Çocuğumun ciğerlerinde kimseye kaptırmam!

Çocuğumun ciğerlerinde kimseye kaptırmam!Kanaldhaber, 04.01.2010,

http://www.kanaldhaber.com.tr/HaberDetay.aspx?haberid=57808&catid=32
Kanaldhaber, 04.01.2010, Tanzer GEZER (İhtilaf Yönetimi Uzmanı), ofis@ihtilafyonetimi.com
 
Şevket Köse, Adıyaman ilimizden CHP’li tek milletvekili. Bugüne kadar 49 Kanun Teklifine imzacı olmuş ve TBMM’ye sunmuş. Hepsine olmasa da birkaçına göz gezdirdim. Tespitim, Şevket Köse bazı kesim yurttaşların ve kurumların ceplerine giren-çıkan paralarla ilgili çalışmalara odaklanmış bir milletvekili.
 
Sözün konusu seçimler olunca, oy toplamak adına iyi bir strateji belirlemiş kendisine. Hepimiz biliyoruz ki seçmenin yumuşak karnı ekonomik durumudur.
 
Tütün ürünleri ile ilgili yasa da nedense çok ilgisini çekmiş ve konu ile ilgili 2008 yılından beri 4 Kanun Teklifi hazırlamış ve TBMM’ye sunmuş. Bu durumda kendisinin sigara sanayinin savunucusu, destekçisi olduğunu söylemek mümkün.
 
Son teklifi ile kendi ifadesine göre sigara yasağından maddi olarak etkilenen mazlum (!) işletmeciler kurtarılmalı. Bu savunu sigara sanayine uzanıyor ve bizzat sanayi, işletmecilere mazlum üniforması dikmiş, çığırtkanlıklarında destek veriyor. Şevket Köse bunu bilmiyor olabilir mi? Haydi canım, o bir milletvekili ve her şeyi bilmeli, doğru tartmalı, çalkantılı suların dibine korkmadan inebilmeli, azgın sularla boğuşabilmeli.
 
O zaman kendisinin güdümlü bir bilinçle hareket ettiğini de söyleyebiliriz.
 
Şöyle ki;
 
Şevket Köse ilk defa 2008 yılının 3. Ayında,  4733 Tütün, Tütün Mamulleri, Tuz ve Alkol İşletmeleri Genel Müdürlüğünün Yeniden Yapılandırılması ile Tütün ve Tütün Mamullerinin Üretimine, İç ve Dış Alım ve Satımına, 4046 Sayılı Kanunda ve 233 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi hazırlamış. Buradaki amaç tütün üreticilerinin yaşadığı mağduriyeti önlemek ve şark tipi tütün üretimine arzın arttırılması. Teklif kanunlaşmış.
 
Yani birilerinin cebine girecek paranın savunucusu olmuş Şevket Köse. Oysaki tütün tüketimi bir halk sağlığı sorunu. Burada kar-zarar yani yarar dengesine baktığını sanıyorum tabii ama yurttaş açısından değil, kendisine gelecek oylar açısından.
 
Gelelim 2009 yılının 4. Ayına. Milletvekili yeni bir kanun teklifi sunmuş TBMM’ye; 4733 Sayılı Tütün, Tütün Mamulleri, Tuz ve Alkol İşletmeleri Genel Müdürlüğünün Yeniden Yapılandırılması ile Tütün ve Tütün Mamullerinin Üretimine, İç ve Dış Alım ve Satımına, 4046 Sayılı Kanunda ve 233 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi.
 
Bu teklif yine halk sağlığı feda edilerek tütün üreticisi seçmenlerin cebine girecek paralarla ilgili bir teklif. Kanun teklifinin gerekçe kısmı ise kanımı dondurdu. Bu gerekçenin bir işbilen tarafından hazırlanmış olduğu çok net anlaşılıyor. Kanım neden mi dondu? Güneydoğu Anadolu Bölgesindeki tütün üreticilerine 2008 yılında 83.1 milyon TL para ödenmiş. Bu rakkamın 80.6 milyon TL’si TEKEL tarafından ödenmiş. Bizim bütçemizden yani. Biz de halk sağlığına dolaylı yoldan ve irademiz dışında da olsa sekte vurmuşuz.
 
Tütün, Türkiye için çok önemli bir sektörmüş ayrıca. Önemi bizim geri zekalı olmamızdan kaynaklanıyor olmalı. Zeki ülkelerde tütün ekimi rağbet bulmuyor, o yüzden bize ektiriyorlar mı acaba? Onlar çiftçilerini kilo başı daha fazla kar edebilecekleri karlı ürünleri ekmek konusunda ve bunları teşvik etmek konusunda akıl yoruyorlar.
Her nasılsa nasıl, Şevket Bey 194.282 tütün ekicisinin Adıyaman’a düşen bölümünün ve tabii ilgili esnafın oylarını garantileme yolunda adım atmış işte diye yorumlarım ben bunu. Halk sağlığına rağmen… Halk sağlığına rağmen… Bizim bütçemizden…
 
Milletvekili, bununla da yetinmemiş. Takmış tütün üreticisinin oylarına kafayı bir kere.
 
Yıl yine 2009 ve bu sefer 6. Aydayız. Şevket Bey yeniden konu ile ilgili bir yasa teklifi hazırlamış. Ya kendisi çok çalışkan ya da teklifleri hazırlayıp önüne koyanlar pek bir marifetli, azimli, karlı. Bu kanun teklifi de yine tütün üreticileri ile ilgili ama sağlıkları açısından bu sefer.
 
4733 Sayılı Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi ile Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumundan tesis kurma ve faaliyet izni almadan; ticari amaç olmaksızın, kendi ürettiği ürünleri kullanarak sarmalık kıyılmış tütün elde edenlere tanınan elli kilogramlık üst sınırın yüz kilograma çıkarılması öngörülmekteymiş.
Milletvekili bağımlılık yapan maddenin dozunun arttırılması için TBMM’ye kanun teklifi vermiş. Yaşasın yurttaşın ölümü!!! Ama, yurttaşın oy potansiyeli hesaba katılmamış bu sefer. Dinggggggg… Yanlış strateji.
 
Son verdiği kanun teklifini ise sigara yasağını hafifletme çabalarını giderek agresifleştiren sigara sanayinin hizmetine sunmuş.
 
Üzüldüm ama yılacak değilim…
 
Yasa teklifi, özel hukuk kişilerine ait lokanta, kahvehane, kafeterya, birahane gibi eğlence hizmeti verilen işletmelerde, tütün ürünleri içilen ve içilmeyen bölmeler yapılmasını öngörüyormuş. Teklife göre, işletmelerde yapılabilecek bu bölmelerin niteliklerini belirlemek amacıyla Tütün, Tütün Mamulleri ve Alkollü İçkiler Piyasası Düzenleme Kurumu, yönetmelik hazırlayacakmış. Yönetmeliğin düzenlenmesinde, Sağlık Bakanlığının, meslek örgütlerinin görüşlerine başvurulacakmış.
 
Hikaye… Sağlık Bakanlığı yönetmelik düzenlenirken nasıl görüş bildirecek acaba? Evet, arıtma sistemleri etkilidir, aynı mekanda 1-2 metre ara ile sigara içilen içilmeyen bölümler olması halk sağlığını korur mu diyecekler. Biz bağımlılıkla mücadele etmiyoruz, bağımlı belasını bulsun bize ne kendi özgür iradesidir mi diyecekler.
 
Bunu söyleyen hekimin suratına tükürmez mi meslekdaşları.
 
İşletmelerdeki ayrı bölmelerin işe yaramayacağını bas bas bağırıyor bilim adamları. Sizce bu kanun teklifi akıllı bir teklif mi yoksa güdümlü bir teklif mi?
 
Sevgili Prof. Dr. Elif Dağlı’dan duydum, “sigara teröristleri ile mücadele aslında emperyalizme karşı bir mücadeledir”.
 
Çocuğumun ciğerlerini kimsenin kazancına ve bireysel özgürlüğüne (!) kaptırmayacağım haberiniz olsun…