdeki erken kalp krizlerinin en büyük nedeni olduğu gösterilmiştir. Sigara içiyorsanız önünüzde iki yol var; ya “takdir-i ilahi, ömür biçildiyse ne yapsak boş, vade gelmiş gerisi teferruat” diyerek arkanıza yaslanıp bir sigara tellendirirsiniz ya da tüm Türkiye’yi üzüntüye boğan bu olaydan ders çıkarır sigarayı hemen ŞİMDİ bırakırsınız. (Emin olun o beyefendi insan yaşasaydı size ikinci şıkkı önerirdi...)

Gelin kalp krizini engellemek, en azından geciktirmek için yapabileceklerimizi bir daha gözden geçirelim.

1 SİGARAYI BIRAKIN: Kendinizi ve yakınlarınızı “bırakmayı düşünüyorum” veya “bu sene bırakacağım” diyerek kandırmayın. HEMEN ŞİMDİ BIRAKIN.

2 Kilonuza dikkat edin: Kilonuz boyunuzun son iki rakamını geçmemeli. (170 cm. boy ise en fazla 70 kg.) Bel çevreniz de boyunuzun yarısını geçmemeli (170 cm. boy ise bel çevresi 85 cm’den az)

3 Şekerli ve nişastalı yiyeceklerden, beyaz undan mümkün olduğu kadar uzak durun. (Becerebiliyorsanız hiç tatlı yemeyin.)

4 Bugünden başlayarak tansiyonunuzu kontrol altına alın. Bir hafta süreyle günde iki kez, değişik saatlerde tansiyonunuzu ölçüp bir kağıda yazın, değerlerin yarıdan çoğu 130/85 üzerinde ise gereken tedbirleri alın (www.doktormurat.net-ne yapayım?)

5 40 yaşın üzerinde 6 aylık aralarla kan şekerinizi kontrol ettirin. Şekeriniz çok az bile yüksek olsa önemseyin ve diyet yapın.

6 Her gün EN AZ yarım saatten az olmamak kaydıyla hızlı tempoda yürüyüş yapın, vücudunuz yağlanmasına müsaade etmeyin.

7 Total kolesterolünüzü HDL kolesterole bölün, oran dördün üzerinde ise et ve yağ tüketimini sınırlayın ve sporu artırın.