İçkili yerlere yasak koymak faşistlik..

Kimse Pazar günü başlayacak sigara yasağıyla, bir süredir bu hükümetin içkiye yönelik dolaylı sınırlamalarını birbirine karıştırmasın...

Kimse çıkıp “sigara yasağını” çağdaş yaşama yönelik bir darbe olarak göstermeye kalkmasın...Çünkü öyle bir hava seziyorum...

***

Hükümetin ya da belediyelerin içkili yerlere ruhsat vermekte gönülsüz davranması, Anadolu’nun birçok yerrinde içkili lokantaların kalmaması, Boğaz’ın Anadolu yakasındaki balıkçılardan, belediyelere ait parklardaki işletmelerde içki servisinin yapılmaması başka şey, sigara yasağı tamamen başka... İçkili mekanların sınırlandırılması çağdışı bir uygulamadır ve faşizmi çağrıştırır...

Sigaranın bütün kapalı mekanlarda yasaklanması ise çağdaş bir devrim...

***

Hayata insan hakları, demokrasi ve özgürlükler penceresinden bakmayanlar için, “Sigarayla içki zararlıdır... Öyleyse yasaklanmalıdır...”

Hayata dini istibdat açısından bakanlar da sigaranın ve içkinin yasaklanmasını isterler...

Onlar için önemli olan “dinen içkinın haram olması, sigaranın mekruh sayılmasıdır...”

Oysa özgürlüklerin ve demokrasilerin yeşerdiği ülkelerde, insanların dini inançlarına, tercihlerine karışılmayacağı gibi, din dışı tercihlerine, kendi günah ve sevap anlayışlarına da karışılmaz...

İnsan “başkalarının özgürlüklerine açıktan ve fiili müdahalede bulunmadıkça” kendi yaşamıyla ilgili kararlarında, tercihlerinde, zevklerinde ve keyfinde hürdür...

***

Bir adam ancak çok içki içer, sarhoş olur olay çıkartır etrafa saldırırsa, bir zarar verir...

Ama her içki içenin olay çıkartması beklenmez...

Belli bir orandan sonra alkollü araç kullanılması ise zaten yasaktır... O zaman içkili yerlerin ruhsatsızlaştırılması, kapatılması, sınırlanması özgürlüklere ve farklı yaşam tercihlerine yönelik bir “darbedir...”

Darbe her zaman askeri olmaz...

Sivil de gerçekleşir...

***

Kimse kimsenin sigara içmesine de karışamaz, karışmamalıdır...

Sonuçta sigara ve zararları da kişinin kendisini ilgilendirir...

Kimsenin öğretmenliğine muhtaç değildir...

Ola ki o kişi, sigaradan aldığı manevi keyifle psikolojisini düzeltmekte, sigaranın fiziksel zararını nötralize etmektedir...

Bilemem, bilinemez...

Daha doğrusu kimse üzerinde ahkam kesemem...

Ancak ve fakat, “sigaranın kapalı yerlerde yasaklanması” sigara içeni değil, sigara içmeyeni sigaranın fiziksel zararlarından korumaya yönelik çağdaş ve özgürlükçü bir yasaktır... Çağdaştır, çünkü içmeyen insanın insan haklarını korumaya yöneliktir...

Özgürlükçüdür, çünkü herkesin havayı özgür solumasına olanak vermektedir...

***

Sağlık Bakanı’nın çok önemli bir lafı var...

Şöyle diyor:

“Bu Pazar yürürlüğe girecek” sigarasız ortam yasaları SİGARA İÇMEYİ YASAKLAMIYOR...

Sadece sigara içmeyenlerin de bulunduğu alanlarda sigara içilmesini engelliyor...

Başkasını KANSER yapıcı dumana maruz bırakmak “özgürlük” olarak tanımlanamaz...

***

Doğrudur, Topkapı Sarayı’na içki içiliyor diye saldırmaya kalkmak ne kadar özgürlük dışı faşizan bir anlayışsa, sigaranın başkalarının bulunduğu alanlarda içiminin yasaklanması da o kadar özgürlükçüdür...

Uluslarararası sigara tröstleri, “zehirli” mücadelelerini “özgürlük” mücadelesi gibi gösterebilirler...

Kendilerine “zehirli tetikçiler” de bulabilirler...

Siz kanmayın onlara...

Özgürlükler, özgürlük davasına inanmış temiz insanların mücadelesiyle kazanılır...

Zehirli kârların kirli tetikçilerle gelen kampanyaları yoluyla değil!..