Nefes alma kalitesi

Nefes alma kalitesiCapital, 01.05.2009,

Capital, 01.05.2009, Akın ÖNGÖR
 
1997 Ocak'ında, Garanti'nin İstanbul'daki bütün çalışanlannın katıldığı olağan vizyon toplantılarından birini Lütfi Kırdar'da yapıyorduk. Toplantının normal akışı içinde, ikinci kısımda söz alan bankacılar eleştiri ve önerilerini söylüyordu. Maslak şubesinden genç bir hanım bankacı, bana bankanın başarıyla aldığı kalite belgelerini saydıktan sonra Peki ama bizim nefes alma kalitemiz ne olacak diye sormuştu. Bankada çalışanların yüzde 75'inin sigara içtiğini yaptırdığım anketten biliyordum. Bu nedenle o zamanki genel müdürlükte bile sigara içilmez bir ortam yaratamamıştık. Nefes kalitesi üzerine yapılan bu eleştirel öneri doğrultusunda, yaptırdığım açık oylama sonucunda, Lütfi Kırdar'daki 2 bin 300 bankacıdan yüzde 80'inin bankada sigara içilmesinin yasaklanması için el kaldırdığını hayretle görmüştüm ve karar alıp Garantiyi şubeleri, bölgeleri ve genel müdürlüğüyle Mart 1997'de sigara içilmez banka haline getirmiştik. Demek ki sigara içen tiryakiler de bundan kurtulmak veya en azından azaltmak istiyordu. Ülkemizde, büyük çoğunluğun sigara içmesine karşın TBMM'nin yasal düzenleme yaparak sigarayı toplumsal alanlarda yasaklaması, bana yine büyük sürpriz oldu. Bu büyük bir adımdı. Bu yasal düzenlemenin geçeceğini de beklemiyorduk. Yıllar önce bir sporcu olarak sonra bir yönetici olarak bulunduğum bütün ortamlarda sigara dumanıyla mücadele ettim. Ülkede, bu kadar yaygın bir alışkanlığa rağmen yapılan yasal düzenleme gerçekten ciddi ve büyük bir adımdı. Ecevit hükümeti döneminde, Türk Amerikan İş Konseyi başkanı olmam nedeniyle bir dönem Washington'da katıldığım görüşmelerde, ülkemizi temsil eden bürokrat ve milletvekillerinin sigara içmenin yasak olduğu otel lobilerinde, topluma açık alanlarda sigara tüttürmeleri beni hep mahcup ederdi. Bu yasağa ne kadar uzak olduğumuzu düşünürdüm hep. Ancak son düzenlemelerle güzel bir şekilde yanıldığımı anladım. Şimdi sıra restoranlar, kafeler ve benzer yerlerde yasaklanmasına geliyor. Yanılmıyorsam birkaç ay içinde bu uygulama da yürüdüğe girecek ve bu lokallerde de nefes alma kalitemiz' yükselecek. Bu lokallerde, içenler için ayrı kapalı mekân oluşturulmasını bekliyorum. Sigara içenlerin de bu haklarını kullanacakları kendilerine ayrılmış yerler olmasını doğal karşılıyorum, içmeyenlerin nefes alma kalitesine olumsuz etki yapmamak kaydıyla. İstanbul'un ve Ankara'nın en güzide restoranlarından çıkıp eve geldiğimde üstüme, başıma sinen sigara kokusundan kurtulmak için giysilerimi terasa havalanmak üzere asarak, bedenime sinen kokulardan kurtulmak üzere geç vakit duş alarak gösterdiğim çabalar, artık ümit ediyorum olmayacak. Birçok dostumun olağan kontrol için gittiği doktorlara sigara içmediklerini söylediklerinde çekilen akciğer filmlerinin sonucunda, Siz sigara içiyorsunuz ama haberiniz yok. Pasif içicisiniz uyarısıyla karşılaştıklarını biliyorum. İşte bu da zaten terasa asılan giysilerdeki kokulardan anlaşılmıyor mu? Sigaranın yaptığı tahribatın, sadece ciğerlerle sınırlı kalmadığını, insan sağlığını ne kadar geniş alanda tehdit ettiğini her geçen gün yeni araştırmalarla öğrenmiyor muyuz? İki yıl önce omzumdaki bir tendonun yırtılması nedeniyle gittiğim New York'un ünlü Hospital for Special Surgery hastanesindeki omuz bölümü başkanı, muayeneden önce Sigara kullanıyor musunuz diye sormasının beni çok şaşırttığını görünce, yapılan araştırmaları anlatıp kan damarı olmayan organlarımızda bile sigaranın yaptığı tahribata değinmişti. Özellikle restoranlarda ve kafelerde sigaranın yasaklanmasının imkansız olacağı zannedilen bazı ülkelerde, bu yasağın ani olarak ve çok etkin biçimde devreye girmiş olması çok kişiyi şaşırtmıştı. Bunların önde gelenlerinden bir tanesi İtalya'ydı. Sigara yasağının restoranlarda devreye girdiği gün bir tesadüf eseri bu ülkedeydim ve olamaz denilen uygulamaya herkesin ne kadar uyduğuna bizzat tanık olmuştum. Çok iyi başlayan sigara yasağının ikinci aşamasına ödün vermeden devam edilmesinin hayati önem taşıyacağını düşünüyorum. Başlangıçta yadırganacak bu uygulama, zamanla çok başarılı bir şekilde günlük hayatımızın değişmez bir parçası olacaktır. Doğal Hayatı Koruma Vakfı Başkanı olarak, insan ve canlıların yaşamı açısından sigara dumanının atmosfere yayılan karbon ve sera gazlan kadar tehlikeli olduğuna dikkatleri çekmenin gerekliliğine inanıyorum. Biz de yılmadan bu sigara içme yasağını sürdürmeliyiz, genişletmeliyiz. Unutmamalıyız ki sigara içenlerin büyük kısmı, aslında bu sınırlamayı istiyor. Tıpkı 1997'deki Garanti örneğinde olduğu gibi...