Sigara Tiryakileri Şafak Sayıyor

Sigara Tiryakileri Şafak SayıyorHaber 7, 02.06.2009,

http://www.haber7.com/haber/20090601/Sigara-tiryakileri-safak-sayiyor.php
Haber7, 02.06.2009, Dr. Saim ŞENDİL, saimsendil@yahoo.com
 
Bildiğiniz gibi Türkiye 19 Temmuz 2009 tarihinden itibaren “Tamamen tütünsüz ülke” durumuna gelecek. Türkiye bu önemli sürece Tütün Mamullerinin Zararlarının Önlenmesine Dair Kanunda değişiklik yapan 5727 sayılı Kanunun 19/1/2008 tarihli Resmi Gazetede yayımlanması ile adım atmıştır.
Burada temel amaç sigara bağımlılığının azaltılması kadar, çok geniş boyutlarda olumsuz etkileri olan sigara dumanının, sonuçları ileride ortaya çıkacak zararlarından çocuklarımızı ve pasif içici denilen insanlarımızı korumaktır.
İki aşamalı olan kanunun ilk aşaması 19 Mayıs 2008 tarihinde uygulanmaya başlanmış olup  lokantalar ile kahvehane, kafeterya, birahane gibi eğlence hizmeti verilen işletmelerde tütün kullanımını yasaklayan ikinci aşama 19 Temmuz 2009da yürürlüğe girecektir.
İlk aşamanın başarıyla uygulandığını söylemek oldukça zordur. İkinci temel uygulamanın başarıya ulaşması ise toplumsal bir hazırlık ve kararlılık gerektirmektedir. Toplumsal  mutabakat olmayan bir konuda sadece kanun yaparak yasak koymanın  çözüm olmayacağı açıktır. Medyaya ve toplumun önünde olan her kesime bu konuda önemli görevler düşmektedir.
İki güzide kulubumuz başkanlarının birbirlerinin sigaralarını yakmalarına benzer görüntüleri hergün  televizyonlarda görmek mümkündür..  Böyle görüntüler bu yasağı uygulanamaz ve gereksiz konuma düşürmektedir. Halbuki bu kanun Türkiye’ nin sağlıkla ilgili düzenlemeleri içerisinde milat olarak anılacak önemde, tarihi  bir adımdır.

Konu : Kanun ile yasaklanması bir tarafa ; Dünya Sağlık Örgütü  “WHO“ tarafından dünyanın en büyük sağlık sorunu ve madde bağımlılığı  ilan edilen sigara kullanımının ülkemizde azaltılması ve yok edilmesidir. Bilimsel verilere göre sigara , ülkemizde en az terör ve trafik kadar can kaybına sebep olmaktadır.
Ülkemizde yaklaşık yılda 100.000 insanımızın sigaraya bağlı hastalıklar nedeniyle kaybedildiği tahmin edilmektedir.. Bu aslında  hergün uçak düşmesinden, hergün büyük trafik kazaları olmasından daha  elim bir sonuçtur. Akciğer hastalıkları ve kanserlerinin, damar  problemlerinin yegane sebebi olan sigaranın ülke ekonomisine verdiği zarar yılda  3 milyar dolar olarak tahmin edilmektedir.
Etrafımızdaki  nefes alamayan, iki adım atamayan yaşlıların, kanser sebebiyle yaşanan dramların, bacağı kesilmek zorunda kalınan hastaların  sorumlusu sigaradır. Bir ay boyunca sigara ile alınan nikotin , karbonmonoksit ve katranın insan vucuduna bir anda verildiğinde hemen ölüme sebep olacağı düşünüldüğünde sigara kullanımı insanın kendisini yavaş yavaş öldürmesi yani  intihar olarak kabul edilebilir.
 
Doktor sigara içer mi?
Sigara kullanımının azaltılması ve yokedilmesi konusunda hekimlere çok önemli görev düşmektedir. Sağlık Bakanlığı tarafından yürütülen yasal  düzenlemeler ve  “dumansız hava sahası“ kampanyası
güzel örneklerdir. Bunlara ek olarak Tabip odaları geçenlerde meslektaşlarına hitaben bu konuda bir duyuru yayınladı. Bu duyuruda hekimlerin bu konudaki sorumluluğu şu satırlarla izah edilmektedir.
“Hekimlerin tütün mücadelesindeki rolleri birden fazladır. Birinci ve en önemli sorumluluk kendileri toplumdaki diğer bireyler için rol modeli olmalarına bağlı olarak kendilerinin bu alışkanlığı edinmemeleridir. Diğer sorumluluk ise tütün ile mücadelenin herkes tarafından bilinen bireylerin sigara içme alışkanlığını edinmemeleri, içenlerin bırakmaları ve sigara içmeyen bireylerin sigara dumanından pasif etkileniminden korunmaları basamaklarına ilişkindir.”
Meslek odası tarafından hekimler kanuna güçlü bie şekilde sahip çıkmaya davet edilmektedir. Yukarıdaki satırlarda  doktorların zararlı buldukları ve hastalarına bırakmalarını önerdikleri  sigara alışkanlığını kendilerinin edinmemeleri önerilmektedir. Kendisi hastanın  karşısında sigara içen bir  doktorun hastasına yaptığı önerinin olumlu etkisi olmadığı ve bunun toplumumuzda bir alay konusu olduğu düşünüldüğünde bu tavsiyenin ne kadar yerinde olduğu anlaşılacaktır. Kişisel tercihi sigara  yönünde olan bir hekim bunu hiç olmazsa hastalarla paylaşmamalıdır.
 
Sonuç olarak:  Şükürler olsun ki ülkemizde de tıpkı gelişmiş ülkelerde olduğu gibi sigara kullanımının statü kaybı ve bağımlılık olarak kabul edilmesine ek olarak  toplu yerlerde  içilmeyeceği  günlere gidiyoruz. Zaten sigara kullananların hemen tamamı gerek sağlıkla ilgili , gerekse de ekomomik sebeplerle aslında bu zehirden kurtulmak istemektedir. Dünyada hergün milyonlarca insan, sigara onları öldürmeden onlar  sigarayı bırakmaktadır. Bu bırakanların %  80 inin ani bir kararla bıraktıkları tespit edilmiştir.
İleirdeki günlerde zaten bir sürü itilmişlikle içmeye çalışacağınız şu zehiri şimdiden bırakın, itilmişlikten,  küllük gibi sağlıksız bir vucut taşımaktan  kurtulun diyorum. Böyle yapmakla çocuklarınıza, ailenize, cebinize en başta kendinize  hayatınızın en  güzel hediyesini vermiş olacaksınız
Sigarasız günlerle, sağlıcakla kalın.