"Sigara Yasası"nın Ödünsüz Savaşçısı:

"Sigara Yasası"nın Ödünsüz Savaşçısı: Elif Dağlıwww.kayseri.net, 24.08.2009,

http://www.kayseri.net.tr/yazar.asp?yaziID=4245
www.kayseri.net, 24.08.2009, Prof. Dr. Cihan DURA, cdura@erciyes.edu.tr, www.cihandura.com

AKP iktidarını Türkiye Cumhuriyeti’nin üzerine çökmüş en büyük felaket olarak görürüm. Ancak bozuk bir saat bile günde iki kez vakti doğru gösterir. Ben de AKP hükümetinin yalnızca iki icraatını doğru bulmuşumdur. Biri TL’den sıfırların atılması, öbürü sigara karşıtı icraatı. Gerçekten 19 Temmuz’dan bu yana kahvehane, bar, kafe, restoranlar dahil olmak üzere kapalı alanlarda sigara içimi yasaklanmış bulunuyor. Bu son hizmet dolayısıyla değerli bir bilim insanımızın da adı daha sık duyulmaya, halkımızca öğrenilmeye başladı: Prof. Dr. Elif Dağlı…

Dr. Elif Dağlı, Türkiye'nin en başarılı kadın tıp profesörlerinden, Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı… Türkiye'yi birçok yerde başarıyla temsil etmiş, dünyaca tanınan sigara karşıtı bilim kadınlarının başında gelen, İngiliz Kraliyet Çocuk Sağlığı Akademisi Kurucu Üyesi olan Prof. Dr. Elif Dağlı, 1998-2002’de Avrupa Solunum Derneği'nin başkanlığını üstlenmiş. 1998-2000’de Dünya Sağlık Örgütü'nün, sigara ve sağlık konusunda danışmanlığını yapmış. Sigara ve Sağlık Ulusal Komitesi Dönem Başkanı olan Prof. Dr. Elif Dağlı; sigara ile mücadelede Türkiye'nin öncü bilim insanlarının başında geliyor.

Elif Dağlı sigaranın zararları konusunda derin bilgi sahibi, bir uzman… Bu konu açılınca önce ona başvurmak, önce onu dinlemek, onu okumak, ondan sonra konuşmak ve iş yapmak lazım. Bu tavır sade vatandaş kadar, en yüksek bürokratlar için, hükümet için de geçerli. Değerli uzmanımızın sigaranın zararları konusunda söyleyip yazdıklarını hızlı bir Internet gezintisi yaparak derledim, aşağıda sunuyorum. Özellikle sigara tiryakilerinin okuyup üzerinde düşünmelerini, ders almalarını, yaşamlarına bu bilgilere göre yeni bir yön vermelerini tavsiye ederim.

-“19 Temmuz yasası” sigaranın sebep olduğu acıları, ölümleri azaltma bakımından çok önemli bir uygulamadır.
-Dünya Sağlık Örgütü 2003 yılında uluslararası bir düzenleme getirdi: Tütün Kontrolü Çerçeve Sözleşmesi… Türkiye dahil, 164 ülkenin imzaladığı sözleşme kısaca “kapalı alanlar sigarasız olacak, ayrı yer yapmak yasak” diyordu. Türkiye yasağı kabul eden 13’üncü ülke oldu dünyada. Tütün yasağına tam kapsamlı uyum gösteren 6’ncı, Avrupa’da 3’üncü ülkeyiz. İmza sahibi bütün ülkeler 2012 yılına kadar gereğini yapmak zorunda.
- Türkiye’de sigara yüzünden her yıl 100 bin kişi ölmektedir. Bu, terörle 25 yılda kaybettiğimiz şehit sayısının üç katına eşittir, üstelik her yıl tekrarlanıyor. Günlük kayıp bir Boeing uçağının düşmesiyle meydana gelen ölüm sayısına denk…
- Kapalı alanlarda yasaklama, sigara içilmesini yüzde 30 azaltacaktır. Bu, uygulanan her ülkede alınan bir sonuç... Sigara içenler bir süre sonra ya vazgeçiyor ya da tükettikleri sigaranın sayısını azaltıyor. Buna karşılık sigara firmalarının kârlılığı düşüyor. İnsanlar az içe içe sonunda “sigara içmeden de yaparım” demeye başlıyor.
- Sigara yakıldığında iki tür duman oluşuyor. Biri içe çekilen ve üflenen duman, diğeri ise küllükten ya da elde tutulan sigaradan yükselen duman. Birincisine “ana akım”, ikincisine, küllükten çıkan dumana “yan akım” deniyor. Filtreden geçen duman içe çekildiği için, ana akım daha az kanserojendir. Yan akım filtreden geçmeden havaya yayılıyor; bu duman, sigara içmeyenlerde kanser riskini yüzde 30 artırıyor. Astım hastalığı ile kadınlardaki meme kanseri de pasif duman solumakla ilişkilidir. Sigara kalp krizi riskini de artırıyor. Amerika’da bir eyalette sigara yasaklandıktan sonra acil kalp krizi başvuruları yüzde 60 azaldığı gözlemlenmiştir.
- Sigara dumanını solumaları çocuklarda, birçok rahatsızlık arasında lösemiye de neden oluyor. “Nasıl oluyor da çocuğunuzu riske atıyorsunuz?” diye sormak lazım sigara tüketicilerine. İstanbul’da binlerce astımlı çocuk var. Başlıca nedeni çocukların sigaralı ortamda büyümeleri.
-22 milyon kişinin sigara içtiği Türkiye dünyada en çok sigara tüketen ülkeler arasında 10’uncu sırada yer alıyor. Sigaraya yılda harcanan para yaklaşık 20 milyar dolar... Sigara pazarı dev yabancı şirketlerin elinde. Bir bakıma yabancı şirketlere “sağlığımızı bozsunlar” diye fazladan para veriyoruz.  Sigara içen her 2 kişiden biri sigara yüzünden ölüyor. Rus ruleti bile değil, yazı tura atmak bu. Kanser hastaları “Niye benim başıma geldi?” diyor. Baş neden elbette sigara… Ayrıca hastalıkların tedavisi de uzun sürüyor. Sağlık harcamalarına 30 milyar dolar harcanıyor Türkiye’de. Tedavide kullanılan ilaçların tümü yabancı malı.
- Bazı odaklar “sigara içilen ve içilmeyen mekânlar uygulaması” istiyor. Bu önerinin kaynağı sigara firmaları… Dünya Sağlık Örgütü’nün 2003 sözleşmesi 100’ü aşkın ülke tarafından imzalanınca, küresel bir sigara şirketi bu “çözüm”ü yaymaya başladı. Asıl niyet “pek de etkisi olmayan bir kanun çıkarılmasını sağlamak”tı. İspanya’da başardılar. Biz de bu yola gidersek, bir lokantada, bir kahvehanede bir yanda sigara içenler, bir yanda içmeyenler olacaktır. Oysa Amerika’da havalandırma uzmanlarınca hazırlanan bir rapora göre “Hiçbir klima, hiçbir havalandırma sistemi sigara dumanını temizleyemiyor.” Türkiye, yılda yaklaşık 20 milyar dolarlık sigaranın satıldığı, iştah açıcı bir pazar... Elbette böyle bir pazarın oyuncuları yasaklamadan memnun olmayacak, kanunu uygulatmamak için ellerinden geleni yapacaklar.
-Bazı işletmeler iş ve müşteri kaybettiklerini ileri sürüyor; bu doğru değil. Yasanın uygulandığı hiçbir ülkede ciro düşmedi. Düşen yalnızca sigara üreticilerinin cirosu!... 100’e yakın bilimsel araştırma yapılmış, hiçbir kârlılık azalması bulunmamış işletmelerde. Fransa’da, İtalya’da İrlanda’da durum bu. Hattâ yasağı ilk uygulayan California’da müşteri artmış. “Müşteri gelmeyecek” korkusunu yayanlar yine aynı odaklardır: Ulus ötesi dev sigara üreticileri!...
- Mutlaka sigara karşıtı mücadelenin arkasında durmak gerekir. Bu duruş insan sağlığına hizmet etmek, can kurtarmak demektir. Sigara bıraktırmak, Türkiye'nin kayıp milyar dolarlarına son vermek demektir. Halkın sağlığını korumak en büyük vatanseverliktir.
 
‘***’
Sayın Prof. Dr. Elif Dağlı böyle bilgilendiriyor, gerçeklerle böyle yüz yüze getiriyor yurttaşlarını. Allah ondan razı olsun. Bana gelince sonuç olarak şu iki hususu vurgulamak isterim:
i) Yukarda AKP hükümetinin sigara yasağını takdir ettiğimi belirttim. Ancak getiriş şekli çok brütal olmuştur. Tiryakilere 1 yıllık bir geçiş süresi tanıyarak, onlara sigara bırakma konusunda yardımcı olunabilirdi. O zaman baskı grupları böyle kolayca karşı tepkiler ortaya koyamazdı.
ii) İkincisi Atatürkçülüğün Bilim İlkesi ile ilgili… Bilim İlkesi’nin kurallarından üçü şöyledir:
 - Hayatta biricik mürşit bilimdir. Bilim dışında mürşit arama.  - Bilim nerede ise oradan al, bilim için kayıt ve şart yoktur.  - Her alanda bilimsel bilgiye sahip olman imkânsızdır. Bu sebeple bilimsel olanı öğrenmek ve yapabilmek için bilim adamlarına, uzmanlara başvur.
Öyleyse -birçok diğer bilim insanımız gibi- sigaranın zararları konusunda uzman olarak Prof. Dr. Elif Dağlı’nın adını ezbere bilmeli, asla unutmamalı, başkalarına da tanıtmalıyız. Sigara ve zararları konusunda onun görüşlerine itibar etmeliyiz. Hayatta gerçek mürşit o ve onun gibilerdir. Ne zaman ki bilim ve bilim insanları yol göstericimiz, mürşidimiz olur, Türkiye ancak o zaman ilerleme ve refah yoluna girer.