Benim tercihim dumansız hava sahası

Benim tercihim dumansız hava sahasıHürriyet, 01.12.2009,

http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/13076428.asp?mnID=13076428
Hürriyet, 01.12.2009, Deniz SİPAHİ, dsipahi@hurriyet.com.tr

GEÇENLERDE İzmir’de ilginç bir eylem yapıldı.

Alsancak semtindeki bar, kafe ve restoran işletmecileriyle çalışanları, kapalı yerlerde sigara içilmesi yasağına karşı yürüyüş gerçekleştirdi.


Yürüyenlerin ellerindeki pankartlarda şu sloganlar yazıyordu.
“Sigarayı, ekmeğimizde söndürmeyin...”
“Yasağa karşı yak bir sigara...”
* * *
Milliyet’te olduğum dönemde Bölge Temsilcimiz Bülent Zarif, “Tek bir konuda yazı yazamazsın, o da sigara” deyip bana takılırdı.
Hayatında ağzına sigara koymamış bir kişi olarak sigarayla ilgili yorum yapmak ne kadar doğru bilemiyorum ama...
Bülent Zarif’in o yasağını birkaç kez deldiğimi hatırlıyorum.
Özellikle de yasa teklifinin sıkça tartışıldığı o günlerde...
Ben teklifin yasalaşması yönünde yazılar yazdım.
Bazıları ise yumuşak geçişten yana tavır koydu.
Sürenin 2009’da değil de, 2015’e kadar uzatılmasını istiyorlardı.
“Sigaralı” ve “sigarasız” diye mekanların ayrılmasını da önerenler oldu.
Bunların hepsi olabilirdi.
Benim arzum ise toplumun hazır olduğu, önceden belirlenen bir tarihte ve kesin olarak yasaklanmasından yanaydı.
Çünkü bana göre...
Bizler, yani sigara içmeyenler tiryakilere karşı hep daha hoşgörülü olduk.
Örneğin bir yere yemeğe mi gidiyoruz. İçimizde sigara içenler mi var; sigarasız değil de sigaralı bölüme oturmayı sırf arkadaşlarımızı kırmamak için tercih ediyorduk.
Ama onların bugüne kadar “Bu sefer de burada oturalım” dediklerini hiç duymadım.
Geçmişte uçakta, otobüste sigara içildiği dönemleri de hatırlayın.
Resmen bir kabus gibiydi.
Ama otobüs yolcuları arasında da, “Rahatsız oluyorsanız, sigara içmeyelim” diyene hiç rastladınız mı? Şahsen rastlamadım.
* * *
Eylemin öncülüğünü yapan Cumbalı Sokak Dernek Başkanı, restoran sahibi Şefika Blöchlinger, “Bizim mücadelemiz sigara tüketmek ve sosyal hayatından taviz vermek istemeyenler için değil. Yaşam hakkımız, işimiz, aşımızla ilgili. Kış aylarının gelmesiyle müşterilerimiz mekan içinde oturup sigara içmeyi talep ediyor. Bizler de yasaktan dolayı bu isteği reddediyoruz. Müşterilerimiz kaçıyor, siftahsız kepenk kapatıyoruz” demiş.
Bu mekanların sahiplerini anlamıyor değilim. Ama biraz sabırlı olmalarını öneriyorum.
Neden mi?
Dünyadan bazı örnekler vereyim.
ABD’de kapalı mekanlarda sigara içilmediği gibi dışarıda da binalardan en az 15 metre uzaklaşmanız gerekiyor.
Özgürlükler ülkesi ABD’de konu sigaraya gelince gerçekten çok önemli yasaklar getiriliyor.
Tütün ürünleri, 18 yaşından küçüklere satılamıyor. Federal yasalara göre ise 27 yaşından küçükler, fotoğraflı kimlik kartı göstermek zorunda.
Kafe kültürünün yaygın olduğu Fransa gibi ülkelerde de bu düzenlemeler kolay olmadı.
Belçika, Hollanda, İspanya’da da başlangıçta restoran sahipleri bunu bir gelir kaybı gibi görse de sonrasında bu telafi edildi.
Benim gibi...
Yani sigara içmeyenler böyle mekanlara daha çok gitmeye başladı.
Çünkü herkes biliyor ki...
Üstümüz kokmayacak, nefesimiz daralmayacak...
Havamız zehirlenmeyecek...
Dumansız hava sahası inanın bir süre sonra bu mekanların dolmasına neden olacak.