Sigarasızlık iyi geldi hepimize..

Sigarasızlık iyi geldi hepimize..HaberTürk, 04.10.2009,

http://www.haberturk.com/haber.asp?id=176870&cat=220&dt=2009/10/04
Habertürk, 04.10.2009, Yavuz SEMERCİ, ysemerci@htgazete.com.tr
 
SİGARAYI bırakmak isteyenleri cesaretlendirmek amacıyla üçüncü ve son kişisel raporumu sunuyorum.
Sigarayı, kapalı mekânlarda sigara yasağı geldiği gün bıraktım. O günden beri dumansız hava sahası kapsamındayım.
İtiraf etmeliyim ki, bazen “Sigarasız bir yaşamın bana zevk vermeyeceğini” düşünerek geçirilmiş 20 küsur yıla üzülüyorum.
Çoğunlukla da bırakmış oluşuma şaşırıyor ve seviniyorum.
Önce uyarı: Sigara bir zevk maddesi değildir. Nikotine bağımlı olduğunu fark etmeyenler, sigarayı keyif maddesi olarak algılayanlar açısından bu zehir terk edilemez.
Yani uyuşturucu bir maddeye bağımlı olduğunuzu kabul ederek mücadeleye başlayın.
Zararlı ama zevk veren bir madde algısı pek çok insanın sigarayı bırakamamasındaki temel neden. Bu yüzden “Bırakırsam hayattan zevk almayacağım” denir. Daha önce de yazdım.
Sigara içmek, nikotin yoksunluğunun yarattığı sıkıntıları gidermektir. Bunu zevk olarak algılıyor ve yanılıyoruz elbette.

Sigarayı terk ettikten sonra alışkanlıklarımın nasıl değiştiğini sizinle paylaşmalıyım.
Sabahları daha erken ve dinç kalkıyorum artık.
Eskiden sabah kahvaltısı yapmazdım. Uyanır, kahve hazırlar, ardından sigara yakar, sabah gazetemi okur, sonra duş vs., ardından evden çıkardım. Öğlen yemeğine kadar sanırım 7- 8 çay, bir o kadar da sigara içmiş olurdum.
Şimdi sabah, önce yürüyüşümü yapıyorum ve kahvaltı yapmadan işe başlamıyorum. Hem de deli bir kahvaltı.
Doyurucu bir öğlen yemeği, ara küçük öğünler ve saat 7’den sonra yemeği kesiyorum.
Bunun nedeni açık. Sigarayı bıraktıktan sonra kilo alanların oranı çok yüksektir. En azından çevremde bu oran yüzde 90’lara varıyor. Çünkü iştah (Tat duygunuzdaki değişim başlı başına bir yazı konusudur aslında) açılıyor.
Ayrıca sigara içme alışkanlığı yerini, sürekli bir şeyler atıştırma, ağzı sürekli meşgul etme yönünde farklı bir alışkanlığa bırakıyor.
Geçmiş kısa süren deneyimlerimden biliyordum. Bu mücadeleyi kilo almadan, bu kez farklı bir sağlık problemi yaratmadan kazanmalıydım. Yemekten ödün veremezdim.
Eskisinden de çok yiyeceğimi biliyordum. Bol bol su içerek ve küçük fındık, taze ceviz gibi şeyler atıştırarak açlık isteğimi mümkün olduğu kadar bastırmaya çalıştım. Ama ne yaparsanız yapın, eskisinden çok yiyorsunuz.
Ne yapacaktım? Günlük harcadığım kaloriyi artırmam gerekiyordu. Ne kadar kalori alıyorum, ne kadar harcıyorum.
Emin olun bilmiyorum. Bilmenize de gerek yok. Eğer hiç yapmadığınız bir egzersizi yapıyorsanız, bir denge kuruyor ve kilo veriyorsunuz. Ben de her gün 7-8 kilometre yürümekten hiç vazgeçmedim. Sokaklarda yürüyorum. Sonuç mu: Sigarayı bıraktığımda 91 kiloydum, şu anda 85 kiloyum.

Bir şeyi aklımdan hiç çıkarmıyorum. Yıllarca sigara bağımlısı olarak yaşadıktan sonra onu terk etmek kolay değil. Sürekli tetikte olmalı ve hiç gevşememelisiniz. “Bir tane yakayım” demek, “arkası gelecek” demektir...
Kimi arkadaş soruyor: Özlemiyor musun? Bazen evet. Hatta rüyamda birkaç kez sigara içerken gördüm kendimi. Yani beynin ilgili bölümlerindeki sigara içilecek komutunu (yazılımı) tümüyle silmek için zamana ihtiyacım var. Elbette bu mücadeleyi kazanacağım. Bundan hiç şüphe duymuyorum.
Ve siz de başarabilirsiniz...