Anayasa Mahkemesi Sigara Cinayetini Durdurmalı
Anayasa Mahkemesi Sigara Cinayetini Durdurmalı!!!, Vatan, 23.06.2010,
Kankam Selahattin Duman arada bir odama geldiğinde tiryakiliğini kesemediğinden bir iki sigara tüttürür...
Bizim Genel Yayın Yönetmeni kardeşim İsmail Yuvacan da puroya merak saldı, o da bir iki puro tüttürmekten zevk alıyor...
Odama gelip elleri pakete gittiğinde hemen yardımcımı çağırıyorum:
“Gönül, kapı ve pencereleri açsana!..”
Soğuk sıcak fark etmiyor...
Çünkü biliyorum ki, arka arkaya üç sigara veya bir iki küçük puro içseler, benim o gün boğazım tıkanacaktır...
Psikolojik falan değil, kaç kere denedim, ne zaman yanımda birisi sürekli sigara içiyor, o andan başlayarak iki gün benim boğazım tahriş oluyor, tıkanıyor...
Bunu hissediyorum...
Deniz (Uğur) benim gerçekte ne kadar rahatsız olduğumu bildiğinden, odada bütün kapı pencere ne varsa açarak ve açık havaya doğru üfleyerek sigarasını içebiliyor...
Kimseye bir şey söylemiyorum...
Çünkü bu mereti kendimden biliyorum...
İnsan içerken, “Ay aman benim yanımda içme” diyenleri ne kadar antipatik ve snob gördüğünü biliyorum...
Onun için “Lütfen sigara içmeyin” yanımda diye ukalalıklar yapmıyorum...
Fakat biliyorum ki, eğer biraz fazla içilirse benim boğazlarım anında tıkanacak...
***
Danıştay 10. Dairesi’ndeki üstatlar, “Kahvehanelerde sigara içiminin yasaklanmasını Anayasa’ya aykırı bulmuşlar...”
Neden?..
Çünkü eskiden beri kahvelerde insanların oturması, dinlenmesi ve tütün kullanması serbestmiş...
“Sırf kahvehaneler” diyerek, birahaneleri, lokantaları hariç bırakıyorlar güya...
Ne kadar da masum görünüyor değil mi?..
Oysa şimdiden adı “cafe” olan işletme sahiplerinin ellerini ovuşturduklarını görür gibiyim...
Türkiye’de bir sürü yer, cafe-restoran...
Madem kahvelerde sigara içme yasağı kaldırıldı, cumburlop Türkiye’deki bütün “cafe-restoranlar”ın cafe bölümlerinde sigara içmek serbestleşir olur biter...
***
Kahvelerde nargile de içiliyordu eskiden, o zaman her yerde nargile içilmesine yol verin...
Eskiden toplumda çok fazla “kan davası” vardı...
O zaman “kan davasını” cinayetlerde hafifletici neden sayalım...
Eskiden kahvehanelerde sigara içiliyordu diye, şimdi de mi aynı cinayet işlenecek ve yine sigara içilerek, içmeyenler ölüme terk edilecek?..
Uçaklarda, trenlerde de eskiden sigara içiliyordu, o zaman onları da serbest bırakın...
Bakın buraya yazıyorum...
Bu serbest bırakma “kahvehanelerden” ibaret değil...
Cafe ile kahvehane arasında hukuki olarak bir fark var mı?.. Yok...
Birisi Latince yazılmış diğeri Türkçe...
İkisi de kahve içilen yer demek...
Yarın cafe sahipleri demeyecek mi “Arkadaş suçum bunu Latince yazmaksa o zaman ben de Türkçe yazarım, bana da sigara içme izni ver!..”
***
Ben neye hayret ediyorum biliyor musunuz?..
Bu nasıl bir sigara lobisiymiş...
Bunlar ne kadar güçlüler?..
Yılmıyorlar, nerede delebileceklerse dur durak bilmeden uğraşıyorlar!.. Niye?..
Üç kuruş daha fazla kazanacaklar insanların ölümünden, ciğerlerinin katledilmesinden...
Şu Savaş Ay kardeşimin haline bakın...
Günde içtiği 3 paket sigaradan, muhtemelen yanında da içilen binlerce sigaranın sonunda gırtlak kanseri oldu...
Sesi çıkmıyor, ameliyat üzerine ameliyat oluyor...
Mehmet Barlas yine içtiği günde iki paket yüzünden, gırtlağını temizletmek için kemoterapilere koşturdu...
O sırada sesinin nasıl çıkmadığının, konuşmakta nasıl zorlandığının ben en yakın tanığıyım...
Ama sigara ve işletmeci lobisi durmuyor...
Daha fazla gırtlak kanseri, daha fazla ölüm onlar için fark etmiyor...
Yeter ki biraz daha kazansınlar, üç beş müşteri daha getirsinler...
Anayasa Mahkemesi’nin bu konuyu karara bağlayacak değerli üyeleri...
Siyasi partileri kapatmayın...
Ama siyasi partileri kapatmak kadar önemli bu yasağı kaldırmayın...
Kahvelerde sigara içilmesini kabul etmek bir cinayettir...
Bu cinayetin kararını siz vermeyin!!!