Sigara savaşını kaybediyorlar

Sigara savaşını kaybediyorlar... Bu mucize sana rağmen gerçekleşiyor Hıncal Abi!.Vatan, 15.07.2010,

http://haber.gazetevatan.com/haberdetay.asp?Newsid=316962&Categoryid=4&wid=136
Vatan 15.07.2010, Reha MUHTAR, rmuhtar@gazetevatan.com
 
15 yaşında Kolej’in ikinci sınıfına gidiyordum, yaşamımdaki ilk sigarayı, beyaz filtreli Kent sigarasını bana içmem için verdiklerinde...

Öğle yemeği yemiştik ve yemekten sonra okula doğru yürürken arkadaşım “Yemekten sonra sigarda tüttürülür” demiş, Kent sigarasını yakıp bir güzel içine çekip, havalı havalı nefesini dumanla dışarı vermişti arkadaşım...

O günlerde Godfather (Baba) filmi gösterime girmişti ve biz elbette Marlon Brando, Al Pacino gibi ideal kahramanlarımızla özdeşleşmeye çalışmaktaydık...

Sigara bizim kahramanlarımızın “erkeklik, karizma, kişilik, efkar ve serserilik” üzerine kurulmuş hayatlarının vazgeçilmez sembolüydü...
***

“Sigara içmeden” erkek gibi erkek olunamayacağını, bilinçaltımıza işlediler...

30 yıl sigara içerken, bilinçaltımda sinemanın o kahramanlarının sigarayla yarattığı karizma vardı...

Onun için ne yaparsam yapayım, sigaranın zararlı olduğu gerçeği bilinçüstümden bilinçaltıma geçmiyordu...

O kahraman hâlâ yerinde karizmasıyla duruyordu...

Ne zaman ki, bilinçaltımdaki kahramanın silüetini ve portresini değiştirdim, bir gün içinde sigaraya “elvada” dedim...

O kadar kolay oldu...
***

Oysa şimdi sigara paketlerinin üzerinde “sigara içmek cinsel iktidarsızlığa neden olur” diye yazıp, sevişemeyen çiftlerin resmini koyuyorlar ki, daha doğru resimler koysalar etkileyici olacak...

Sigarayla Savaşanlar Vakfı Başkanı Sevgi Aksu “Sigara firmaları uzun yıllardır sigaranın şık ve zarif bir şey olduğunu beynimize işlediler... Biz tersini yapmaya çalışıyoruz...” derken haklı...

Ben kendime sigarasız kahramanlar yaratmadan, sigarayı bırakamadım...
***

Ama bütün bunlar fasa fiso...

Dün Hürriyet Kelebek’te Cengiz Semercioğlu kardeşim, “sigarasız geçen bir yılın bilançosunu” o kadar mükemmel rakamlarla ortaya koymuş ki “sigara cinayetleri lobisi” bu rakamlara bakıp utanmalı...

Diyor ki Cengiz;

Restoran, bar, kafe ve kahvehanelerde sigara içilmesini yasaklayan yasa yüzde 92 kabul görüyor...

Düzenli sigara içenlerin bile yüzde 77‘si bu yasayı destekliyor...

Türkiye genelinde mekânların yüzde 90‘ı bu yasaya saygı gösterdi, uyguladı...

Geçen yıl işyerlerinde ve kamusal alanlarda bu yasağa inananlar yüzde 24 iken, bu yıl yüzde 66 yasağın etkili olduğuna inanıyor...
***

Quirk Global Strategeies‘in araştırmasının asıl mucizevi sonucu en sonda geliyor...

Burasını Hıncal Abi‘nin iyi okuması lazım...

Ne diyor Hıncal Abi araştırma:

“2010 yılının ilk 4 ayında son 12 yılın en düşük sigara tüketimi gerçekleşti...

Son 1 yılda tütün tüketimi yüzde 22 azaldı...

Türkiye genelinde mekânların yüzde 90’ından fazlası yasaya uyum gösterdi...

İstanbul’da bu oran yüzde 97’ye kadar çıktı...”

Bu bir mucize...

Bu mucizeyi Türkiye’nin insanı, kendisini hor gören, eğitimsiz bulup, ‘yapamaz onlar’ diye küçümseyen, sigara kartellerinin borusunu öttüren, mekânların üç kuruş daha fazla kazanmaları için cinayeti görmemezlikten gelen lobiye rağmen gerçekleştirdi...

Bu kararı alanları, taviz vermeden uygulayanları, buna saygı gösterip vatandaşın zehirlenmemesine önayak olan bütün mekân sahiplerini ve yasaya uyum gösteren tüm vatandaşları ayakta alkışlıyorum...

Sen ki hayatta “trendleri ve yaşam kalitesini bizlere sunup mucizelere inanmamızı isteyen Hıncal Abi...”

Bu mucize sana rağmen oldu...

Şimdi Anayasa Mahkemesi’nin sevgili üyelerine bir çift sözüm var:

Referanduma gidecek maddeler için gösterdiğiniz özeni (sizin deyiminizle ihtimamı) sigara cinayetlerinden esirgemeyin!..
***