Tütün Endüstrisi ile Yılan Hikayesine..

Tütün Endüstrisi ile Yılan Hikayesine Dönen İhtilafVatan Gazetesi, 21.06.2010,

http://haber.gazetevatan.com/haberdetay.asp?Newsid=312457
Vatan, 21.06.2010, Tanzer GEZER, ofis@ihtilafyonetimi.com
 
4. Sigara ve Sağlık Kongresi, 9-11 Haziran 2010 tarihlerinde Elazığ Fırat Üniversitesi Kongre merkezinde gerçekleştirildi. Kongrenin sonuç bildirgesi;

Ülkemizde son yapılan epidemiyolojik çalışmalarda, erkek ve kadınlarda sigara içme oranları düşme gösterirken, gençler arasında aynı başarının izlenmemiş olduğuna,

Ülkemizin sosyal gelişme sürecinde coğrafi, ekonomik, cinsiyet farkları ile yoksulluğun tütün tüketimi ilişkisi ve yoksulluğu oluşturan koşulların nedenleri dikkate alınmadan tütün talebinin azaltılmasına yönelik tedbirlerin uygulandığına, ve

Sigara tüketim düzeyindeki düşüşün ülkemizin geçtiğimiz yıl içerisinde 4207 sayılı kanunun getirdiği %100 tütün dumansız hava sahası ve sigara fiyat artışları ile sağlandığına dair saptamalar yapmakta.

Sigaranın zararları, buna bağlı halk sağlığı problemleri ile mücadele etmek, toplumda, özellikle gençler arasında bilinç oluşturmak, sosyal politikalara zemin hazırlamak amacıyla araştırmalar yapmak, izleme ve denetleme faaliyetleri yürütmek sivil toplumun görevi.

Çalışsınlar, yapsınlar...

Çok da güzel yapıyorlar. Sevgili Prof. Dr. Elif Dağlı başkanlığında yoğun ve etkin çalışan Sigara Sağlık Ulusal Komitesinin (SSUK) ellerine ve yüreklerine sağlık.

SSUK halktan para toplayıp, bağımlılara “sigara içmezsen para veririm” düzenine uymadı. Çağdaş yasanın -biraz daha düzeltilebilir- çıkmasını kolaylaştırdı ve uygulanmasını takip ediyor. Haliyle, sigara satışlarının da düştüğünü bilimsel olarak raporladı.

Gel gelelim, hiç bir zaman bardağın dolu kısmıyla avunmadım. Bardağın boş kısmını doldurmaya çalışanlardanım. Her ihtilafın sebep, yönetim ve sonucuna bu gözle bakarım. Sigara ve Sağlık Kongresinin sonuç bildirgesine de bu gözle baktım.

Tütün endüstrisinin küresel stratejileri ve ülkemizin geçmiş yönetimlerine ve politikalarına yaptıkları müdahalelerine dikkat edilmesi gerektiğine ve sınır illerimizde daha belirgin olmak üzere, devam eden sigara kaçakçılığı gözlenerek, literatürden sağlanan tütün endüstrisi-kaçakçılık ilişkisi, kaçakçılık-terör örgütleri mali temelleri verilerine dikkat edilmesine dair de saptamalar mevcut.

Alarm çanları çaldı... İnsan şüphe etmeden duramıyor.

Neden mi?

Kenneth Harry Ken Clarke, İngiltere’nin en tanınmış politikacılarından biri olup, ilk defa 1972 yılında Edward Heath hükümetinde, ardından kesintisiz Thatcher ve Major hükümetlerinde de kabine üyesi idi. Muhafazakarların yönetimi teslim ettiği dönemlerde Parlamento Üyesi olarak gölge pozisyonlarda bulunduğu bilinir. Şimdi de Cameron kabinesinde Adalet Bakanıdır.

Muhafazakarlar arasından çıkmış olmasına rağmen Avrupa Birliği’ne şüphe ile yaklaşmıyor olması dikkat çekicidir. Ken Clarke, gölge kalacak adamlardan değildir tabii. 1998 yılında British American Tobacco (BAT) firmasında, önce müdür ve daha sonra yönetim kurulu başkan yardımcısı olarak görev yapmıştır. O, herhangi bir müdür değildir. Sosyal sorumluluk kampanyaları yürüterek BAT’ın imajını korumuştur !!!

Müdürlük döneminde, 03.02.2000 tarihli The Guardian gazetesine verdiği demeçte, sigara kaçakçılığı ile ilgili olarak, hükümetlerin çabaları yeterli değilse, devreye biz gireriz, hem yasal hem illegal pazarda varlık gösteririz incisini de döktürmüştür.

Kendisine şimdi İngiliz Adaleti teslim edildi.

Uluslarası uzmanlar, Ken Clarke’ın Avrupa Birliği tütün kontrolu politikalarını engelleyeceğinden korkmaktalar.

Biz kendi bardağımızın boşuna bakalım diyecek olursak, tütün endüstrisi Türkiye'de de hükümetle olan yakın ilişkisinde ve sosyal sorumluluk kampanyaları açısından boş durmuyor.

Ege Sanayici ve İşadamları Derneği, Ege Ekonomiyi Geliştirme Vakfı ve Philip Morris/Sabancı'nın ortak girişimiyle, 2005 yılında başlatılan Ege Fikir Önderleri AB Eğitim Programı”nın 5'inci yılını tamamlaması dolayısıyla düzenlenen törene Devlet Bakanı ve Baş Müzakereci Egemen Bağış’ın da katıldığını, eğitim programı kapsamında 5 yıl içerisinde 4 bin 500'ü aşkın kişinin eğitildiğini (!) okuyoruz.

Toplantının konuşmacılarından Philip Morris (PM)/Sabancı Murahhas Azası ve Genel Müdürü Turhan Talu. Genel Müdürün sosyal sorumluluk kampanyaları yürüterek PM’nin imajını koruduğunu söyleyebilir miyiz? En azından reklam gibi haber olunmuştur. Egemen Bağış’ın endamı ile de Devlet desteği mevcuttur imajı sergilenmiştir.

Ken Clarke’den Turhan Talu’ya stratejinin aynı olduğu, tütün endüstrisinin dünya çapında birlikte hareket ettiği belli.

Lobiye karşı sivil toplum faaliyette...

Danıştay 10. Dairesi, İzmir Kahveciler Odası tarafından 4207 sayılı Kanun Hükümlerinin Uygulanması konulu Başbakanlık Genelgesinin 1 nci maddesinin iptali ve yürütülmesinin durdurulması istemiyle Başbakanlığa karşı açılan davada, kahvehanecileri haklı buldu.

Danıştay, Özel hukuk kişilerine ait olan lokantalar ile kahvehane, kafeterya, birahane gibi eğlence hizmeti verilen işletmelerde şeklindeki kuralda yer alan kahvehane ibaresinin, Anayasanın 13 üncü 17 inci ve 48 inci maddelerine aykırı olduğu kanısına ulaşılması nedeniyle iptali için Anayasa Mahkemesine başvurulmasına oy birliği ile karar verdi.

Anayasanın 13 üncü maddesi; temel hak ve özgürlükler, özlerine dokunulmaksızın, ölçülülük ilkesine uygun biçimde, yasayla sınırlandırılabilir.

Anayasanın 17 nci maddesi; herkes, yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir.

Anayasa'nın 48 inci maddesi; Devlet, ticari işletmelerin güvenli ve kararlı bir biçimde faaliyetlerinin devamı için önlem almakla görevlendirilmiştir.

Sigara ve Sağlık Ulusal Komitesi’nin cevabı;

“Ülkemize çağdaş bir çok ülkenin imrendiği sağlıklı ortak yaşam alanlarını kazandıran, sigara tüketimini hızla azaltan ve bu nedenle sigara endüstrisinin her ülkede çeşitli oyunlarına hedef olan, sağlıklı bir çok insanı kanser ve kalp krizi geçirmekten koruyan, çalışma ortamlarında sigaranın zehirli gazlarına maruz kalan ikram işçilerini gözeten, kalp ve akciğer hastalıkları olan, hamile, yaşlı, çocuk bir çok vatandaşımıza temiz hava soluma hakkını iade eden, bu yasamızı her koşulda korumaya kararlı olduğumuzu kamuoyuna açıklarız.”

Prof. Dr. Elif Dağlı’dan duyduğuma göre ise üstad hukukçu Turgut Kazan Türk Toraks Derneği adına sürece müdahildir ve sağlığın her türlü başka hakkın üzerinde olduğunu bildirmiştir.

Benden yaşlı bu yılan hikayesi burada bitmez gibi gözüküyor.

Olsun, biz hazırız...