Bir mesele de böyle kapandı

Bir mesele de böyle kapandıHürriyet, 16.12.2010,

http://www.hurriyet.com.tr/magazin/yazarlar/16544580.asp?mnID=16544580
Hürriyet, 16.12.2010, Melike KARAKARTAL, mkarakartal@hurriyet.com.tr

Şimdi hiiç sigara içenler “Öff sigara bırakma muhabbeti yapma bize!” diye gözlerini devirmesin. Sabır et de oku, sevgili çatal sesli Habitus okuru.
 
Bak, buradan söylemek istemediğim kadar uzun süredir sigara içiyorum. İçiyordum yani.
Geçen hafta bahsetmiştim, ani bir kararla bıraktım. Bıraktığım günden beri de ağzıma koymadım.
Çok yiyeceğimi, kilo alacağımı, sigaranın yerini yemekle dolduracağımı söylediler.
“Esas sınavı gece dışarı çıktığım zaman bir içki içtiğimde ya da yemek sonrasında, kahve-çay içerken vereceksin” dediler.
Vücudumun nikotin isteyeceğini de çok söylediler, bir anda bununla başa çıkamayacağım konusunda emindiler.
Size ne olduğunu anlatayım mı?
İlk günleri atlattıktan sonra ağzımda bir kokmuş küllük hissi peydah oldu. (Yıkanmamış bir küllüğü yalamış değilim ama tadı herhalde öyledir.) İki gün içinde geçti. Biraz öksürdüm, o da geçti.
Sonra gece dışarı çıktım. Mekanın dışında sigara içenlerle birlikte durdum. Başka bir yerde bu defa sırf kendimi test etmek için sigara odasında bulundum.
Elim istedi ama canım istemedi. İşte o anda mesele belli oldu: bendeniz, aslında, elimde çanta tutar gibi sigara tutuyormuşum. El alışkanlığı had safhadaymış. Yani içkinin-kahvenin yanında sigara içmek yerine kalem arkası da kemirebilirmişim rahatlıkla.
Birçok insan gibi, ben de sigarayı günlük davranışlarımın içine katmışım, sigara içmeyi öğrenmişim.
Sevindiğim ya da üzüldüğüm, kendimi güvensiz hissettiğim, korktuğum, endişelendiğim zaman hoşuma giden şey soluduğum duman değil, sigaranın elinde bulunabilmesiymiş.
O “içme ritüeli”ni gerçekleştirebilmekmiş.
Buna bir nevi “sosyal maske” demek de mümkün.
Her ortamda gece gündüz gözlükle gezmek gibi bir durum. Biraz elini ayağını nereye koyamadığını bilemedin, kendini bir “garip” hissettin mi sigara yakıyorsun.
Nikotin bağımlıları bir kenara, birçoğumuz bırakırken savaştığın konu da bu zaten. İşin “madde bağımlılığı” kısmıyla değil, sosyal kısmıyla mücadele ediyoruz daha ziyade.
Birçoğumuz, aslında canımız hiiiç istememesine rağmen sigara içiyoruz.
El boşta kaldı mı, yakıveriyoruz.
Bununla başa çıkabilirsek, gerçekten sigarayı bırakabiliyoruz.
 
Bunlar bitti
Kafelerde, restoranlarda dışarıda oturma ya da dışarıya en kolay çıkılabilen yere oturma çabası...
“Soğukta sigara içtikten sonra içeriye, sıcağa gireceksin ve etrafındakilere berbat kokacaksın” derdi...
Ciğerime katran yapışıyor hissi...
“Hamile kalınca nasıl bırakacağım, acaba şimdiden yumurtalıklarıma bir zararı oldu mu?” endişesi...
“Cildimi yaşlandıracak” sıkıntısı...
Bu kadar sene kendime verdiğim zararı yok edebilir, zamanı ters çevirebilir miyim bilmiyorum ama sigarayla işim bitti.