Kafanın dumanı

Kafanın dumanıMilliyet, 17.07.2009,

http://www.milliyet.com.tr/Yazar.aspx?aType=YazarDetay&Date=19.07.2009&ArticleID=1118431&AuthorID=60&b=Kafanin%20dumani&a=Ece%20Temelkuran&ver=93
Milliyet, 17.07.2009, Ece TEMELKURAN, okur@ecetemelkuran.com
 
 
Kaldı iki gün. Yarın değil, öteki gün sigara yasağı başlıyor. Hadi hepimize geçmiş olsun!
Kendimle ilgili ilanen duyurduğum herhalde tek mesele sigara ile olan, ‘tangovari’ ilişkimdi. Bundan bir buçuk yıl kadar önce kendisini bırakmış idim. Üç hafta kadar ‘kimyam bozulmuş’ ve fakat sonrasında kendimi müthiş iyi hissetmiştim.
Biliniz ki ilk gençlik yıllarında (mesela benim gibi 16 yaşında) sigaraya başlayanların sigarayı bırakma süreci, daha sonra başlayanlara göre daha zor oluyor.
Zira vücudunuzun kimya dengesi lanet nikotinle birlikte kurulduğu için, yetişkinliğe nikotinle birlikte geçtiğiniz için bütün metabolizmanız duruyor bırakınca. 

Gövdenin işleyişi yavaşlıyor

Kafa çalışıyor ve sanıldığı gibi sinir krizleri filan geçirilmiyor ama gövdenin işleyişi yavaşlıyor. ‘Lanet olsun böyle aşkın ıstırabına’ deyip yeniden başlayasınız bile geliyor.
Velhasıl geçen yıl sigara içmedim. Hatta sigarayı bırakanlarda sık görülen ‘aşırı sağlık düşkünlüğü’ beni de bir yokladı geçti. Yoga yaptım, pilates yaptım, yürüdüm, koştum, yüzdüm, atladım zıpladım. Manasız bir coşku aldı yürüdü bedende.
İnsanın derisinin rengi değişiyor sigarayı bırakınca, bunu mesela fena halde sevdim. Hiç unutmam bir göğüs hastalıkları uzmanı doktoru şöyle demişti bana:
“Vallahi Ece Hanım, ölürsünüz, kanser olursunuz filan demeyeceğim ama bırakınca acayip güzelleşiyor insanın cildi.”
Sigarayı bıraktığım için sosyal ilişkilerim değişti. Hatta çok nefret ettiğim ‘içilen sigaradan rahatsız olan kadın hareketlerini’ bile yaptım. Elle dumanı savurmaya çalışmak filan gibi sigara içeni sinir eden bazı hareketlerdir bunlar. 

Beyrut’ta iyi bakılmıyor

Gel zaman git zaman yolum Beyrut’a düştü. Burası, sigara içmeyene iyi bakılmayan bir yer. Türkiye 80’lerde nasıldıysa burası öyle.
Dolmuşta, işyerinde ve hatta hastanede bile sigara içiliyor. Hatırlarsınız belki şehirlerarası otobüslerde sigara içilen o berbat günleri...
Velhasıl, tamamen nedensiz olarak sigaraya yeniden başladım. Ve aynen, sanki hiç bırakmamış gibi içiyorum şimdi. Üç ay kadar oldu. Hemen hemen her sigaradan nefret ediyorum ama ‘içmek zorundayım’.
Çünkü bağımlılık böyle bir şey. Pek nadiren de olsa sigara içilmeyen bir yer bulunca Beyrut’ta pek seviniyorum. Böylece sigara içmek ‘zorunda’ kalmıyorum çünkü.

Ne yapılacağı basit...

Ve fakat yine de Feyruz‘li Beyrut’u söyleyince, geceyse mesela, Beyrut’un ışıkları üzerinden ay doğuyorsa... Sigara içenler için ne yapılacağı basit.
Bir sigara yakarsın. Üstelik içmeyenlerin de ne şanssız, ne kalpsiz, ne duygusuz insanlar olduğunu düşünürsün tam böyle zamanda.
Oysa bir kere bırakıp sigarasız yaşamanın ne güzel olduğunu, bırakmanın insandan hiçbir şey eksiltmediğini görmüş biri olarak şimdi ben ‘bir sigara yakmadığım’ o günü özlüyorum. Sigara içmeyen kendimi özlüyorum.
Döner dönmez bırakıyorum ve yarından sonra size de sigarayı bırakmanızı öneriyorum