Hastanelerde tam gün ve sigara yasağı

Hastanelerde tam gün ve sigara yasağı..Bugün, 09.06.2009,

http://www.bugun.com.tr/kose-yazisi/71307-hastanelerde-tam-gun-ve-sigara-yasagi-hakan-aygun-makalesi.aspx
Bugün, 09.06.2009, Hakan AYGÜN, haygun@bugun.com.tr
 
Bu aralar Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ın desteklediğim iki önemli icraatında, resmen yakınlarımla bakan arasında iki arada bir derede kaldım.
 
Bakanlık iki önemli adım atıyor...
Biri, tam gün yasası diyeceğim doktorlara muayenehane yasağı...
Diğeri, kapalı alanda sigara yasağı...
İlkinden başlarsak, ailemde ve çevremde çok doktor var. Ya hastane ya muayenehane seçeneğinin, devlet hastanelerini öldüreceğini savunuyorlar.
Doktorlara göre, çoğu doktor değil ama asıl önemli isimler yani dışarıda muayenehanede daha fazla kazananlar hastanelerden kaçacak. Yani ekip başı gittiğinden, sayısal olarak çoğunluk devleti seçse bile kaybeden devlet hastanelerinin kalitesi olacak.
Doktorları dinledikçe çok haklı noktalar buluyorum. Aylar önce kafalarında ya devlet ya muayenehane değil de özel hastane diyerek üçüncü yolu bulanlar vardı. Ama Sağlık Bakanlığı'nın devletten özele kaçışı çeşitli baskılarla engellemeye başladığını iddia ediyorlardı.
Madalyonun öbür yanına bakınca, uzun süredir sokaktaki vatandaşta AKP denilince ilk övülen sağlıkta getirdiği kolaylıklar oluyor.
Yani başlı başına Recep Akdağ'ın icraatları ve attığı adımlar, AKP'yi oy deposu haline getiriyor. Benim de gözlemim, AKP'nin gerek eczanelerdeki ilaç uygulamalarıyla gerekse hastanelerdeki muayenehanelere bağlı çalışan doktorları daha fazla işin içine sokmasıyla, çok doğru yaptığı şeklinde.
Tabii, sonuç gelip popülizm tartışmasında kilitleniyor.
AKP sağlıkta doktorların hoşuna gitmemesi pahasına vatandaşın hoşuna gidecek popülist işler yapıyor. Ve kazanan taraf oluyor.
Ancak karşı cephe, popülizmin sonunda sistemin kalitesini düşüreceğini, Türkiye'deki hastanelerin Afrika'daki hastanelere döneceğini savunuyor. Çok da haksız değiller.
Ama aynı Recep Akdağ, biraz da AB'ye ve dünya sağlık standartlarına uyum çerçevesinde anti-popülist bir adım da atıyor.
Düşünsenize, yüzde 90'ının kapalı ortamlarda sigara içtiği ülkede, hem de tütünün en çok tüketildiği ticari mekanlar (bar-kahvehane-lokanta) dahil olmak üzere sigara yasağını başlatıyor.
Birkaç hafta öncesine kadar bile sokaktaki vatandaşın sigara yasağıyla ilgili düşüncesi şöyleydi:
Temmuz memmuz diyorlar ama yok abi, hayatta başlamaz. Ertelenir. Türkiye'de olmaz bu işler!
Ama gelinen noktada görüyoruz ki, Akdağ 19 Temmuz'da sigarayasağını başlatıyor. Çok yerinde ve doğru bir karar. Çünkü neredeyse camiler hariç tüm kapalı mekânlarında sigara içilebilen bir Türkiye görüntüsü çağdaş dünyaya ters düşüyor. Daha da önemlisi içmeyenlerin sağlık hakkı ihlal edilmiş oluyor.
Tabii, en önemlisi ise yasağın sigara içenlerin de daha az içmeleri ve dolayısıyla sigara ile oluşan hastalıklara daha az yakalanmalarını sağlayacak olması....
Kısacası, tam gün ve sigara yasağıyla gündeme gelen Sağlık Bakanlığı'nın popülizmi de anti-popülizmi de halk sağlığı gerekçesiyle uygulamaya koyduğunu görüyoruz.
Tam günde kalite kaygılarım sürerken, sigara yasağında Recep Akdağ'ın kararlılığını alkışlamamak mümkün değil!