Sigara Esarettir

Sigara EsarettirBirgün, 17.01.2010,

http://www.birgun.net/writer_index.php?category_code=1200090594&news_code=1263732106&year=2010&month=01&day=17
Birgün, 17.01.2010, Onur CAYMAZ, onurcaymaz@hotmail.com
 
Zamlandı ya, birçok insan bırakır sigarayı. Her şeyimiz cebimize bağlı! Ya doktor ‘içerseniz ölürsünüz,’ diyecek ya da zamlanacak... Cemal Süreya ‘Eskiden birinci işimdi sigara içmek / Şimdiyse içmemek birinci işim’ der bir şiirinde. İnternette http://www.dailymotion.com sitesinde onun efkârlı sesini duyup sigara içişini izledim. Televizyonda tiryaki görünce şaşırıyor insan! Oysa hatırlıyorum, çocukken otobüslerde, hastanelerde bile içiliyordu zıkkım.
Necip Fazıl’ın haramsa yakıyorum helalse içiyorum dediği sigaraya hiç yüz vermedim. Aslı, sekiz aydır bırakmayı düşünüyordu, tamam dedi geçen hafta. Hilmi Yavuz’u anlattım ona. Yavuz, kapalı alanlarda sigara içen tek kişi belki. Otuz yıldır yakmadan içiyor. Sigaraya değil ama dumanına veda etmiş. Yıllar önce doktoru, bırakmazsan ölmezsin ama sürünürsün, deyince bulmuş bu yöntemi. Çünkü zıkkımın içindeki karbonmonoksit, vücuda oksijen taşıyan kandaki hemoglobinle birleşerek oksijen iletimini engeller ve içeni oksijensiz bırakır. Yıllarca yercesine sigara içen insanların eli ayağı bu yüzden kesilir.
Bir böcek ilacı olan nikotin, ilk nefesten 7 saniye sonra beyne ulaşarak adrenalini artırır, nabzı ve kan basıncını yükseltir. Ayrıca dopamin salgılanmasını sağlar. Bu da keyif verir. İnsanların üzülünce, sıkılınca sigara içme sebebi budur. Bir illüzyon! Oysa doğal olmayan şeyler zararlıdır. Vücuda dışardan giren nikotin, dopamin vb. maddelerin miktarını artırdığı için vücut bunları fazladan ürettiğini sanıp doğal üretimi azaltır; içmek zorunda kalırsınız. Ayrıca içim süresince salgılanan asetilkolin, dikkatı 5 dakika ile 2 saat arası bir süre kadar açık tutar. Bu ‘geçici’ etki yüzden içici, sürekli olarak nikotin gereksinir.
Demek ki zıkkım, zihin yapısını etkilediği halde devlet eliyle satılan bir uyuşturucudur. İyi de aynı işi gören diğer uyuşturucular niçin yasak? Çünkü devletler, vatandaştan topladığı vergiyi artırırken, ona sağladığı geliri düşürmelidir. Çalışarak gelir sağladığımız yaştaki verimimiz yükseltilip, çocukluk ve emeklilik dönemi tüketimlerimiz azaltılır. Bunu yaparken de zararlı olsa bile bizi hızlandıracak, sürekli diken üstünde tutacak maddeler desteklenir. Sigara kadar zararlı olmadığı halde neşelendiren, ortalamadan uzak tutan maddelerse yasaklanır. Misal tütün, efendi gibi bir uyarıcıyken, sigara haline dönüştürülür. Devlet ve tröstler tarafından zehirleniriz. Kâğıdında bile amonyak vardır zıkkımın... Kapitalizmin umurunda değilsinizdir! Akciğerleriniz, vergi kaynağıdır. Sağlıklı nefes bile çoktur insanlara. Cepleri, ömrünüzden değerlidir. Zam yaparlar, geri alırlar, daha fazla yaparlar sonra. Özgürlük sandığı bir esaretin ortasındadır içici!
Düşünün: Normal çalışan, sigara içmeyen vatandaşın sigaraya ihtiyacı yoktur. Ama bağımlı olursa üzerinde ne kadar vergi yükü bulunursa bulunsun, içecektir. İçince ek tüketimi karşılamak için daha çok çalışacaktır. Böylece üretim artacak, devlet de vergi toplayacaktır. Hesabı bir kişi üzerinden yapmayın lütfen. Onların yaptığı gibi, milyonlara vurun! Normal şartlarda sigara içenin emekli kalabildiği süreyle, sigara içmeyenin emekli kalabildiği süre aynı mıdır? Peki sigara, neden birden değil de yavaş yavaş öldürür? Kanser ilaçları, altından mı yapılıyor; neden hepsi bunca pahalı?
Wikipedia’nın yalancısıyım. Bir Avrupa ülkesinde yapılan araştırmaya göre sigara içenler, sağlık sistemi açısından ‘ekonomik’ bulunan bireylermiş. Çünkü içiciler daha az yaşadığı için kısa dönemde sağlık maliyetleri yüksek olsa da uzun vadede sağlıklı insanlara göre daha az sağlık masrafı yaratırmış. Sigara kullanımının yol açtığı akciğer kanseri vb. hastalıkların tedavisi, ileri yaşlarda ortaya çıkan yaşlılık hastalıklarına oranla çok düşük maliyete yol açtığı için... Söylemek onuruma dokunuyor. Anlıyor musunuz? İçicinin ölümüyle oluşacak tasarruf miktarlarını hesaplayabilen modern dünya ah!
Yani sigara aslında sadece teninizin sararmasıdır. Giysinizdeki, ağzınızdaki kokudur o, dişinizdeki kan. Yavaş bir ölüm, bir  intihar. Sigara, öldürüceğini bildiğiniz halde emri altına girdiğiniz on santimlik bir general. Sizi esir almasına izin verirsiniz. Mutsuzsunuzdur. Kendi bedeninizdeki iktidarınız yıkılmıştır. İşin sonu kanserdir, bilirsiniz. Pazar pazar iyice sıkıcı oldum biliyorum ama alın şu zıkkımı, bir de tersten yakıp için. Bunca kötü etki yaratan başka ne var hayatta? Bir araştırın: Toludin, piren, metanol, ddt, fenol, bütan, dibenzakridin... Bakın neymiş bunlar. Bana hak vereceksiniz! İyi pazarlar.