Sigarayı bırakacağım başka çare yok!

Sigarayı bırakacağım başka çare yok!Gazeteport, 19.07.2009,

http://www.gazeteport.com.tr/YAZARLAR/NEWS/GP_502892
Gazeteport, 19.07.2009, Yavuz SEMERCİ, yavuz.semerci@gazeteport.com

Vatandaş, devleti nerede hisseder?
 
Toplumsal yaşamın akışını düzenleyen kuralları denetlerken

En önemli alan trafik. Hız yapılmayacak yerde hız yapanı, kırmızı ışıkta geçeni, park yasağı olan yere park edene yakalayamazsanız, cezayı anında veremezseniz, devletin hissettiremezsiniz. Türkiye bu alanda etkin cezalandırmayı beceremeyen bir ülke.

Sigara yasaklarında da aynı manzarayı yaşamamak lazım.

Katı sigara yasakları getirip, denetim işi savsaklanırsa eskisinden beter bir noktaya döneceğimiz kesin. İçenlerin bu yasaklara özen göstermesi beklenmeli ama bu keyfiyet onlara bırakılmamalı.

Yurtdışında yaşamış ve işi gereği sık, sık yurtdışına çıkan birisi olarak sigara yasağının aslında ticari yaşama yapacağı katkının Türkiye’de abartıldığını düşünüyorum.

Pek çok kişi bu yasağın faşist bir düzenleme olduğunu savunuyor. Ben ise bir sigara kullanıcısı olarak aynı görüşte deği lim. Kişinin kendisini zehirleme hakkına ( Bu bile tartışılır) sahip. Ama ya başkasını!

Modern toplumlar, özellikle sigaranın yarattığı hastalıkların devlete çıkardığı maliyeti dikkate alarak yasak kapsamını genişletiyor. Ve sigaradan alınan vergileri yükseltiyor. (Türkiye vergi oranlarını düşük tutması anlaşılır gibi değil.) 

Kırılması gereken en önemli bariyer, sigaraya yönelik toplumsal kabulün yıkılması.

Sigara içtiğiniz için ikinci sınıf bir insanmış gibi bir bakışa maruz kalıyorsanız, kapalı yerde sigara yaktığınızda anında tepki görüyorsanız, lokantaya, kahvehaneye, berbere gittiğinizde tepkilerden (yasaklardan değil) çekinerek eliniz pakete gitmiyorsa, toplumsal kabullerin yıkıldığını kabul edebiliriz.

Novartis’in bir raporuna göre, toplumsal tepkisizlik, sigaraya başlama yaşını 14’lere kadar indirdi. Şimdi yeni bir süreç başlıyor. Önümüzdeki dönemde nüfus artışı nedeniyle sigara kullananların sayısı pek düşmeyecek. Ama kullanım oranı azalacak. Sigara içenlerin yüzde 61’i erkekmiş.

Dünya örneklerine uygun bir gelişme yaşanırsa, her 10 erkeğin 4’ü sigarayı bırakacak. Kadınlarda bu yarı yarıya azalma anlamına geliyormuş.

Ancak sigarayı bırakmak sanıldığı kadar kolay değil. Bu nedenle profesyonel destek arayışlarının hızla artacağını da öngörmek gerekiyor. Rapora göre, ABD’de her yıl 3 milyon kişi sigarayı bırakıyor. Sigaranın ölüm nedenlerinden olduğunu ve ömrü 8 yıl kısalttığını bilmemize rağmen bu kadar zorlamamızın altında sosyal ve kimyasal nedenler yatıyor. Nikotin bağımlılığı kimyasal bir gerçek. Desteklerle bu iş çözülebilir. Sosyal ortamların dumansız hava sahalarına dönüştürülmesi de diğer sorunu çözmede yardımcı ola bilir. Bana sorarsanız, bu hükümet aldığı kararla tarihe geçmeyi hak etti.
Bana gelirseniz. Yıllardır denedim ama her seferinde geri döndüm. Ama bu kez yasaklardan değil ama 9 yaşındaki oğlumun söylediği bir sözden dolayı pazartesi sabah itibarıyla bu meretten kurtulma mücadelesine başlıyorum. Mahalle baskısı dedikleri bu olsa gerek.

Genelde ona ve kızıma çaktırmadan içiyorum. Evde değil, balkonda. Ya da yattıktan sonra. Bu kez yazlıkta sigara içerken yakaladı ve “Hani bana söz vermiştin. Ne zaman bırakacaksın. Hem bu çok zararlı.  Bana da geliyor duman. Sen sigarayı bırak, içkiye başla.”

Nasıl yani. İçkiyi sevmiyorum ki… Dost meclisinde bir kadeh rakı beni saatlerce idare ediyor. Ama oğlan ısrarcı…

Yasağı değil ama oğlumu kıramayacağım. (Gerçi sigarayı bırakınca, oğlanın okul harçlıklarını artırmayı önereceğinden şüphe ediyorum.) En kısa zamanda nikotin sakızlarına vereceğim kendimi.

Bu kararı açıklamamın nedeni, aslında siz leri, beni tanıyanları kullanmak. Verdiğim sözü yerine getirmek için b askı yapan mahalleli sayısını artırmak niyetim. Kilo sorunun çözmek daha kolay sanırım… Şu meretten bir tane daha yakayım bari. Ayrılık vakti geliyor nasıl olsa…