Sigara yasağı sulandırılacak mı?

Sigara yasağı sulandırılacak mı?Referans, 29.11.2008,

Çanakkale Savaşı'nda siperler arası mesafe 3-5 metreydi. Siperlerin birbirine bu kadar yakın olduğu başka bir savaş yok tarihte. Ateş etmek için kafasını siperden çıkaran askerlerin vurulması an meselesiydi. 3-5 metrelik mesafe, siperleri olduğu kadar, insanları da birbirine yaklaştırıyordu. Siperlerdeki düşman askerler, savaşmadıkları zamanlar, birbirlerine sigara ve kibrit atardı. Bir de tekerlemeleri vardı bununla ilgili, galiba şöyleydi: We light, you cigarette today, every day, every day (Ateş bizden, sigara sizden bugün, her gün, her gün). Sigara içerken dilleri döndüğünce de kaç çocukları olduğunu, çocuklarının isimlerini söylerlerdi. Ateş emri verildiği kimi zamanlar ise bu askerler birbirlerine kurşun sıkmaz; o yüzden komutanlar onların yerlerini değiştirmek zorunda kalırlardı.

2. Dünya Savaşı'nda İngiliz askerlerinin esir aldığı Nazi subayına bir odada oturtulduğu sandalyede infazdan önce son kez sigara ikram edilir. Nazi subayı Hitler kapalı yerlerde sigara içmemizi yasakladı diyerek, bu teklifi geri çevirir. Bizim bugün tartıştığımız sigara yasağını Hitler bundan tam 58 yıl önce başlatmıştı. Tarihte sigara ile ilgili daha pek çok enteresan anektodlar vardır. Gerçekten de kişiler arası diyaloğa samimi bir boyut katar, insanların arasındaki buzdan dağları eritir sigara. Filmlerde de sorgu altındaki zanlıyla diyalog kurulması için hep sigara ikram edilir. Sigarasından bir duman çektikten sonra çözülüverir zanlı.
Nazi subay örneğini okuduktan sonra, Bu yazar kapalı yerlerde sigarayı yasaklamak faşizmdir görüşündedir diye düşünenlerdenseniz eğer, yanıldınız. Aksine ben kapalı yerlerde sigara içilmesine şiddetle karşıyım.
Avrupa Birliği (AB) üye ülkelerinden biri, -İspanya- son zamanlarda sigara yasağını sulandırmaya çalışan bir uygulama başlattı. Restoranların yüzde 30'u sigara içenlere ayrıldı. Bunun için özel bölmeler ve özel havalandırma sistemleri yapıldı. Gerekçeleri de şu: İspanya toplumunun yüzde 30'u sigara içiyor. Biz de sigara içenlerin topluma oranını baz alarak, sigara içenlerin de haklarını gözettik ve sigara içenlere yönelik yaşam alanları oluşturduk. Gerekçeyi okuduğunuz zaman çok mantıklı geliyor, değil mi?
 
Yasağın amacı neydi
Peki olaya bir de şu açılardan bakınca gerekçe hâlâ mantıklı geliyor mu?
1-Kapalı yerlerde sigara içme yasağı, sırf sigara içmeyenler pasif içici konumuna düşerek sigaranın zararlarına maruz kalmasın diye alınmadı ki… Bu yasağın esas amaçlarından biri insanların çalışarak ve sosyalleşerek, en çok vakit geçirdikleri iki ortam olan ofis ve restoran/bar/kafelerde sigara içilmesini yasaklayarak, insanların gün içerisinde daha az sayıda sigara içmesini sağlamak…
2-8 kişilik bir arkadaş grubu ile restorana gideceğinizi düşünün… Gruptaki iki arkadaşınız sigara tiryakisi. 6 kişi sigara içilmeyen bölümde yemeklerini yerken, iki tiryaki sigara içilen bölümde mi oturacak? Tabii ki hayır. 8 kişi de sigara içilen bölüme gidecek, 2 kişi sigara içecek diye diğer 6 kişi de sigara dumanı soluyarak yiyecek yemeklerini ve hiç hesapta yokken belki sigara içmeyenler de sosyalleşmek uğruna birkaç sigara tüttürecekler.
3-Etkili bir filtreleme sisteminin kullanıldığı havalandırmanın ne kadar etkili olduğunu kim nasıl denetleyecek? Atatürk Havaalanı'nda sigara içilmez yazısının önünde sigara içen bir devlet görevlisinin bulunduğu bir ülkede yaşadığımızı hatırlatırım. Bu fotoğraf İngiliz basınında yayınlanmıştı ve alay konusu olmuştu.
4-Bu filtreleme sisteminin etkili olması için restoran tavanlarını yüksek olması gerekiyor. Bizde kaç tane yüksek tavanlı restoran olduğunu bir düşünün.
5-Onlarca AB üyesi arasında sadece İspanya'da böyle bir uygulama var. İspanya'nın yaptığı her şey doğru mu ve biz İspanya'nın her yaptığını kendimize model olarak alıyor muyuz ki bunu da alalım.
Sigara yasağı ile ilgili görüşü olan okuyucularıma köşem açıktır, duyurulur.