Sigara tüketimi düşmüşmüş. Pöh!

Sigara tüketimi düşmüşmüş. Pöh!http://blogcuanne.com, 13.07.2010,

http://blogcuanne.com/2010/07/13/sigara-tuketimi-dusmusmus-poh/?utm_source=feedburner&utm_medium=email&utm_campaign=Feed%3A+BlogcuAnne+%28Blogcu+Anne%29&utm_content=Yahoo%21+Mail
Blogcuanne, 13.07.2010, Elif DOĞAN
 
Kapalı alanlarda sigara içme yasağının yürürlüğe girdiği 19 Temmuz 2009 tarihinden bu yana geçen bir yılda sadece İstanbul’da bakın neler olmuş:
·                     750 eğitici eğitimlerini tamamlayarak sahaya çıkmış; 85-120 arasında denetim ekibi kurulmuş.
·                     Ekipler 93 bin 894 adet denetim gerçekleştirmiş.
·                     3 bin 196 işyeri yasağa uymamış.
·                     Yasağa uymayan vatandaşlardan, 2 bin 796 kişiye ceza uygulanmış.
·                     Yukarıdaki rakamlar, İstanbul’un büyüklüğü dikkate alındığında çok büyük rakamlar değilmiş.
·                     Astım krizleri, üst solunum ve alt solunum yolu enfeksiyonu olmak üzere 11 tane hastalığın, sabit hastanelerimize başvuru oranları tespit edilmiş. Ve acil servislere, 178 bin daha az başvuru olduğu ortaya çıkmış.
·                     2005 yılından itibaren, 2010 yılında en düşük sigara tüketimi gerçekleşmiş.
·                     İstanbul genelinde 12 milyon 108 bin 600 TL, Türkiye genelinde 96 milyon 100 bin TL ilaç maliyeti kazanılmış.
Sigara yasağı gündeme geldiği zaman “Yandık, bittik. İşletmeler mahvolur, kimse kafeye restorana uğramaz, herkes evinde oturur, sigara içer” diye yapılan veryansınlar boşa çıkmış. Nitekim:
·                     Sigara yasağının henüz uygulamaya girmediği Aralık 2008′de Türkiye genelinde 472 bin 250 olan işletme sayısı, yasağın yaklaşık bir yıldır uygulandığı Nisan 2010′da 8 bin 388 yeni işletmenin açılmasıyla 480 bin 638′e yükselmiş.
·                     Söz konusu işletmelerin ödediği vergi matrahı da Aralık 2008′de 61 milyon 855 bin 972 TL’den Aralık 2009′da 63 milyon 734 bin 192 TL’ye çıkmış.
Şimdi, sigara içenler beni topa tutacaklar ama, ben tatmin olmuş değilim.
Evet, sigara tüketiminde azalma olmuş, güzel. Benim etrafımda bile sırf sigara yasağı yüzünden bırakan iki kişi var: annem ve babam. Dolayısıyla ben bu işten doğrudan fayda görmüş bir insan olarak mutluyum.
Ama… Bir kafeye, pastaneye gittiğim zaman açık alanda rahat rahat oturabiliyor muyum? Hayır.
 
İşletmeler yasağın neresini nasıl deleceklerini şaşırmış haldeler. Sözüm ona üç tarafı kapalı alanlarda içilmeyecekti. Öyle şeyler görüyorum ki gittiğim mekanlarda… “Burası üç tarafı değil, iki buçuk tarafı kapalı” gibisinden dalavereler. Aslında içilmemesi gereken yerlerde içirmeler, sonra da “şikayet edebiliyorsanız edin kardeşim” demeler.
 
Açık alanda sigara bulutu altında kalmadan oturmak mümkün değil. Dolayısıyla sigara içmiyorsanız yaz günlerinde kafe-restoranların açık alanları size göre değil.
Ne mi istiyorum? Açık alanların da sigara içilen alan-içilmeyen alan diye ayrılmasını istiyorum. Laf olsun diye değil, ciddi olarak ayrılmasını istiyorum. Belli bir metrekarenin üzerinde bahçesi olan işletmeler bahçelerini sigara içen-içmeyen diye ayırmalı. Çocuk parklarında sigara içilmemeli. Plajlarda da sigara içilen bölümler yapılmalı.
Çok mu ütopik? Avusturalya’da böyle bir uygulama var. Hatta, çocukların olduğu otomobillerde bile sigara içmek kanunen yasak.
 
Belki Türkiye’de de zamanla tüketim gerçekten düştükçe böyle bir uygulamaya gerek bile kalmayacak. Ancak şu anda sigara içenler içmeyenlerden çok çok daha fazla olduğu için, ve Allah’ın bir açık alanında sigara içilmeden durulmadığı için parkta bahçede, plajda kafede etkilenen kesim sigara içmeyenler oluyor.
 
Sigara içenler – lütfen üstüme çullanmayın. Sigara içmeyin demiyorum. Ancak açık alanda sigara dumanına maruz kalmadan oturabilmek istiyorum.