Sigara üzerine Hıncal Uluç ile ihtilafımız

Sigara üzerine Hıncal Uluç ile ihtilafımızKanal D Haber, 24.11.2009,

Sigara üzerine Hıncal Uluç ile ihtilafımız
http://www.kanaldhaber.com.tr/HaberDetay.aspx?haberid=55490&catid=32
Kanaldhaber, 24.11.2009, Tanzer GEZER (İhtilaf Yönetimi Uzmanı) , ofis@ihtilafyonetimi.com
 
 Küçük bir istatistik çalışma yaptım. Ailemde akciğer ve gırtlak kanserinden ölen toplam 5 kişi var. Hepsi de sigara içen erkeklerdi. Hal böyle olunca tütüne çok kızgınım.
 
Üstelik, tütün akıl falan dinlemiyor. Sonuç itibarı ile bağımlılık işte…
 
Bu sefer faka Hıncal Uluç basmış. Hem de ne basmak; bağımlıyım ve dolayısı ile muhakeme yetimi kaybettim şeklinde! Uluç’un 21 Kasım 2009 tarihli “Asıl tehlike sigara gribi” yazısını okudum. Önce gülsem mi ağlasam mı bilemedim. Bu yazarları keyifle okuduğum, bazen fikirlerine katıldığım bazen katılmadığım ama her zaman saygı duyduğum hususunda tereddüte düşmek, kendime ihanet ile eş değermiş gibi bir duyguya kapılıyorum.
 
Sanırım, bir neden ile bu kanaat önderlerinin aklı tütüne gelince karışıyor ve saçmalıyorlar.
 
Prof. Dr. Elif Dağlı da usanmadan, çekinmeden saçmalıkları yüzlerine vuruyor. Oh oluyor, iyi oluyor…
 
Kısa bir not araya sokup size Dağlı’nın Hıncal Uluç’a yolladığı bilgilendirme yazısı ile başbaşa bırakacağım. Ben cevap vermeye kalksam bu kadar kibar, bu kadar açıklayıcı olmam mümkün olamazdı. Ne de olsa adı üzerinde, Elif Dağlı bir bilim kadını ve doktor. Eğitici ve iyileştirici yanı ön plana çıkıyor.
 
Kısa not şu; bir zamanlar British American Tobacco Türkiye (BATT) web sayfasında yanlış bilgiler bulunduğu ve kamuyu sigara içmeye özendirdiği tespitinde bulunmuş ve bunu Elif Hocam ile paylaşmıştım. Hemen ilgili yerlere –Başbakanlık, Bakanlar Kurulu ve Sağlık Bakanlığı duyurular yapıldı. Ancak, bu mercilerden henüz konu ile ilgili her hangi bir haber çıkmadı. Son duyumum ise diğer üreticilerin de web sayfaları incelenecek ve ona göre hareket edilecek denmiş olduğu. Sağlık Bakanlığı pandemik aşı ile uğraşında takdire şayan ise de tütün kontrolü açısından sınıfta kalmıştır, sınıfta zorla bırakılmış da olabilir.
 
Tabii ki bu durum takip edilmektedir ve bir vesile ile uluslar arası platformlarda konu ettiğimizde Başbakanlık ve Sağlık Bakanlığı bize kızmamalıdır.
 
Gelelim, Hıncal Uluç ile olan ihtilafımıza. Elif Dağlı, Hıncal Uluç’u eğitmiş konu ile ilgili. Ben de burada yer vererek, Uluç’un yazısıyla zarar verdiği kesime ulaşmaya çalıştım.
 
İşte buyrun;
 
Sayın Hıncal Uluç,

21.Kasım.2009 tarihli “Asıl tehlike sigara gribi” başlıklı yazınızı okuduk. Bilgi eksikliğinden doğduğunu ümit ettiğimiz doğru olmayan hususları düzeltmeyi; 21 Kasım 2008 tarihli “İspanya deneyine iyi bakmak lazım” başlıklı yazınızdan sonra yaşanan bazı bilimsel gelişmeleri de bilgilerinize sunmayı görev bildik.

Kapalı alanlarda tütün ürünü tüketilmesini yasaklayan 4207 sayılı yasadan “sıfır toleranslı” diye bahsetmişsiniz. Toleranslı yasa olur mu?

Sağlık açısından;
 
Kapalı alanlarda sigara içilmesi, sigara içmeyen müşterilerin ve işletmede görev yapan çalışanların kanser ve kalp krizi riskini % 30 oranında arttırır.
 
Tütün ürünlerinin güvenli bir dozu yoktur ve hiç bir havalandırma teknolojisi ile arındırılamayan akciğerlere sızan küçük tanecikler içeren duman oluştururlar.

Sağlık açısından “toleranslı yasa” hastalığa ve ölüme izin veren yasa olur. Umuyoruz kansere ve kalp krizine tolerans talep etmiyorsunuzdur.

Hukuksal açıdan;

Ülkemizin 2004 yılında imzaladığı ve Birleşmiş Milletler üyesi 168 ülke tarafından kabul edilen “Tütün Kontrolu Çerçeve Sözleşmesi” 8. Maddesi ülkelerin halklarını %100 dumansız alanlar ile korumalarını ön görmüştür. Hastalığa ve ölüme tolererans göstermeyen, misyonu insan sağlığına hizmet etmek olan Birleşmiş Milletlerin Dünya Sağlık Örgütüdür. T.C. hükümeti görevi olan uyum yasasını çıkarmıştır.

Domuz Gribi ve Sigara Gribi ilgili verileriniz:

Sigara ve Sağlık Ulusal Komitesinin kurucu üyeleri arasında Türk Tabipler Birliği ve Türk Toraks Derneği bulunmaktadır. Yazınızın yayınlandığı gün Istanbul’un iki büyük Göğüs Hastalıkları Hastanesinin yataklarının tamamen H1N1 gribi vakaları ile dolmuş olduğu bilgisi alınmıştır.
 
Sigara gribi var mıdır?;

Bütün temel tıp kitapları soğuğun doğrudan zatüree nedeni olmadığını yazar. Zatüree etkeni bir mikroptur. Sigaranın dışarda içilmesini getiren yasanın 1996 yılından beri uygulandığı Amerika Birleşik Devletlerinden veya daha sonra uygulandığı başka hiç bir ülkeden “sigara gribi” hakında yapılmış hiç bir bilimsel yayına rastlanmamıştır.
Diğer tarafdan dışarda bulunan kişilerin kapalı alanda sigara içmeden bulunmasına engel olan hiç bir kural yoktur.

Sigara dumanı ölümcül akciğer hastalıklarına neden olmaktadır ;

Yazınızda adı geçen Göğüs hastalıkları klinikleri yıllardır ülkemizde sigara içtiği için akciğeri tahrip olmuş 3 milyon Kronik Obstriktif Akciğer hastasına, 4 milyon astım hastasına ve 90 bin kanser hastasına hizmet vermektedir. Ülkemizde her yıl 17 bin kişi sigara içmediği halde sigara dumanının meydana getirdiği hastalıklardan kaybedilmektedir. Yasa istediğiniz gibi toleranslı olduğunda, bu hastalıklar artarak devam edecektir. Kapalı alanlarda sigara içme riskinin yazınızda maalesef hiç yer almadığını görmüş bulunmaktayız.

Dışarda sigara içmenin zararları konusunda yazdıklarınız;

İzmaritlerin atılması;

4207 sayılı yasa izmaritlerin atılmasını yasaklamış ve atana 25 Türk Lirası para cezası getirmiştir.

Dışarda sigara içmek çocukları özendirir mi?;
 
Erişkinlerin kapalı ortamda sigara içmesinin yasak olduğu yerlerde çocukların % 40 daha az sigaraya başladığı bilimsel olarak ispat edilmiştir. Dışarda sigara içen erişkinler çocukları özendirmemekte, aksine sigaranın kapalı alanda yasak ve sağlık açısından sakıncalı bir madde olduğunu göstermektedir.

Enerji Sarfiyatı;

Yazınızda dış ortam ısıtıcılarının tamamen dışa bağımlı olan enerjinin sarfiyatını arttırdığından bahsetmişsiniz.
Dış alanların ısıtılması yasa gereği değildir. Bu yasanın uygulandığı bir çok ülkede dış ortamda da sigara içimi zaman içinde azalmaktadır.

Enerji konusunda dikkatinizi, sigara dumanına maruz kalan hastalarımızın suni solunum cihazlarının, oksijen sistemlerinin, ilaç püskürten makinaların sarfiyatına da çekmek isteriz.
 
Dış pazara bağımlı olmak konusuna gelince, sigara içtiğimiz için tamamı yabancı olan sigara firmalarına yılda 20 milyar dolar ödediğimize, sağlık harcamaları için de çoğu dışardan gelen ilaçlara 30 milyar dolar harcadığımıza dikkatinizi çekeriz.

21.11.2008 tarihli İspanya deneyine iyi bakmak lazım isimli yazınız;

Yasa kamu alanlarında yürürlüğe girdikten sonra ama henüz ikram endüstrisinde girmeden önce, TURYID davetlisi olarak İspanya’yı gezmiş gazetecilerden biri olarak Kasım ayında iki köşe yazısı ile ülkemizin yasasının İspanya’ya benzemesi için önerilerde bulunmuştunuz. O tarihlerde size cevap yazarak İspanya yasasının nasıl yanlış olduğunu anlatmaya çalışmıştık.

Bizim için son derece önemli olan bir gelişmeyi size aktarmak istiyoruz.
 
Çok yakında, İspanya yasasının arkasındaki sigara endüstrisi parmağı bilimsel bir araştırma ile ortaya kondu. Hatta İspanya yasasının diğer ülke yasalarını bozmak üzere bir örnek olarak yazıldığı anlaşıldı. Bunun üzerine, İspanya hükümeti ülkemiz yasasına benzer bir yasa taslağı hazırlık çalışmasına girişti. Size bu bilimsel çalışmanın bir kopyasını ve Türkçe özetini de sunmak istiyoruz. (Yazarın notu: Bu dosyalara SSUK web sayfasından ulaşabilirsiniz)

Sayın Uluç,

Temsil ettiğimiz 30 sivil toplum örgütü adına, ülkemizin en önemli halk sağlığı yasasını korumanızı ve sağlığın yanında yer almanızı saygılarımızla bir kez daha rica ediyoruz.
 
Yazıyı bitirmek için başka söze gerek yoksa da Türkiye’nin dört bir yerinden dumansız hava sahası ihlalleri bildirimleri gelmektedir ve hemen hemen hepsinde yetkililerin kontrolleri yaparken pek istekli ve samimi olmadıklarına dair notlar mevcuttur.
 
Haydi ilgililer düşünmeye!...
 
Çünkü biz takip edeceğiz.
 
Nedir bu lobilerden çektiğim? Önce silah lobisiydi şimdi sigara lobisi…