Sigaramın dumanı!

Sigaramın dumanı!Bursa Haber, 13.07.2010,

http://www.bursahaber.com.tr/sigaramin-dumani-makale,485.html
Bursa Haber, 13.07.2010, Erol NURAL erolnural@bursahaber.com.tr
 
Sanki marifetmiş ve iyi bir şeymiş gibi.
Şarkısını bile yapmışlar:
“Sigaramın dumanı.
Yoktur yarin imanı!..”
Neymiş?
Ondan şöyle derin bir nefes çekince.
Morali düzeliyormuş.
Motivasyonu artıyormuş.
İşi zaten stresliymiş.
Bir nefes duman bile iyi geliyormuş.
Zaten yaşam dert üzerine kuruluymuş.
Şöyle bir ciğerlerine kadar emince, kederi de derdi de unutuyormuş.
Bir de o mereti içenin kişisel özgürlüğü varmış.
Öyle yasaklarla masaklarla da bu özgürlüğü engellenemezmiş.
 
***
İyi de arkadaş!..
Madem sigara bu kadar yararlı(!)
Motivasyona iyi geliyor.
Stresi azaltıyor.
Kederi derdi unutturuyor.
O zaman.
Derin nefes çekilince her şeyi unutturan o meretlerin üzerinde
Neden, “Kanser yapar!..” ya da “Öldürür!.. “ gibi korkunç şeyler yazılıyor .
Bu yazılanlar yoksa numune mi?
Adam sattığı malı neden kötülesin?
Yani, sigara denilen o özgürlük çubuğuna(!) yazılanlar.
Bazı ilaçların yan tesirleri gibi mi algılanmalı?.
“Bu ilaç midene iyi gelir; ama karaciğerini harap eder!..” türünden bir şey mi?
Kısacası.
Bu korkunç uyarılara karşın.
O sigaramın dumanı nasıl oluyordu hala savunulabiliyor?
 
***
Bir de şu “özgürlük kısıtlaması” denilen komik olay var.
İzmir Kahveciler Odası “sigara yasağının kaldırılmasını” istediği dilekçesinde ne diyor:
Hem kahvehane işleticilerinin çalışma özgürlükleri.
Hem de tütün ,içicilerinin kişisel özgürlüklerinin gözetilmesi gerekir!..”
Aferin size!.
Kahvehane işleticileri ve kişisel özgürlüklerin gözetilmesi gerekiyor da.
Hiç sigara içmeyenler, ya da onların dumanıyla yaşamları tehdit altında olanların özgürlüklerini kim gözetiyor?
Özgürlük denilen kavram neden tek taraflı çalıştırılıyor?
Danıştay’ı kafa kola aldınız.
O da topu Anayasa Mahkemesi’ne attı.
Şimdi!..
Sigara içmeyenlerin tek umudu
Anayasa Mahkemesi’nde sigara içmeyenlerin çoğunlukta olması…
Onların verecekleri kararla da 1 yıldır uygulanan yasağın devam etmesi.
 
***
Onun için.
Bu karar aşamasında yasağın yararlarını görenlerin boş durmaması lazım.
Onlardan biri de Prof. Dr. Murat Tuzcu.
Bu amaçla karar aşamasındaki Anayasa Mahkemesi’ne açık mektup döşenmiş.
Mektubundaki şu satırlar dikkat çekici ve önemli:
“Sigara içmek kişisel bir seçim olsa da, dumanını soluyanlar için yaşamsal bir tehdit oluşturduğu unutulmamalıdır.
Sigara dumanı ve pasif içicilikle mücadele tüm dünyada geniş destek ve kabul görüyor.
Yasağın birçok ülkede benimsenmesi iki temel konudaki bilimsel verilerin sağlam olmasına dayanıyor.
Birincisi.
Soluduğumuz havadaki sigara dumanı kalp ve damarlarımıza zarar veriyor.
İkincisi.
Kapalı yerlerde sigara yasaklanınca kalp damar hastalıkları belirgin olarak azalıyor.”
 
***
Prof Tuzcu.
Açık mektubunda sayısız araştırmalardan örnekler veriyor.
Pasif içiciliğin damar sertliğini arttırdığını söylüyor.
Özellikle onlar içerken aynı ortamı soluyarak zarar görenlerin çok daha fazla tehlikede olduğunu kanıtlamaya çalışıyor.
Elbette içenlerle ilgili örnekleri dehşet verici…
Örneğin.
“Tiryakilerin 6 saniyede bir kurban verdikleri” gerçeği gibi…
Ancak.
Pasif içicilerin de en az “bu kurbanlar kadar tehdit altında bulunduğunu” anlatmaya çalışıyor.
İnşallah Anayasa Mahkemesi.
Bu tür açık mektupları da dikkate alarak bir karara varır.
Yoksa “halimiz duman(!)” demektir.