12 kişiden biri ben miyim?

Geçen yıl Kurban Bayramı’nda sigarayla yıllarca süren aşkımız bitmişti. Bağımlılık sona ermek zorundaydı, çünkü esiri olduğum sigara, gizlice vücudumda biriktirdiği kalp, kanser ve diğer potansiyel hastalıklar bir yana, rahat nefes almama bile izin vermez olmuştu. Bir gün canıma tak dedi, beynimden silip attım. Arkama dönüp bakmadım bile.
Bazen içimden beynime doğru bir nikotin arzusu  yükselmiyor değil ama, o anda sigaranın esiri olup nefes alamadığım günler aklıma geliyor. Birkaç dakikalık keyif uğruna nikotinin tahriklerine kapılmayıp yoluma devam ediyorum.
Bir süre önce bir mikro film çektirmem gerekti. Doktor filme bakıp günde kaç sigara içtiğimi sordu. Bir yıl kadar önce bıraktığımı söyleyince, “Tam zamanında bırakmışsın. Ciğerlerin dolmuş. Ama iki yılda eski durumuna gelir, sigara kaynaklı kalp krizi riskin kalmaz. Ama kanser riski devam eder” dedi.
Kanser deyince İzmir’de birkaç ay önce yapılan bir konferans aklıma geldi. Konuşmacılar kalp krizinden sonra ikinci ölüm nedeninin akciğer kanseri olduğunu, Türkiye’de yılda 15 bin kişinin bu hastalıktan yaşamını kaybettiğini, akciğer kanserinin birinci nedeninin ise sigara olduğunu anlatmışlardı.
Aslında zararını bilsek bile duymak istemediğimiz bazı gerçekleri bazen hatırlamakta yarar var. Sağlık konusunda ihmalkârlıkların bedeli ileride çok pahalıya ödeniyor.
Örneğin geçen hafta İzmir’de hepatit B konusunda halkı bilgilendirme toplantısı vardı. En az kanser kadar tehlikeli olan bu hastalık Türkiye’de 4 milyondan fazla kişiyi enfekte ediyor ama bu gizli tehlikeden kimsenin haberi yokmuş.
Hepatit B ilerlemesi durumunda ise karaciğer kanserine dönüşüyor. Türkiye’de her yıl 5 bin kişinin karaciğer kanserinden, 10-15 bin kişinin de siroz ve bunun yarattığı etkilerden öldüğünü düşünürsek, durumun vahameti ortaya çıkıyor.
Hepatit B Türkiye’de en çok kan ve vücut sıvıları yoluyla bulaşıyor. Steril olmayan malzemelerle yapılan dövme, piercing, kulak delme, toplu sünnet gibi olaylar hastalığın en önemli yayılma nedenleri arasında bulunuyor.
Önlemlerin başında ise sağlık ocaklarında yapılan ücretsiz aşı geliyor. Hepatitle Savaşım Derneği, dünyada başlatılan “Her 12 hepatit B’liden birisi ben miyim” kampanyası çerçevesinde bilgilendirme atağını sürdürüyor.
Derneğin Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Selma Tosun, hastalığın anneden bebeğe geçme riskinin çok yüksek olduğuna dikkat çekerek gebelerin mutlaka test yaptırmasını öneriyor.
Sağlıklı nice bayramlara.